AFYON’DA MEMUR EYLEMİ Hükümetle yapılan zam görüşmelerinden sonuç çıkmayınca grev kararı alan memurlar, Afyonkarahisar’da çeşitli yerlerde toplanarak yürüyüş yapıp sloganlarla hükümeti protesto etti.
Afyonkarahisar’da her sendika farklı bir yerde eylem yaptı. Günün ilk eylemini Kamu-Sen’e bağlı sendikalar gerçekleştirdi. Şemsettin Karahisari İlköğretim Okulu’nda bir araya gelen sendika üyeleri, buradan ellerinde dövizler ve sloganlarla Anıt Park’a kadar yürüdü. Uzun süre slogan atan memurlar, hükümeti protesto etti. Kamu-Sen’in Anıt Park önündeki basın açıklamasına, CHP İl Başkanı Nevzat Ercan, Atatürkçü Düşünce Derneği Afyonkarahisar Şubesi ve KESK’e bağlı sendikaların üyeleri de destek verdi. Grup adına basın açıklamasını okuyan Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, 20 gündür devam eden toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanları ve emeklileri adına dişe dokunur bir sonuç çıkmadığını söyledi. Özsoy, bu yüzden tüm Türkiye’de iş bıraktıklarını ifade etti. Özsoy şunları söyledi:   “Kavgam, ekmeğim için; sevdam, ülkem için diyerek, her türlü tehdide gülerek bakıp, kutlu mücadelemizin er meydanına koşan çilekeş, cefakâr, vefakâr kamu görevlisi kardeşlerim, çok kıymetli basın mensupları, Hoş geldiniz, şeref verdiniz. Bugün buraya gelmek, haksızlıkların, hukuksuzlukların; alın terimizi, emeğimizi çalanların karşısına bir abide gibi dikilebilmek her babayiğidin harcı değildir. Memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik diyip, ülkenin kaymağını yandaş çevrelere dağıtanları gördünüz. Günlerce, bu sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiş gibi anlattığı, toplu sözleşme tiyatrosunu izlediniz Siz hep sustunuz ve beklediniz. Şimdi sıra sizde; şimdi herkes susacak; siz konuşacaksınız. Bütün haksızlıkları, yüzsüzlükleri; yalancıların suratlarına çarpacaksınız. Siz; Türkiye Kamu-Sen’in büyüklüğüne inandınız, gücüne güvendiniz, her türlü engeli aşarak buraya geldiniz. Allah sizden razı olsun! Değerli basın mensupları; kıymetli arkadaşlar; Yıllardır diyalog, hoşgörü diyoruz. Yıllardır kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerinin ilerletilmesi için mücadele veriyoruz. Elbette bu mücadelenin öncelikli hedefi kamu görevlilerinin toplu sözleşme, grev ve siyaset haklarını da içeren çağdaş, ILO standartlarında sendikal haklardır. Bu sürede hep toplumumuzun hassasiyetlerini gözettik. Gerginliklerden kaçındık. Hak mücadelemizde milli ve manevi değerlerimizi ön planda tutarak, “önce ülkem” diyerek yer aldık. Ancak, bu iyi niyetimize karşılık olarak memurlarımız aleyhine yürütülen kampanyalara, memurlarımızın kazanılmış haklarının ellerinden alınma gayretlerine maruz kaldık. İş bilmez iktidarın başarısızlıkları, kötü niyetli yöneticilerin beceriksizlikleri yıllarca sırtımıza yüklendi. Oysa bizler, vatandaşlarımızın doğduğu andan başlayarak, hayatının her anında, her alanında hizmet üretmekteyiz. Hastadan bulaşan virüs nedeniyle can veren doktor; kilometrelerce ötedeki köye ders vermeye giderken soğuktan donan öğretmen; haciz ihbarnamesini borçluya tebliğ ettiği için katledilen postacı; yangın söndürürken hayatını kaybeden itfaiyeci, ormancı; asayişi sağlarken şehit edilen polis, zabıta; raylara döşenen bombanın patlamasıyla şehit düşen makinist de biziz. Ancak yöneticiler tarafından her fırsatta hizmet üretmemekle, yan gelip yatmakla suçlanan da biziz. 2002-2012 yılları arasında ülke ekonomisi ortalama yıllık %6,8 oranında büyürken, kamu görevlilerine büyümeden pay verilmemiş, “büyümeye ne katkınız var ki!” denmiştir.”  
MEMUR SEN’E BAĞLI SENDİKALAR PTT ÖNÜNDE TOPLANDI
Kamu-Sen’e bağlı sendikaların eyleminin ardından ise Memur-Sen’e bağlı sendikaların üyeleri PTT önünde toplandı. Ellerinde pankartlarla şube binasından yürüyüşe başlayan memurlar, PTT önüne geldi. Basın açıklaması yapılacak olan alanı şenlik havasına dönüştüren Memur-Sen’e bağlı sendikaların üyeleri, düdük çalıp slogan atarak haklarını aradı. Türkiye’nin Yunanistan olmadığını sloganlarında sık sık dile getiren memurlar, hükümeti eleştirdi. Grup adına konuşan Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Abdullah Çelik, kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren onlarca talebi görmezden gelen Kamu İşveren Heyeti’nin, anlaşmazlığın, ilk toplu sözleşmede toplu sözleşme imzalanamamasının baş sorumlusu olduğunu söyledi. Kamu görevlileri ve eğitim çalışanları olarak referandum sonrası aylarca yasalarını beklediklerini dile getiren Abdullah Çelik, “Sonunda yasa çıktı ve masaya kilitlendik. Ek ödeme konusundaki talebimizi, toplu sözleşme masasında olmazsa olmazımız olarak ilan ettik. Çünkü 666 sayılı KHK ile farklı kurumlarda aynı unvanlar arası ‘eşit işe eşit ücret’ dengelemesi yapılırken öğretmenler ve öğretim elemanları olarak kapsam dışında tutulduk” dedi.
Tekliflerine kapatılan kasayı eylemleri ile açacaklarını aktaran Çelik, masada uzlaşarak almaya çalıştıkları haklarını almak için, kararlılıkla alanlarda olduklarını kaydetti. Çelik, ekonomi büyüyor, Türkiye zenginleşiyor diyenlerin kamu çalışanları söz konusu olunca daha fazlasını veremeyiz, yoksa Yunanistan’a döneriz edebiyatına sarılmalarını inandırıcı bulmadıklarını söyledi. Eğer büyüme varsa bunun maaşlarına yansımasını istediklerini belirten Çelik, “Ek ödeme toplu sözleşme masasının konusudur diyerek masayı işaret edenlerin sözünü masada da yerine getirmemiş ve eğitim çalışanlarını hayal krıklığına uğratmışlardır. Bin 624 TL alan 9/1 öğretmeni, bin 856 TL alan 7/1’deki öğretim görevlisi, 4/C’lisi, hizmetlisi, şefi, memuru ilk toplu sözleşme masasını hüsran masası olarak anacaktır. Eğitim çalışanları olarak Kamu İşveren Heyeti’nin dolayısıyla hükümetin bu tavrını not ediyoruz ve hükümete kalkınmada iyi gidiyor olabilirsiniz ama adalette ve gelirin adil dağıtımında sınıfta kaldınız diyoruz” dedi.
Grup, yapılan basın açıklamasının olaysız bir şekilde dağıldı.