TÜRK EĞİTİM SEN Afyonkarahisar Şubesi Türk Eğitim -Sen Şube Başkanı Nizamettin Şenol'un basın açıklaması...



"
"Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak görev yapmakta olan devlet memurları hakkında zaman zaman disiplin soruşturmaları yapılmakta, soruşturma sonucunda ise muhakkikler tarafından soruşturmasını yaptıkları devlet memuru ile ilgili olarak disiplin teklifinin yanında idari ve mali yönden teklifler de getirilmektedir. İdari ve mali yönden getirilen bu teklifler kişinin cezaya itiraz edip etmediğine, itiraz sonucu disiplin cezasının kaldırılıp kaldırılmadığına bakılmaksızın uygulamaya konulmaktadır. Bu durum ise devlet memurları açısından bir takım sıkıntılara sebep olmaktadır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu "Uygulama" başlıklı 132. maddesinin 1. paragrafındaki; "Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır." hükmü bulunmakta olup hüküm uyarınca disiplin cezalarının ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren uygulanmaya başlaması gerekmektedir.

Konuya ilişkin Devlet Personel Başkanlığı'nın 05.07.2011 tarih ve 13486 sayılı görüş yazısında ise; "Disiplin cezalarına ilgili personel tarafından itiraz edilmesi halinde 657 sayılı Kanunun 132 nci maddesinde ifade edilen disiplin cezalarının uygulanmasına ilişkin hükümlerin cezaların kurul incelemelerinden geçtikten ve kesinleştikten sonra uygulanması gerektiği" ifade edilerek cezaya süresi içerisinde itiraz edildiği takdirde itiraz sonuçlandırılıp cezanın kesinleşmesine müteakip disiplin cezasının uygulamaya konulması gerektiği ifade edilmiştir.

Disiplin soruşturmalarında soruşturma sonucunda muhakkikler tarafından disiplin, idari ve mali yönden üç farklı teklif getirilmekte olup, bu tekliflerden disiplin yönünden getirilen tekliflere ilgili memur itiraz edebilmekte, itiraz üzerine ise yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca itirazın sonuçlandırılıp cezanın kesinleşmesine müteakip disiplin cezası uygulanmaya başlamaktadır.

Disiplin yönünden getirilen teklife itiraz edildiği takdirde itirazın sonuca bağlanıp cezanın kesinleşmesi beklenirken, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hakkaniyet ilkeleri açısından cezaya itiraz edildiği durumlarda, idari ve mali yönden getirilen tekliflerin de uygulanmasında itirazın sonuçlandırılıp cezanın kesinleşmesinin beklenmesi hukuken uygun olacaktır.

Her ne kadar idari ve mali teklifler bir disiplin cezası olmasa da getirilen tekliflerin özünde memurun işlediği suçun sebep olduğu düşünüldüğünde, itiraz aşamasında memurun suçunun olmadığına kanaat getirilerek itirazın kabul edilmesi durumunda idari ve mali tekliflerin yasal dayanaktan yoksun kalacağı açıktır. Bu gibi durumlar dikkate alındığında idari ve mali tekliflerin uygulanmasında disiplin cezasına yapılan itirazın sonucunun beklenmesi daha uygun olacaktır.

MEM zorunlu yer değişikliklerini cezalandırma aracı olarak kullanmamalıdır.

Zorunlu görev yeri değişikliklerinin bir cezalandırma aracı olarak kullanılması, eğitim çalışanlarının görev güvencelerini tümüyle ortadan kaldırabilecek boyutlara ulaşmıştır.

İşin bu yönü kişiseldir. İstek dışı yer değişikliklerinin kamuyu, kamu yararını ilgilendiren yönü de vardır. Gözlemlerimiz, deneyimlerimiz ve eğitim çalışanları ile olan yakın ilişkilerimiz, bizi, isteği dışında her an görev yerinin değiştirilebileceğini düşünen bir eğitim çalışanın çalışma isteğinin, dolayısıyla iş veriminin önemli oranda azaldığı sonucuna götürmektedir.

Bu nedenle kamunun gördüğü zarar, somut olarak saptanamasa bile, kolaylıkla kestirilebilir. Öyle ise, istek dışı görev yeri değişiklikleri neden bu yoğunluktadır? Sorunun doğru yanıtı, çözümünün de ilk adımıdır.

Yukarıda belirttiğim konular ışığında Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu konudaki uygulamalarına baktığımızda;

Beyazıt İlköğretim Kurumunda bir Sınıf Öğretmeni geçirdiği soruşturma sonucunda; disiplin yönünden 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ve idari yönden de il içerisinde durumuna uygun başka bir okula öğretmen olarak ataması yapılmıştır. Aşağıda soruşturma nedenlerine baktığımızda hem maaş kesim cezasının hem de yer değişikliğinin ağır bir ceza olduğu görülecektir.

Okulda mayıs ayında sınıflar arası en güzel meyve tabağı düzenleme yarışması yapılıyor, yarışma sonucuna veliler itiraz ediyor. İtirazları kabul edilmeyince veliler sınıf öğretmenine durumu iletip haklarının aranmasını istiyorlar. Öğretmen de bu talebi yerine getirerek itiraz ediyor.

