NE İŞ OLSA YAPARIM ABİ
Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, Türkiye’de mesleki teknik eğitimdeki okullaşma oranının artması ile ‘Ne iş olsa yaparım’ devrinin kapandığını söyledi. Hayat Boyu Öğrenme Programı 2011 proje teklif çağrısı döneminde kabul edilen ‘Mesleki Eğitimin Yönetimsel Yeterlililiklerinin Arttırılmasına Yönelik AB Farkındalığının Oluşturulması isimli proje kapsamında Afyonkarahisar’da bilgi toplantısı yapıldı. Çakmak Marble Otel’de gerçekleştirilen toplantıda, Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli ve proje ortağı kurumların temsilcileri yer aldı.
Toplantının açılışında konuşan Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım mesleki teknik eğitim sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde yükselen bir değer haline geldiğini belirtti. Geçmişte söylenen, ‘Ne iş yaparsın?’ sözünün artık prim yapmadığını, ‘Ne iş olsa yaparım abi!’ devrinin kapandığını belirten Yıldırım, uzmanlık alanlarının detayına girilme döneminin geldiğini söyledi. Mesleki teknik eğitimin yükselen değer haline geldiğini bildiren Yıldırım, “Bunu fark eden ülkeler sanayi de daha hızlı gelişen ülkelerdir. Bunun far edilmesi ile, kişi başına düşen gayri safi milli hasıladan aldığı payları yükselten bölgeler oldu. Bence Türkiye de bunu yakaladı. Türkiye’de mesleki teknik eğitimin oranı yüzde 43 gibi bir rakama ulaştı” dedi. Afyonkarahisar’da ise yüzde 64’lük bir mesleki teknik eğitim oranının bulunduğunu aktaran Yıldırım, “Okullulaşma da ortaöğretime devam eden öğrencilerin yüzde 64’ü teknik eğitimde. Yüzde 65-66 gibi kayıt yapıyoruz. Mesleki teknik eğitim 2015 sonrasına yüzde 70’li rakamlara ulaşmış olacak Hem nitelik hem nicelik her alanda önemli olması gerekir” diye konuştu. ‘MİLLİ KAHRAMANLAR BİZİM SINIFTA’ PROJESİ
Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli ise dünyanın bir yarışta olduğunu, ülkelerin sanayi, teknoloji ve kendilerinde olan değerlerini diğer ülkelere transfer etmekte yarıştığını söyledi. Bu yarışın içerisinde Türkiye’nin de bulunduğunu dile getiren İspirli, yarış sürecinde en etkin kurumların başında ise milli eğitimin geldiğini ifade etti. Muasır medeniyetlerin üstü hedefleniyorsa bu sadece milli eğitim mensuplarının üstesinden geleceği bir iş olmadığını söyleyen İspirli, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte hareket etmek gerektiğini kaydetti. 1980’li yıllarda proje denilince bütün projelerin; inşaat projeleri gibi, sanayinin birtakım projeleri gibi algılandığını anlatan İspirli, İstanbul’da görev yaptığı sırada özel okulların proje ürettiğini ve imrenerek onları takip ettiğini dile getirdi. Proje üretenlerin arasında devlet okullarının da olmasını hayal ettiğini aktaran İspirli, 2003 yılında milli eğitimde projelerin organize edildiğini ve kısmen de özel okulların bu projelere katılmayacağının belirtildiğini söyledi. Geçen yıl Kocaeli’nin 3 bin 941 tane fen ve matematik projesi yaptığını dile getiren İspirli, bu sene ise il olarak hedeflerinin 5 bin olduğunu belirtti. Artık okulların proje yapmak için can siperane çalıştığını ileten İspirli, “Yüksek kültürde dünya birincisi olacaksak kendi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Biz, ‘Milli Kahramanlar Bizim Sınıfta’ projesi yaptık. Bu projenin her ilde tutmasını istiyorum. Başka türlü biz dünya birinciliğini hayal dahi edemeyiz. Önce bizi biz yapanları tanımalıyız. Çocuklarımız yerli ve milli kahramanlara imrenmeli ve onları güne uyarlamalı. ‘Yunus gibi gezsinler’ demiyoruz ama onların sahip oldukları değerlere sahip olsunlar diye umuyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Kocaeli’nde uygulanan ‘Milli Kahramanlar Bizim Sınıfta’ projesi katılımcılara anlatıldı.