“Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden büyük Türkiye” ve “Yeni bir dünya” idealleriyle Türk siyasetine farklı bir anlayış getiren merhum Necmettin Erbakan, siyasi hayatı boyunca Türkiye öncülüğünde adil bir dünyanın kurulacağına inanarak çalıştı.

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine GökçeAfyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine Gökçe

“Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden büyük Türkiye” ve “Yeni bir dünya” idealleriyle Türk siyasetine farklı bir anlayış getiren merhum Necmettin Erbakan, siyasi hayatı boyunca Türkiye öncülüğünde adil bir dünyanın kurulacağına inanarak çalıştı.



Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve Türk siyasetinin hocası merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın vefatının üzerinden 8 yıl geçti. “Yaşanabilir bir Türkiye”, “Yeniden büyük Türkiye” ve “Yeni bir dünya” idealleriyle Türk siyasetine yeni bir anlayış getiren Erbakan, siyasi hayatı boyunca Türkiye öncülüğünde adil bir dünyanın kurulacağına inanarak çalıştı. Dünya gündemi ile Türk siyasal hayatına, sağ ve sol çizginin dışında “Milli Görüş” kavramını taşıyarak İslam dünyasında siyasi bir uyanışa vesile olan Erbakan, hak ve adalete inanan tüm Müslümanların birleşmesi gerektiğini savundu.

 

Konya’dan bağımsız milletvekili oldu

Erbakan, 12 Ekim 1969’da kendisine büyük hoşgörü ve sevgi besleyen Konya’dan, bağımsız aday olarak seçime girdi ve üç milletvekili seçilebilecek oyu alarak Meclisin yolunu tuttu.

 

Erbakan, Konya’daki milletvekilliği çalışmaları sırasında kendisine yöneltilen, “İyi de bir çiçekle bahar olmaz ki” yorumları üzerine, “Evet, bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” ifadesini kullanmıştı.

 

Milli Nizam Partisini kurdu

Konya Milletvekili Erbakan, çok geçmeden, 24 Ocak 1970’te, 17 arkadaşıyla Milli Görüş hareketinin ortaya çıkmasını sağlayacak ilk parti olan Milli Nizam Partisini kurdu.

 

Genel Başkan Erbakan, partisinin kuruluşundan sonra kapitalizm ve batıcılık karşıtı bir siyaset yürüttü.

 

Erbakan’ın siyasetinde “Siyonizm”le mücadelede ön planda yer aldı. Erbakan ile birlikte Türk siyasetinde ve kamuoyunda “Filistin davası” konusunda hassasiyet oluştu.

 

Milli Görüş hareketi lideri Erbakan, bugün dahi kılavuz olan “Önce ahlak ve maneviyat” vurgusunu da bu parti altında yaptığı çalışmalarla gençlere ve partililere aktardı.

 

12 Mart Muhtırası’nın ardından nisan ayında “laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü” iddiasıyla Milli Nizam Partisi kapatıldı.

 

Partisinin kapatılmasının ardından Erbakan, arkadaşlarıyla 11 Ekim 1972’de Milli Selamet Partisini (MSP) kurdu. Parti, 1973’teki seçimde 48 milletvekilliği ve 3 senatörlük kazanarak 51 parlamenterle Meclise girdi.

 

CHP ile koalisyon yapıldı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapılan görüşmelerin ardından CHP-MSP koalisyon hükümeti kuruldu. Erbakan, bu hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

 

Bu dönem Kıbrıs sorunu gündeme geldi ve ülkedeki sorunlardan çok adadaki gelişmeler üzerine strateji üretilmeye başlandı.

 

1978’de yaşanan “11’ler hükümeti”, “Milletvekili pazarlığı” ve “Güneş Motel” şaibeleri siyasette gündemi belirlerken, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Erbakan ve siyasi hareketi de hedef alındı.

 

Cezaevi süreci

Milli Selamet Partisince 6 Eylül 1980’de Konya’da düzenlenen Kudüs Mitingi büyük ses getirirken, bu miting partinin kapatılma sebeplerinden birisi olarak gösterildi.

 

Darbeden sonra İzmir’de uzun süre gözaltında kalan Erbakan, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve 9 ay cezaevinde kaldı.

 

Refah Partisi kuruldu

Siyasi yasaklı Erbakan, kapatılan MSP’nin yerine Refah Partisinin (RP) 19 Temmuz 1983’te kurulmasını sağladı. Partinin genel başkanlığı koltuğuna Ahmet Tekdal oturdu. Siyaset yasağı kalkan Erbakan, 11 Ekim 1987’de RP Genel Başkanı oldu.

 

Bu tarihten sonra yapılan yerel seçimlerde Refah Partisinin kazandığı belediyelerdeki hizmetler, Erbakan ve siyasetine olan ilgiyi artırdı. Milli Görüş fikri, Türkiye’de bu dönemde yeni bir model oldu. 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde Milli Görüş, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri dahil birçok kentin yerel yönetimlerinde iş başına geldi.

 

Refah Partisi birinci parti oldu

Necmettin Erbakan, 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya’dan yeniden milletvekili seçildi.

