Mardin'de sahipsiz sokak hayvanlarına sağladığı imkanlarla ve bu yüzden aldığı cezalarla ülke ve hatta Dünya çapında ün kazanan Mardinli Marilyn Monroe olarak bilinen Melek Akarmut, aslen Afyonlu...

Melek Akarmut, Afyonlu olan eşinin tayini nedenitle Mardin'e gelmiş ve eşi emekli olduktan sonra Mardin'de yaşamaya başlamış.
 

İŞTE GAZETE DUVAR'DA VECDİ ERBAY İMZASIYLA YER ALAN HABER VE SÖYLEŞİ...

Mardinli Marilyn Monroe olarak tanınan Melek Akarmut'la Mardin’deki hayvan barınağını ve kendi imkanlarıyla yaptığı Kedi Sığınma Evi'ni konuştuk.

Melek Akarmut, yerinde duramayan, birkaç işi bir arada yapabilen, enerjisiyle insanın başını döndüren insanlardan. Gazetecinin elinde fotoğraf makinesi görünce tedirgin olan ve nasıl duracağını şaşıranlardan değil. Tahsin Memiş fotoğraflarını çekerken söyleşiye kısa bir ara verip poz veriyor ve konuşmaya kaldığı yerden devam ediyor.

Fotoğraf makinesine, kameraya yabancı olmadığını sabun dükkanının önünde konuşurken öğreniyoruz. Zamanında modellik yapmış, bir iki filmde oynamış, bir şarkısına klip çekmiş. Tahsin fotoğrafını çekerken, “Geleceğinizi bilseydim kırmızı elbisemi giyerdim” demesi de aslında kendisine duyduğu güvenden kaynaklanıyor.

Melek Akarmut’u pek kimse tanımıyor olabilir. Ama Mardinli Marilyn Monroe’yu sanırım pek çok kişi tanıyordur. ABD’li sanatçı Marilyn Monroe’ya benzerliği nedeniyle Mardinli Marilyn Monroe ismini almış olsa da aslında kendisi Afyonlu. Asker eşinin tayini Mardin’e çıkınca Mardin’le tanışmış. Eşi emekli olunca şehirden ayrılmamışlar. Akarmut, burada iş hayatına atılmış ve Mardin’in meşhur sabunlarını satmaya başlamış. Sabun kutularının üzerinde fotoğrafı var ve sabunlar iki kez meşhur oluyor bu sayede.Melek Akarmut

MARİLYN MONROE’NUN CANLARI

Giyim tarzı, saçlarının rengi ve biçimiyle Marilyn Monroe’ya benzetilen Akarmut, öyle anlaşılıyor ki zamanla bu benzerliği içselleştirmiş, Monroe gibi gülüyor ve eteklerini savuruyor. Kendisiyle fotoğraf çekmek isteyenleri geri çevirmiyor, yüzünde Monroe gülücükleriyle objektife bakıyor. Ama “Canlar için bağış yapın” uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor.

Akarmut “canlar” derken kedilerden söz ediyor. Sabun dükkanının hemen arkasındaki bir evi Kedi Sığınma Evi’ne dönüştürmüş. Bundan söz edeceğiz ancak Melek Akarmut ya da daha çok bilinen adıyla Merdin Monroe ile esas konuşma nedenimiz, Mardin’deki hayvan barınağındaki sorunlar.

Belediyeye ait hayvan barınağındaki sorunlar yeni değil; uzun zamandır bakımsızlığı ve sokakta yaralanmış hayvanlara gerekli özenin gösterilmediği, hayvanların itlaf edildiği konuşuluyor. Konuyla ilgili kim bilgi verebilir diye araştırırken, verilen adres hep Akarmut oldu..

PARA CEZASI ALDI

Akarmut, sokaktaki hayvanlar için elinden geleni yapmaya çalıştığını söylüyor. Akarmut, onların da yaşamaya hakkı olduğunu vurgulayarak, “Bizim gibi onların da canı var” diyor.

Akarmut, hayvan haklarını savunurken sorunlarla da karşılaşmış elbette. Örneğin Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediyesi kayyımı Mustafa Yaman döneminde, sosyal medyada yaptığı bir paylaşım nedeniyle gece yarısı terörle mücadele şubesi tarafından gözaltına alınmış. Hayvan barınağındaki sorunları dile getiren Akarmut, paylaşımını “Rezilsiniz” diye bitirmiş ve mahkemelik olmuş.

