Yasin KÖKSAL, Gazete 3 ...rnrnBiz köşe yazarları, gördüğümüz eksiklikleri köşelerimize taşırız.rnrnEğer bir kurumla ilgili, bir yanlışlığı dile getirdiysek, ertesi günü o kurumla alakalı olarak müfettişler ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Yasin KÖKSAL, Gazete 3 … Biz köşe yazarları, gördüğümüz eksiklikleri köşelerimize taşırız. Eğer bir kurumla ilgili, bir yanlışlığı dile getirdiysek, ertesi günü o kurumla alakalı olarak müfettişler gelir, bizde ki bilgi ve belgeye dayanarak taraflar hakkında, kanun neyi emrediyorsa onu yapıyorlar diye düşünüyoruz. Peki öyle mi? Orasını bilmiyoruz. Belki de göstermelik olarak, birkaç müfettiş gelip gidiyordur. O kadar. Sonuç? Yok. O zaman bu güne dile getirdiğimiz yanlışlıkların, sonuçları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için, ve eğer yanlış bir yazı yazdıysak düzeltmek için, kaleme aldığımız konuların akıbetini soralım.. İşte kaleme aldığımız konulardan cevap bekleyen birkaç köşe yazımız. Konu başlıkları olarak verelim ki, hadi o tarihli gazeteyi bulamadık diyebilirler, www.gazete3.com’da benim köşe yazılarımın içinde konu başlığı olarak çok rahat bulabilirler. Ben bu yazıda konularla ilgili küçük bir giriş yaptım internet adresimizden girip yazının tamamını okuyabilirsiniz Hatırlatmak babında işte birkaç köşe yazısı ve konusu.   Bunlar gerçek mi? Konunun özeti: Yurtlarda görev yapan idareci ve öğretmenlerin ve de oradaki çalışan personelin çocuklarla girdikleri diyalogda buralarda kalmalarının bir lütuf olduğu buna da şükür etmeleri daha fazlasının aç gözlülük olduğu gibi anlamsız diyaloglara girmek ne onlara nede çocuklara yararı vardır. Yetiştirme yurtlarında çalışanlar, ehil kişiler mi? Diğer konu: Özel ders veren öğretmenler Konunun özeti: Öğrenci velisi, çocuğundan geri zekalı diye söz edilmemesi için, öğrencinin kendi öğretmeninden özel paralı ders talebinde bulunuyor. Ne kadar tezattır ki şunu anlamış değilim. Sınıf öğretmeninin, kendi öğrencisine özel paralı ders vermesi ne kadar doğru. Tamam. 1/A öğrencisine başka bir okulun veya başka bir yine aynı düzeyde sınıfın öğretmeni özel ders verir. Bunu anlarım. Ancak kendi sınıfından olan çocuğa özel paralı dersi kimse anlatamaz bana. Yazık. Çok yazık. Diğer konu: Para alanı affetmem Konunun özeti: “Vatandaştan zorunlu bağış almayın, isterlerse kendileri bağışta bulunsunlar, maddi durumu iyi olmayan öğrencilere de siz yardımcı olun, hep almakla olmaz, vermekte lazım. Ayrıca bu işleri Okul Aile Birliği yapar, siz muhatap olmayın” “Güvenliğim tehlike de değil evladım. Oğlumu kayıt ettirmeye (ismi bende saklı) okula gittim” Tamam dedim yine kayıt parası muhabbeti. Teyzem devam etti. “Kaydını yaptırdım, kayıt yapan öğretmen bana, çekmecesinden çıkarttığı Okul Aile Birliğine ait bağış makbuzunu kopartıp verdi. Kayıt için para alınmadığını, hatta Milli Eğitim Bakanı’nın bile bu konuda genelge yayınladığını söyledim. Güldü… Her neyse benden, evimde mutfak tüpünün bitmesinden dolayı iş yerimden avans olarak aldığım yetmiş lirayı aldı. Sesimi çıkartamadım. Daha sonra bana kayıt yapan öğretmen kartını verdi. (konuyla ilgili gelen müfettişe hem, öğretmenin kartvizitini, hemde kendisine verilen makbuzun fotokopisini verdim. Diğer bir konu Okullarda cemaat yapılaşması mı var? Konunun özeti: Yıl: 2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılı. Okul: Merkeze çok yakın bir okul… Öğrenci: ismi bende saklı Öğretmen: yine ismi bende saklı Okul Müdürü: onun ismi de bende saklı… İddiaya göre, dördüncü sınıfta psikolojik sorunları olan bir öğrenci, birinci sınıftaki bir öğrenciyi sürekli dövüyor… Öğrenci velisi “çocuktur kavga eder, yarın öğretmenleri barıştırır çocukları”, deyip konunun üzerine gitmiyor… Baktı ki çocuk, her gün, eve gelirken ağzı-burnu kar revan içinde geliyor, doğruca ismi bende saklı olan okulun ve müdürün makamına çıkıyor. “Artık bu gidişe bir dur deyin, oğlum her gün eve dayak yemiş bir şekilde geliyor” Müdür konuyu dinleyip dayak atan çocuğu araştırıyor. Yüzünü biraz buruşturarak cevap veriyor “Onun babası bizim cemaatten, bir şey yapamayız” Veli şaşırıyor. Rant Kapısı Okullar Mı? Konunun özeti: Okul ihtiyaçları her ailenin alım gücüne göre değişiklik arz ediyor. Bir öğrenci için harcanan para ise normal şartlarda 100-250 lira arasında değişiyor. Fakat işin içine her bir okul için tek bir veya iki işletmede satılan forma girince bu maliyet katlanıyor! İşte o zaman da öğrenci velilerinin tüyleri, başlanılıyor teker teker yolunmaya. Her okul kendi forması için serbest bırakılmış. Mavi, yeşil veya kırmızı bir montun koluna ince uzun bir çizgi çektin mi, al sana filanca okulun forması. Tabi Milli Eğitim Müdürlüğü, bu formaların üretimini bir veya iki firmaya ihale edince iş ranta dönüşüyor. Aynı renkteki montu veya gömleği, pantolonu, pazardan yada başka firmalardan çok rahatlıkla, ihaleyi alan firmanın sattığı ücretin üçte bir fiyatına alabilirsin. Ancak alamazsın. Sayın Milli Eğitim Müdürümüz devlette devamlılık esastır. Bu konularda yazmış olduğum konulardan sonra yapılan inceleme sonuçlarını bildirirseniz, vatandaşı, aydınlatmış oluruz.