 

Parti, 1995’teki genel seçimlerde yüzde 21,7 oy oranıyla sandıktan birinci çıktı. Erbakan, Meclise Konya milletvekili olarak girdi.

 

Cumhurbaşkanlığı koltuğundaki Süleyman Demirel, hükümeti kurma yetkisini Refah Partisine vermedi. Kurulan DYP-ANAP hükümeti 3 ay sürdü.

 

54. Hükümet’te Başbakanlık yaptı

Hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı Demirel’den alan Erbakan, Tansu Çiller’in Genel Başkanlığı’ndaki Doğru Yol Partisi ile 54. Hükümeti kurarak 28 Haziran 1996’da başbakanlık koltuğuna oturdu.

 

Başbakan Erbakan, dış politikada G-7’lere karşı gelişmekte olan Müslüman ülkeleri bir araya getirmek için D-8’leri kurdu.

 

28 Şubat süreci

Medya üzerinden 54. Hükümet’in faaliyetlerine ilişkin başlatılan algı operasyonları 28 Şubat sürecinin temel taşlarını oluşturdu.

 

28 Şubat sürecinde bazı üniversiteler, iş dünyası ve sendikalar da Erbakan siyasetine karşı bir misyon üstlendi.

 

Günlerce kamuoyunda oluşturulan bu propagandalar sonucunda 28 Şubat 1997’de adına post-modern darbe de denilen müdahale gerçekleşti.

 

Başbakanlıktan istifa etti

27 Mayıs 1997’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından Anayasa Mahkemesine iktidar partisi Refah Partisinin temelli kapatılması istemiyle dava açıldı.

 

30 Haziran 1997’de koalisyon ortağı Doğru Yol Partisinin protokol gereği başbakanlık koltuğunu alması için Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e istifasını sundu.

 

Demirel, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller yerine 55. Hükümet’i kurması için Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a görev verdi. Anayasa Mahkemesi 16 Ocak 1998 yılında RP’yi kapattı. Erbakan’a 5 yıl siyaset yasağı verdi.

 

Fazilet Partisi kuruldu

Refah Partisinin kapatılması sürecini beklemeyen partililer, 17 Aralık 1997’de Milli Görüş hareketinin dördüncü partisi olan Fazilet Partisini kurdu. Genel başkanlık görevini de Recai Kutan üstlendi.

 

Bu arada; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Fazilet Partisinin de kapatılması için dava açtı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının ardından Vural Savaş’ın yerine Sabih Kanadoğlu’nu atadı. 22 Haziran 2001’de Fazilet Partisi kapatıldı. Bir ay sonra partililer Milli Görüş’ün beşinci partisi olan Saadet Partisini kurdu.

 

2002’de yapılan erken seçimde, Milli Görüş’ten ayrılan isimlerin kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar oldu. Saadet Partisi ise seçim barajını geçemeyerek TBMM dışında kaldı.

 

Erbakan, 5 yıllık siyaset yasağının kaldırılmasının ardından Mayıs 2003’te Saadet Partisi Genel Başkanı oldu. Ancak açılan dava sonucu verilen ceza sebebiyle 30 Ocak 2004’te Genel Başkanlıktan ayrıldı.

 

17 Ekim 2010’da yapılan Saadet Partisi Olağanüstü Büyük Kongresinde yeniden genel başkan olan Erbakan, 28 Şubat post-modern darbenin yıldönümü arifesinde solunum yetmezliğine bağlı, kalp ve çoklu organ yetmezliği sebebiyle 27 Şubat 2011’de vefat etti.

 

Erbakan, 1 Mart 2011’de vasiyeti üzerine devlet töreniyle değil, İstanbul Fatih Camii’nde düzenlenen cenaze töreninin ardından milyonlar tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

 

Türkiye’yi ayağa kaldırdı

Merhum Erbakan, Türkiye’nin bugünlere gelmesinde en stratejik hamleleri yapan siyasi lider oldu. Başlattığı ‘Ağır Sanayi Hamlesi’ ile ‘başarabileceğimize’ inandıran Erbakan hoca, 13 şeker fabrikası, 18 çimento fabrikası, 12 gübre fabrikası, 6 kâğıt fabrikası, 28 Sümerbank fabrikası, 2 nebati yağ fabrikası, 27 et kombinası, 7 filtresiz sigara fabrikasının yapımını tamamladı. 40’a yakın barajın temelini atan ve yapımını tamamlayan Erbakan Hoca, savunma sanayiinde de devrin niteliğinde adımlar gerçekleştirdi.

 

ASELSAN ve ROKETSAN’ın temellerini atan Erbakan Hoca, tank fabrikası, top fabrikası, roket fabrikası, harp gemisi fabrikasının da alt yapısını oluşturdu.

 

Leopar Tanklar’ın motorunu yapan Erbakan Hoca, ülkemizdeki tank sanayiinin gelişmesinde de öncü oldu.