Akarmut, “Ben kayyıma değil, belediyeye rezilsiniz demiştim. Ama sanki kayyıma demişim gibi para cezası verdiler. Mustafa Yaman’ın döneminde yolsuzluk yapıldığını herkes biliyordu. Ben korkmadan yazdım, aydınlatma direklerini eleştirdim mesela. Zaten sonra kaldırıldı Mardin’i çirkinleştiren o ışıklar. Yeni kayyım öncekinin yaptıklarını yıkıyor, yeni şeyler yapıyor. Oysa Mardin böyle güzel, onlar dokundukça bozuyorlar. Bakın Cumhuriyet Meydanı Mustafa Yaman’ın projesiydi. O gitti yerine gelen kayyım da ne yapacağını bilmiyor, rezil bir şey yaptılar meydanı. Yazık değil mi bu tarihi şehre? O kadar parayla bu şehrin yoksul insanlarına yardım edilir, hayvanlara çok rahat bakılır” diyor.

MARDİN’DE KÖPEK BIRAKMADILAR

Hayvan barınağına alınmadığını belirten Akarmut, “Şimdi görünüm olarak düzelmiş diyorlar ama hayvanlara hala kötü davranılıyor. Uyuz hayvanlarla diğerleri aynı yere konuluyor, hayvanlardan biri diğerinin iltihaplı yarasını yalıyor. Hayvanlara böyle bakılmaz ki. Bunların içinde hayvan sevgisi yok. Hayvanları seven personeli de oradan oraya gönderiyorlar. Müdürü temizlik görevine getiriyorlar” diyerek hayvan barınağında mobbing uygulandığını da dile getiriyor.

Akarmut, köpeklerin barınaktan alınarak dağa, hatta aldıkları bazı duyumlara göre Suriye sınırına, mayınlı alana bırakıldıklarını söylüyor. Tesadüfen görüştüğü Vali yardımcısının “Kısırlaştırılan köpekler serbest bırakılıyor” dediğini belirten Akarmut, “Hayvanlar kısırlaştırıldıktan sonra serbest bırakılıyorsa, hani neredeler, biz neden Mardin’de hiç köpek görmüyoruz?” diye soruyor.

CUMHURBAŞKANI'NA ULAŞMAK DAHA KOLAY

“Hayvanlar açlıktan ölüyor” iddiasında bulunan Akarmut, “Bana belediyeye ait bir yer göstersinler şehrin dışında. Üstü kapalı bir yer yapayım, onları orada besleyelim” diyor.

Bu öneriyi, hayvan barınağında çalışan bir veteriner de dile getirmişti. Adının yazılmasını istemeyen veteriner, hayvanların barınakta korkunç bir muamele gördüğünü belirterek, “Bu canlılara kötü davrandıkları için bunların sonu felaket olacak, cennet yüzü görmeyecekler” dedi.

Akarmut’a belediye ile barınaktaki sorunları gidermek için görüşüp görüşmediğini de sordum. Akarmut, “Cumhurbaşkanı ile görüşmek kayyımla görüşmekten daha kolay” diyerek görüşme talepleri için olumlu cevap alamadıklarını söyledi.

MARİLYN MONROE OLMANIN KEYFİ

Akarmut, boş bir evi görülmeye değer Kedi Sığınma Evi’nde dönüştürmüş. Hasta kediler için ayrı bir odanın yanı sıra kedilerin oyun oynayabileceği, uyuyabileceği alanlar da oluşturmuş evde. Destek almadığını vurgulan Akarmut, “Kredi çektim ve burayı kendi başıma yaptım” diyor. Sadece evi değil, evin bulunduğu sokağı da çiçeklerle ve desenlerle süsleyen Akarmut, buranın Kedi Sokağı olarak anılmasını istediğini belirtiyor.

Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerden istediği bağış da kediler için. Kediler veterinere gidecek, bakımları yapılacak, beslenecekler. Bu nedenle bağış talep ettiğini söylüyor Akarmut. Akarmut’a kedileri sattığı yönünde eleştiriler yapıldığını hatırlattım. “Köpeklerin toplanıp Mardin’den çıkarılması için imza toplandı” diyen Akarmut, “Mardin’de kim para verip kedi alır?” diye sordu.

Akarmut Afyonlu, eşi Adanalı bir emekli asker ve Mardin’de yaşıyorlar. Bu, “Dışarıdan gelenler Mardin’i sömürüyorlar” şeklinde kimi eleştirilere de neden oluyor. Akarmut, “Ben tek başıma kayyımdan daha çok tanıtıyorum Mardin’i” diyerek eleştirileri ciddiye almadığını ifade ediyor.

“Merdin Monroe” ve “Mardinli Marilyn Monroe” olarak medyada epey yer alan Melek Akarmut, denilebilir ki bu benzerlikten ötürü tanınmanın keyfini çıkarıyor. Ama Mardinli Marilyn Monroe aynı zamanda bir hayvan dostu ve bu nedenle 22 davası bulunuyor.