Okulda her hafta okulun en temiz sınıfı seçiliyor. Öğretmen birinci sınıfı okutmasına rağmen , mayıs ayına kadar sınıfına en temiz sınıf ödülü verilmiyor. Öğretmen de öğrencilerin motivasyonu açısından şimdiye kadar sınıfına ödül verilmemesini sitemli bir şekilde dile getiriyor. Bu sitem üzerine sınıfı temiz olmamasına rağmen sınıfı ödüllendiriliyor. Öğretmen de bu tutuma tepki olarak öğrenciyi ödül almaya kürsüye göndermiyor.

Öğretmenler kurulu toplantısında öğretmen sınıfının değerlendirilmesini yaparken sınıf tekrarına kalan öğrencisi ile ilgili neler yaptığını sert bir dille soran okul müdiresine kendi yaptıklarını anlatıyor daha sonra da idarenin bu konuda neler yaptığını okul müdiresine soruyor ve cevabını istiyor.

Yukarıdaki basit ve olağan olaylar sonucunda dağdan gelen okul müdiresi bağdaki öğretmene hem maaş kesimi cezası hem de sürgün dediğimiz yer değişikliği cezası almasına sebep oluyor.

Gelin görün ki ;Beyazıt İlköğretim Kurumu Müdürlüğüne geçici görevlendirmeyle bakan Müdire’nin asıl kadrosu Şehit Yasin Mergen İlkokuludur. Müdirenin hangi özelliği var ki; kadrosunun bulunduğu okul ile görevlendirildiği okul arasındaki mesafe yaklaşık bir kilometre olmasına rağmen geçici görevlendirilmiştir. Bu karşılıklı geçici görevlendirmede hangi kamu yararı gözetilmiştir. Milli Eğitim Müdürlüğü bu karşılıklı geçici görevlendirmeleri hangi gerekçeyle yapmıştır.

Yönetmelik gereği alanı "sınıf öğretmenliği" olan yöneticiler, aylık karşılığı ders görevlerini okulda herhangi bir nedenle boş geçen dersleri doldurmak suretiyle yerine getirmeleri gerekirken söz konusu okul müdiresi yönetmeliğe aykırı şekilde sınıf birleştirmeleri yapmış ayrıca çocukları evlerine göndererek eğitimden mahrum kalmalarına sebebiyet vermiş böylece görevini yerine getirmemiştir.

Okul müdiresi 2018 Mart ayında izinli olduğu günlere ek ders ücret tahakkuk ettirdiği böylece haksız kazanç elde ettiği ,devleti zarara uğrattığı ve mesai saatlerine uymadığı da iddia edilmektedir.

Okuldaki taşımalı öğrencilere gelen yemeği de okul müdiresinin ücret karşılığı başka öğrencilere yedirdiği ve bunun sonucunda taşımalı öğrencilerin hakkını gasp ederek yeterli besin almamalarına sebep olmuştur.



Yukarıdaki sudan sebeplerle MEM soruşturma sonucu öğretmene maaş kesimi ve yer değişikliği cezası veriliyorsa, yukarıdaki ciddi iddialarla ilgili okul Müdiresine Milli Eğitim Müdürlüğü’nün açarsa ! soruşturma sonucunda hangi cezaları vereceğini birlikte göreceğiz.



Yine Afyonkarahisar Mesleki Eğitim Merkezindeki bir öğretmen öğrencilere kaba davrandığı gerekçesiyle hem maaş kesim cezası alıyor hem de Emirdağ ilçesine yer değişikliği ile cezalandırılıyor.

Emir Murat Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde ise evlere şenlik uygulamalara herkesle birlikte şahit oluyoruz. Bunları sıralarsak;

14 Mayıs 2018 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Metin Yalçın’ı altı öğretmen ve bir Müdür Yardımcısı makamında ziyaret ediyor ve öğretmenlerden dördü yazılı üçü de sözlü olarak Emir Murat Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdürü hakkında şikayette bulunuyorlar.



Şikayetlerinde; Okul Müdürünün öğretmenleri makam odasında öğretmen arkadaşları ve öğrencilerinin yanında küçük düşürücü ifadeler kullandığını,Döner Sermaye İşletmesi’nde kanun ve yönetmeliklere aykırı uygulamaların yapıldığını, resmi evrakta tahrifat yaptığını, devamsızlıktan sınıfta kalan bir öğrencinin devamsızlıklarını e-okuldan usulsüzce görevli müdür yardımcısından görevi alıp başka bir müdür yardımcısına görevi vererek silinmesini sağladığını,müdür yardımcısı kendi odasına girerken okul müdürünün darpa yeltendiğini ve diğer müdür yardımcısının araya girdiğini,müdür yardımcıları arasında sendikal ve siyasi görüş ayrımı yaparak bir eğitim öğretim yılında beş defa görev yazısı çıkararak sistematik mobbinge maruz bıraktığını belirtiyorlar.



