Değerli bir okuyucumuzun trafikle ilgili başından geçenleri anlattığı satırlara yer vermek istiyoruz bugün:rnrn“Gazetenizde Afyonkarahisar Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Ülker’in minibüs ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Değerli bir okuyucumuzun trafikle ilgili başından geçenleri anlattığı satırlara yer vermek istiyoruz bugün: “Gazetenizde Afyonkarahisar Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Ülker’in minibüs esnafı konusundaki açıklamalarını okudum. “Tek amacımız efendilik çerçevesinde kazasız belasız toplu taşıma hizmeti sunmaktır.” diyen Ülker’in Oda olarak Emniyet Müdürlüğü’nden de destek alıp toplu taşıt sürücülerinin yararlanacakları bir kurs açma planından söz ederek “Kursun içeriğini toplu taşıt sürücülerimizin müşte-rilere nazik ve saygılı davranmaları, nezaket kurallarına uymak oluşturacak. Tüm arkadaşlarımızın düzgün çalışmasını kendilerine ve bizlere laf getirmemelerini rica edi-yorum. Bir iki kişinin yanlışı tüm camiaya mal edilebiliyor. Sorumlu davranmaya mecburuz.” şeklindeki sözlerinden yola çıkarak bir kavşakta iki dakika içerisinde yaşadığım iki olaydan sonra diyorum ki: Kurs mu? Hemen, şimdi… Beni böyle bir yargıya iten iki olayın gelişimi ise şöyle: Eskiden Kantar Kavşağı dediğimiz Yeşil-yol ile Ambaryolu’nun kesiştiği kavşakta bir hat minibüsü Migros önündeki en sağ şeritte, kırmızı ışıkta durmuş bekliyor. Arkasında da bir özel otomobil. Yeşil ışık yanıyor, minibüs yerinden kıpırdamıyor. Arkadaki otomobil biraz bekliyor, sonra korna çalıyor. Minibüs yine kıpırdamıyor. Özel otomobil korna çalıyor, minibüste hareket yok. Diğer şeritteki araçların tümü geçiyor ama minibüs yerinde çakılı… Derken yeşil ışık sönüp sarı ışık yandığında minibüs sürücüsü ani bir hareketle aracını hızla ilerletip sağa çekiyor ve kapıyı açıp, özel aracın sürücüsüne bağırıyor: – Ne kornaya basıp duruyorsun? Görmüyor musun? Sağdaki yol kapalı. Otomobil sürücüsü uyarıyor: – O zaman ileriye gitsene. Bir iki atışmadan sonra minibüs sürücüsü daha da celalleniyor: – Orası benim durağım! diyerek aracından iniyor ve otomobil sürücüsünün üzerine yürüyor. Olası bir kavga, kavşakta karşıdan karşıya geçmek için bekleyen vatandaşların araya girmesi ile önleniyor. Düşünebiliyor musunuz? Karayolunda taşımacılık yaparak ekmek yiyen bir sürücü, kavşağı, üstelik de trafik ışığının dibini kendi durağı olarak görüyor ve yeşil ışık yansa bile bulunduğu yerde kalmayı kendinde hak sayıyor; bununla da yetinmeyip kendi kendine mal ettiği bu haklarına sahip çıkmak için başka bir sürücünün üzerine yürüyor. Ve emin olunuz ki, söz konusu olayda özel otomobil önde, minibüs arkada olsa bırakın yeşil ışığı, sarı ışık yandığında otomobil hareket etmese, minibüs sürücüsü kornaya basarak kıyameti koparır: -Yürüsene be adam! diyerek. Karayolları Trafik Kanunu diyor ki: “KAVŞAKLAR, tüneller, rampalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara, yerleşim birimleri içinde beş metre ve yerleşim birimleri dışında yüz metre mesafede duraklamak yasaktır.” (Madde 60/b) Minibüs sürücüsünün bu maddeyi bilmediğini sanmıyoruz. En azından ehliyet alırken öğrenmiş olması gerekirdi. Ama asıl öğrenmesi gereken ise terbiye ve saygı… Ga-liba Oda Başkanı Sayın Ülker de bunu kastediyor. Bu olaydan hemen sonra karşıdan karşıya geçmek için yayalara yeşil ışığın yanmasını bekliyoruz. Yeşil ışık yanıyor, biraz arkamda bulunan bir kadın, üzerine gelen hat minibüsünün altında kalmaktan kendisini geri atarak kurtuluyor ve sürücüye trafik ışıklarını gösteriyor. Minibüs sürücüsü daha önceki sürücünün yaptığı gibi kapısını açıyor ve kadına hakaretler yağdırıyor. Hem yayalara yeşil ışık yanarken geçiyor, hem de kendisini uyaran vatandaşa hakaret ediyor. Üstelik de bir bayana… Bir berber dostum tanık olmuş: Bankalar Caddesi’nde inmek için minibüs sürücüsünü uyaran ancak sürücü telefonla konuştuğu için uyarısını birkaç kez tekrarlamak zorunda kalan kadının sürücüden yemediği küfür kalmamış. Minibüs sürücülerinin önce sıkı bir trafik kuralları eğitimine, ardından da terbiye, saygı ve nezaket derslerine ihtiyacı olduğu kesin. Sayın Ülker’i aldığı kararlardan dolayı kutluyor ve bu kararları hemen, şimdi uygulamasını dilerken, yukarıdaki örneklere dayanarak olayların “Bir iki kişinin yanlışı tüm camiaya mal edilebiliyor” sözleriyle küçümsenecek bir boyutta olmadığının da altını çizmek istiyorum.” SEZER KÜÇÜKKURT, KOCATEPE GAZETESİ