 

Tarımın gelişmesi için de olağanüstü gayret gösteren Erbakan Hoca, İstanbul Teknik Üniversitesi Motorlar Laboratuarında yüzde yüz yerli ilk motoru yaptı ve devamında 1956 yılında Türkiyede ilk yerli motoru seri halde imal edecek olan, 200 ortaklı Gümüş Motor A.Ş.’yi kurdu. Pancar Motor adıyla çalışan fabrikanın temelini 1956’da attı. Gümüş Motor fabrikasında seri imalat 1960’da başladı. İlk yerli otomobil yapımında da Erbakan Hoca yer aldı.

 

54. Hükümet döneminde ilk defa denk bütçeyi kuran Erbakan Hoca, memura ve işçiye yüzde 50’yi aşan zamlar yaptı.

 

Kıbrıs’ı Rum zulmünden kurtardı

Erbakan Hoca, bir millete millet olma şuurunu da aşıladı. 1900’lü yılların başından beri İngilizlerin ve Rumların zulmü altında inleyen Kıbrıs Türkleri, Erbakan Hoca’nın 1974’te gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı ile yok olmaktan kurtuldu. Bugün Bağımsız bir KKTC varsa bu aziz şehitlerimiz ve Erbakan hocanın sayesinde vuku buldu. Müslümanların İslami kaidelerden taviz vermeden siyaset sahnesinde var olabileceğini gösteren Erbakan Hoca, gençliği öz değerleriyle buluşturdu.

 

Erbakan, okulları birincilikle bitirdi

Türk siyasetine ideolojisi ve üslubuyla yeni bir heyecan getiren Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926’da Sinop’ta doğdu. Babasının Ağır Ceza Reisi olması dolayısıyla çocukluğu farklı şehirlerde geçen Erbakan, Kayseri Cumhuriyet İlkokulunda başladığı ilkokul eğitimini Trabzon’da tamamladı.

 

1943’te birincilikle tamamladığı İstanbul Erkek Lisesinin ardından sınavsız geçiş hakkı olmasına rağmen İstanbul Teknik Üniversitesine sınavla girdi. Sınav sonucuna göre doğrudan ikinci sınıftan başlatıldı. Erbakan, 1948’de mezun olduğu aynı üniversitenin Makine Fakültesi Motorlar Kürsüsünde asistan olarak görev üstlendi.

 

Erbakan’ın hayatındaki önemli dönüm noktalarından birisi 1951’de İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Almanya’daki Aachen Teknik Üniversitesine ilmi araştırmalar yapmak üzere gönderilmesiyle oldu.

 

Alman ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezinde biri doktora olmak üzere üç tez hazırlayan Türk mühendis Erbakan, bu tezleriyle Alman ekonomi bakanlığının dikkatini çekti.

 

Motorların daha az yakıt harcaması konusunda kendisinden istenilen raporu hazırlayan Erbakan, doçentlik tezini de “Dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunun matematiksel izahı” konusu üzerine hazırladı.

 

Erbakan çalışmalarıyla Leopard tanklarının üretiminin yapıldığı Almanya’nın en büyük motor fabrikasına davet edilmesinin ardından burada başmühendis olarak söz konusu tankların motorları üzerinde çalışmalar yaptı.

 

Odalar Birliği’nde de rahat bırakmadılar

Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığına getirilmesinin adından Genel Sekreter olan Erbakan, önce Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı seçildi.

 

Erbakan o dönem tanıştığı Nermin Erbakan ile evlendi. Nermin ve Necmettin Erbakan çiftinin evliliğinden çocukları Zeynep, Elif ve Muhammed Fatih dünyaya geldi. Erbakan, Odalar Birliğinde de aktif dönem geçirdi, Anadolu sermayesini desteklemek için çalıştı.

 

Odalar Birliği Başkanı Erbakan’ın, bu koltuktan uzaklaştırılması için çeşitli adımlar, siyasi pazarlıklar yapıldı.

 

Odalar Birliği Başkanlığı seçiminin geçersiz sayılması Danıştay’a taşındı. Erbakan, bu görevinden, Ankara Valiliğinin emriyle uzaklaştırıldı. Bu karar, Erbakan’ın siyaset yolculuğunu başlattı.

 

Ümmet de el uzattı

Erbakan Hoca, ümmet coğrafyasıyla koparılmak istenen kadim bağlarımızı da onardı. D-8 projesiyle İslam ülkelerini bir araya getirmek isteyen Erbakan Hoca, emperyalistlere karşı Müslümanları koruyacak alternatif bir sistemin temellerini attı.

 

1992-1995 yılları arasında Bosna’da devam eden savaşa maddi manevi destek veren Erbakan Hoca, Boşnak Müslümanların gönlünde sarsılmaz bir yer edindi. Aynı dönemde Çeçenistan’da devam eden savaşta da Müslümanlara kol kanat geren Erbakan Hoca, ümmet içinde sembol hale geldi.

 

Başbakan olduğu dönemde ümmet ülkelerini ziyaret eden Erbakan hoca, ‘Müslümanlar kardeştir” düsturunu siyasi hayata taşıdı. Siyonist tehlikeye en yüksek perdeden dikkat çeken Erbakan hoca, Gazze’deki insanlık dramını uluslararası kamuoyunun gündemine taşıyan ilk lider oldu.





YENİ AKİT GAZETESİ / İNTERNET