Şikayet edildiğini öğrenen Okul Müdürü Müdür Yardımcısına karşı baskıyı artırıyor ve darp etmeye tekrar yelteniyor.Bu yaşanan olay da müdür yardımcısı tarafından bir dilekçe ile 30.05.2018 tarihinde bizzat Metin Yalçın’a veriliyor.



Sayın Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın bu iddialar üzerine Valilikten inceleme ve soruşturma izni alması gerekirken soruşturma izni almayıp dilekçe sahiplerine iddia edilen konularda yeterli kanıt bulunmadığından dilekçeniz ile ilgili herhangi bir işlem tesis edilememiştir cevabı yazılı olarak ilgili öğretmenler ile Müdür yardımcısına tebliğ ediliyor.



İddia sahibi öğretmenler il Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın’ı makamında tekrar ziyaret ederek araştırmadan ,incelemeden neden böyle bir karar verildiğini soruyorlar Metin Yalçın da verilen karara itiraz etmelerini istiyor ve bizzat takipçisi olacağını da öğretmenlere söylüyor.



Öğretmenler de 02.07.2018 tarihinde itiraz dilekçelerini Milli Eğitim Müdürü Sayın Metin Yalçın’ın bilgisi dahilinde yeni iddialarını da ekleyerek her öğrenciden yönetmeliğe aykırı olarak yetmiş TL para toplandığını,MEGEP (modül) kitap paralarının her öğrenciden maliyetinden fazla olarak toplandığını,şikayet edilen okul Müdürünün korunduğu izlenimini de ilave ederek tekrar veriyorlar.



Şikayet edildiğini öğrenen Okul Müdürü ertesi gün vakit geçirmeden Müdür Yardımcısı hakkında asılsız ve düzmece belgelerle jet hızıyla şikayet ediyor. Öğretmenlerin ve Müdür Yardımcısının şikayet dilekçeleriyle ilgili Valilikten inceleme ve soruşturma izni almayan Sayın İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın okul Müdürünün şikayeti için hiç zaman kaybetmeden Valilikten inceleme ve soruşturma izni alarak olayı araştırmak üzere muhakkik görevlendiriyor. Bu uygulamasıyla Metin Yalçın taraflı olduğunu, görevini kötüye kullandığını kendisi ortaya koyuyor.



Müdür yardımcısı, Okul Müdürünün baskıyı artırma ve darp etmeye yeltenmesiyle ilgili 30.05.2018 tarihli dilekçenin süreci hakkında 02.08.2018 tarihinde bir dilekçe daha veriyor şu ana kadar da 163 gün geçmesine rağmen iki dilekçe ile ilgili de hiç bir cevap verilmiyor.



Özellikle belirtmek isterim ki yaşanan bu olaylardan Cumhur ittifakını oluşturan hem Ak Parti hem de Milliyetçi Hareket Partisi yöneticilerinin bilgisi vardır.



Genel başkanımız Sayın Talip Geylan ;MEB merkez ve taşra teşkilatlarında adil,hakkaniyetli,kul hakkına saygılı bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesidir. MEB teşkilatlarının sendikal,vakıf,cemiyet görünümlü işgalci çetelerden kurtarılarak eğitimin ve eğitim çalışanlarının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yönetildiği bir düzende bizler de her zaman taşın altına elimizi ,gövdemizi koyarız demiştir.



Hal böyle iken Metin Yalçın’ın kendisine hakkaniyetli olmasını öneren siyasileri bir tarafa bırakarak her konuda olduğu gibi bu konuda da yerel çetelere teslim olmuştur.Bizim açımızdan da artık Metin Yalçın’ın bu uygulamalarını gördüğümüzde güvenilirliği kalmamıştır.



Milli Eğitim Müdürü Sayın Metin Yalçın Emir Murat Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenlerinin ve Müdür Yardımcısının Okul Müdürü hakkındaki şikayet dilekçeleri için Valilikten neden inceleme ve soruşturma izni almadığını,Okul Müdürünün Müdür Yardımcısı hakkında verdiği şikayet dilekçesi için jet hızıyla Valilikten neden inceleme ve soruşturma izni aldığını kamuoyuna açıklamalıdır.



Beyazıt İlköğretim kurumu Müdürlüğüne geçici görevlendirilen Müdire hakkında hangi yasal işlemlerin yapılacağı da tarafımızca merak konusudur.



Yapılan bu uygulamalar Yenikapı ruhuna zarar verdiği gibi kapıkulluğu ruhuna eğitim çalışanlarının zorlandığını da ortaya koymaktadır.

Daha önce söylediğim gibi yine tekrar ediyorum; Soruşturmalar kişinin sendikasına göre yapılıyor. Soruşturmalarda önerilen cezalar kişinin sendikasına göre uygulanıyor veya uygulanmıyor. Kanun ve yönetmelikler hiçe sayılıyor. Kişiye özel uygulamalar yapılıyor.



Sayın Valimizi ,ilimizin siyasilerini görevlerini kötüye kullanan bu yöneticiler hakkında gerekli yasal işlemleri başlatmak için göreve çağırıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." İfadelerine yer verdi.