Milliyetçi Hareket Partisi MYK Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, Türkiye'nin Siyasi Hayatına Damgasını Vuran En Önemli İsimler Arasında Yer Alan Alparslan Türkeş’i, Vefatının 22.Yıldönümünde Andı.

Taytak; “Alparslan Türkeş, Türk'ün yaşadığı her yere umut güneşi gibi doğan milli bir heyecan, milliyetçi bir kılavuz ve Türk-İslam medeniyetinin yılmaz bir savunucusudur. Merhum Başbuğ, geniş ufuklu, çok yönlü siyaset ve devlet adamıdır. Ömrünü, Türklüğe hizmet aşkına, milletin geleceğine ve İslam'ın mübarek amaçlarına adamıştır. O, bir siyasal hareketin mimarı olmasının yanı sıra, güzel ahlâkın, sağlam karakterin, sarsılmaz inancın ve ufuk ötesini gören milli bir öngörünün de temsilcisidir. Yürekten inandığı Türklük sevgisi uğruna, her türlü meşakkati göze alabilmiş, çelikten iradesi ile örnek bir inanç timsali olduğunu her daim göstermiştir. Soğukkanlı ve sağduyulu analiz kabiliyeti, Türk milletinin değerleri ve çıkarları konusundaki derin hassasiyeti, dostları ve hasımları tarafından hep kabul görmüş ve eninde sonunda da hakkı teslim edilmiştir. O'nun milli, donanımlı, sağlam ve tutarlı siyaseti, Türkiye'nin geleceği ve Türk milletinin kardeşliği için hep ümit kaynağı olmuştur. Ne kadar övünsek azdır ki, ülküleriyle Türk milletinin öncüsü olmuş, ülkücülüğüyle Türk tarihinde sönmeyecek bir kıvılcım çakmıştır. Allah'a olan inancın, devlete olan bağlılığın, millete olan sadakatin birbiriyle çatışmadan, uyum içinde nasıl bir arada bulunacağını kendi yaşantısı ve koyduğu ilkeleri ile herkese göstermiştir.

Hep cesaret timsali olmuştur, günden güne çığ gibi büyüyen ülkü davasının büyük ve dengesiz adımlar yerine, ufak ve sabırlı adımlarla gerçekleşeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Nitekim “Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız” sözlerinde de adeta gelecek nesillere başarının anahtarını altın tepside sunmuştur. Başbuğ hainlerin, kalbi kötü, ahlakı ve niyeti bozukların, Türkiye'yi yabancı ideolojilerin esaretine teslim etmeyi aklından geçirenlerin karşısında dimdik durmuş ve bölünmeye, bölücülüğe, bozgunculuğa karşı sonuna kadar mücadele etmiştir. Millet ve devlet bekasının vazgeçilmezliği onun fikir ve yaşamında hep ilk sırada yer almıştır.

Başbuğ, tarihteki misyonunu gözler önüne serdiği Türk milletinin beka azminin siyaset platformundaki en seçkin sembolüdür. Türkeş, aynı zamanda bütün Türk dünyasının yeryüzündeki mümtaz konumunu tarif eden ve ona medeniyet tasavvuru yükleyen yüce bir idealin ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Bunun içindir ki bağlıları ve Türk dünyası nezdinde o, Başbuğ unvanına lâyık görülmüş ve öyle anılmıştır. Bunun içindir ki Ülkücüler onun kutlu mesajını almış ve büyük misyonunu yüklenmişlerdir, Ülkücüler var oldukça Bağbuğ’da, hatırası da ilelebet yaşayacaktır”. Diyen Taytak, açıklamasını merhum Türkeş’in sözleriyle devam etti.

Taytak;

“Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır diyerek, yönümüzü belirleyen, tavrımızı ölçüleyen, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in en önemli özelliğigünlük politikalarla değil, uzun vadeli bir inşa ile sadece genel seçimlere değil, gelecek nesillere yatırım yapmasıdır.

Bu yatırımın yansımasını her yıl 4 Nisan tarihinde görmeliyiz. Başbuğumuz vefat ettiğinde hayatta bile olmayan çocuklarımız, gençlerimiz her yıl 4 Nisan’da gün be gün artan kalabalıklarla Başbuğunu anıyor, fikirlerini yaşıyor, davasına sahip çıkıyor.

Fikirlerimizin, ideolojilerimizin mimarı Partimiz Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurucu Genel Başkanı Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i vefatının 22.yılında rahmet, minnet ve özlem ile anıyorum.

Mekanı cennet, kabri nur olsun.

Emaneti emin ellerde, davası yaşıyor ve Allah’ın izniyle dimdik ayaktadır” dedi.