Mübarek Ramazan ayındayız. Yardımlaşma dayanışma bu ayda zirve yapıyor. Fakir fukaraya yardımcı olduğumuz gibi , zulüm altında inleyen ,açlığın pençesinde kıvrım kıvrım kıvranan ve ölüme terk edilen mazlumlara da yardımcı olalım. En başta Yemen, Doğu Türkistan, Filistin ve diğer mazlum ülkeler ve açlığın pençesindeki ülkeler..  Dünya global bir köy artık . Çok küçüldü, mesafeler kısaldı. Oturduğumuz yerden bir EFT ile,  güvenilir aracı bir yardım kurululuşuna bağışla, olmadı bir sms ile onların derdine derman olabiliriz. Bir sms ten ne olur demeyin, milyonlarca sms in maddi karşılık olarak ne kadar tuttuğunu hesap edebiliriz herhalde. Bizim milletimiz hamiyetli, kadirşinas , sadece ülkesindeki değil diğer ülkelerdeki mazlumları da unutmuyor ama yeterli mi?  Maalesef değil. Yardımına koşulması gereken  milyonlarca insan var. Biz en yakınlarımızdan başlayarak yardımcı olmaya gayret edeceğiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘Komşusu Aç İken Tok Yatan Bizden Değildir’ buyuruyor. Akrabalarımızdan sorumluyuz, komşularımızdan sorumluyuz ve diğer Müslüman kardeşlerimizden sorumluyuz.







Allah’ın zenginlik nasip ettiği insanlar, kendilerine verilen bu zenginlik nimetinin karşılığını mazlumlara, ihtiyaç sahiplerine vermelidir. Cebinde akrep olup eli cebine gitmeyen dünya! kadar insan var. Sadece ülkemizde değil, bütün İslam Aleminde.Sanki kefenin ceplerine doldurup öbür dünyaya götürecekler. Yardım etmeyi bırakın dünyadaki ve ülkemizdeki Müslümanlar, zekatı fitreyi ve kurban ibadetini tam olarak yerine getirseler, dünyada fakirden ve açlıktan ölen insandan  bahsetmek mümkün değildir. Lakin verilmiyor bu zorunlu ibadetler dahi tam olarak yerine getirilmiyor. Yüce Allah sosyal dengeyi kurmuş ama insanoğlu her şeyi bozduğu gibi sosyal dengeyi de bozuyor. Şu anda dünyada tüketilen yiyecek ve içeceklerin miktarı, dünya nüfusunun en az 1,5 katı. Yani  Dünyada 6 milyar  insan olduğunu düşündüğümüzde, 9 milyarlık üretim yapılıyor ve bunun yarısı israf olarak çöpe gidiyor. Ne kadar acı değil mi. Açlığın yoksulluğun pençesinde kıvranan insan sayısı da ortalama iki milyar civarında. Allah rızkı veriyor ama kullar dengeli dağıtmıyor. Zekat, fitre vermesi gereken insanların önemli bir kısmı vermiyor. Üstad Cemil Meriç şöyle diyor:



 ‘Zekat veren toplumun sosyolojiye, namaz kılan bir toplumun psikolojiye ihtiyacı yoktur. ‘







İnsanlar olarak Allah’ın bize farz ve vacip kıldığı ibadetleri yapmaktan bile aciziz. Zekat müessesi;  Asr-ı Saadette, Ömer b. Abdülaziz  zamanındaki gibi ..  tam işlese, inanın bu bahsettiğimiz sosyolojik sorunların hiçbirisinden bahsetmeyiz. Lakin, Adiyat Suresi’nde geçtiği üzre, ‘İnsan Rabbine Karşı Nankördür’. Allah veriyor kullar esirgiyor.



Mazlum coğrafyalardan  Yemen’de üç buçuk  yıldır devam eden savaş dünyanın en ağır insanlık krizlerinden birini ortaya çıkarmış bulunuyor. Yanıbaşımızdaki Suriye krizi ile karşılaştırılabilir bir başka krizdir. Toplam nüfusu 28 milyon olan Yemen’de şimdi yirmi milyon kadar insan açlığın pençesinde. 2 milyondan fazlası evlerini terk etmiş, bir çoğu yakın ülkelere sığınmış. Yürek dayanmayacak görüntüler var.

Filistin, İsrail ambargosu ve zulmü altında inim inim inliyor. Soydaşlarımız Doğu Türkistanda sistematik bir şekilde zulme ve yokluğa terk ediliyor. Afrika ülkelerinin önemli bir kısmı açlığın, susuzluğun  pençesinde.







Tarihte olduğu gibi şimdi de Türk halkı ve Türkiye her zaman mazlumun yanında saf tutmuştur. Bu mübarek Ramazan ayında da hamiyetli insanlarımız, Allahın kendilerine vermiş oldukları nimetlerden bir kısmını ihtiyaç sahiplerine bağışlayacaktır ve kısmen de olsa yaralarını saracaktır. Sağa sola bakmadan biz kendimize bakalım, o ne yapmış bu ne yapmış demeden, filan yardım ediyor mu gibi mazeretlere girmeden mazlumlara ve ihtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim. İnsanlık ve müslümanlık bunu gerektirir..



Lokman ÖZKUL

[email protected]

İlahiyatçı- Yazar