KUZUM İSMAİL… Mektuplar bazen adres şaşırır. Yanlışlıkla bize gelen bir mektubu yayınlıyoruz: ‘‘Kuzum İsmail.. Geçenlerde odanda şarkı söylüyordun… Alt tarafta hasretle seni dinledim… “Saçlarım tarumar gözlerimde nem… Ateşe benzerdim küle döndüm…” diyordun… Ne oldu sana evladım? Yoksa garibanların ekmeğiyle mi oynadın? Onları bu kış-kıyametin başında aç, açıkta mı bıraktın? Vebal mi aldın? Belki ‘‘Bizim hatırlıları işe aldığımız, ta oralara kadar ulaştı mı?’’ diyebilirsin… Ulaştı evladım… İşsiz kalan çocuğun babası kahrından ölüp buralara gelince, böyle oldu çocuğum… Dün Sami Bey’le karşılaştım… Senden hakikaten övgüyle bahsetti… ‘‘Bu çocuk reklam üstadı. Olmayan şeyin reklamı nasıl yapılır bütün formülleri biliyor..”dedi… Ben de ona senin çocukken 2 kere 2 nin 4 etmediğini nasıl formüle etiğini anlattım, gülüştük… Kamil Bey’de burada… Zebanilere ‘‘Kazık atma” modelini anlatırken karşılaştık… Senin, etrafındaki dalkavukların tesiri altında kalıp geçimsiz olduğun haberini “Ahiret” gazetesinde okumuş, çok üzülmüş, ‘‘Büyük hata yapıyor’’ dedi… Oysa, ben sana “yüzüne her gülenin dost olmadığını” öğütlemiştim evladım… Koltuk geçici, insanlık bakidir evladım… Dediler ki; “işine gelmeyince korku salıyor..” Korku salmak korkakların işidir kuzum… Ninen sana bir takke ördü… Ortası iğne dantelli, tam ortada ağzı açık bir kuş var, bayılacaksın… İnşallah Umre ziyaretine fırsat bulup gider, orada giyersin çocuğum… Unutma ki; Umre, kötü alışkanlıkların ilacıdır… Kuzum İsmail… Dediğim dedikle hayat yürümez evladım… Çok dolmuşa biniyorsun, etrafının esiri oluyorsun… İnatçılık etme… Üstüme geliyorlar, diyormuşsun… Hata üstüne hata yapıyorsan, tabi ki üstüne gelirler evladım… Deden ‘‘torunum neden bu kadar değişti? Neden kendisi cevap vermiyor da, kazmalara mektup yazdırıyor?..” diye sitem ediyor. Bir de, beni mezarlığa ziyarete gelirken 10-15 kişiyi toparlayıp gelme… Dertleşemiyoruz be kuzum.. Bu mektubu Ahmet’e okutma… Bakarsın o da başka mektuplar ortaya çıkartır. Seni sıkıntıya sokanlar senin etrafındakiler evladım… Sakın böbürlenme evladım. Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin, be kuzum. Baban’’