“Bir milletin türkülerini ben yazayım, kanunlarını kim yazarsa yazsın. Bir milletin yönetiminde müzik kanunlardan daha güçlüdür”  diyor bilge kişiler. İnsanlar zanneder ki kendilerini kanunlar, iktidarlar yönetir. Kanunlar ve iktidarlar, beğeni ve arzulardan, müzikten, modadan, markadan sonra gelir. “Yeryüzünün yegâne iktidarı insanların beğeni ve arzularını yönetenlerdir.”(H. Yasaları) Bundan ötesi lojistik yönetmendir. İaşe ve ibate taburudur.

 

     Kültür, tanrı, entel, aydın, muhafazakâr gibi joker, vekâlet kavramları ile amel edildiği için insanı dinden çıkaran küfür lafızlar dillerde dolaşıyor. Bilumum kurum, vakıf, dernek, tabela sahiplerinin kayıtlarında bunlara ilişkin bir şey yok. Çünkü onlar vekâlet kavramları ile düşünüyorlar. Sivil toplum, küfür lafızlar listesi çıkaracak mı?  İnsanların duyacağı şekilde bu konu işlenecek mi? “Onlardan gücünün yettiğini sesinle yerlerinden oynat!” (İsra,64)  İşte Türkiye’nin (dinleyenin) dinini yerinden oynatan küfür lafızlar.

 

Orhan Gencebay: “Kaderin böylesine yazıklar olsun.”

İbrahim Tatlıses: “Tanrım, dünyaya beni sen attın, derman arattın. Madem unutacaktın, beni neden yarattın?”

İbrahim Tatlıses: “Bir Allah’a bir sana taptım.”

Emel Sayın: Tanrım beni baştan yarat!

Kubat: “Seni Allah kadar sevdim.”

Ferdi Tayfur: “Kızdım getirene beni dünyaya, anama babama günahkâr oldum.”

Musa Eroğlu: Yar benim dinim imanım.

Nükhet Duru: “Sen gördüğüm en son ilahsın.”

Edip Akbayram: “Dertlerin kalkınca şaha, bir sitem yolla Allah’a.”

Mahsun Kırmızıgül: “Sevdim seni Rabbim kadar.”

Orhan Gencebay: Ben ne yaptım kader sana?

Yıldız Tilbe: “Sensiz ölürüm cennette.”

Grup AF: “Yaradan’ın boş vaktine gelmiş.”

Muazzez Abacı: “Seninle cehennem ödüldür bana, sensiz cennet bile sürgün sayılır.”

Duman: “Aldanma öbür dünyaya, hayatı yaşa.”

Cem Adrian: “Beni Tanrı’ya tekrar inandırabilir misin?”

Erol Evgin: “Seni sevmek ibadetim.”

Mahsuni Şerif: Ölmek istiyorum viran bağlarda, Ayağıma cennet kiralansa da!

Neşet Ertaş: Seher vakti çaldım yarin kapusunu! (Seherde kim, kimin kapısını çalar?)

Orhan Gencebay: “Batsın bu dünya.”

Hakkı Bulut: “Sana taptım be yahu!”

Hande Yener: “Of güzel Allah’ım, içimi ısıtan adam sanki senin aynandı.”

Ebru Gündeş: “Benim sana yaptığım canım, aşk tadında ibadet.”

Ahmet Kaya: “Allah’ına kitabına sövüp saydım.”

Murat Göğebakan: “Kara gözlüm, sen de yalancı çıktın. Seni kendime ilah yapmıştım.”

Müslüm Gürses: “Yıkılsın minareler açılsın meyhaneler.”  

Müslüm Gürses: “İsyanım var benim kadere.” / "Rest çektim kadere."

Oğuz Yılmaz: “Bas bas paraları Leyla’ya, bir daha mı geleceğiz dünyaya?”

Ferhat Göçer: “Cenneti değişmem saçının teline.”

Selami Şahin: “Tapılacak kadınsın.”

Latif Doğan: “Kuran’ıma kitabıma küstüm.”

Mahsuni Şerif: “Yaradan bir can vermiş, boşu boşuna.” Daha yüzlerce var…



     Bu şarkıların hepsi ‘müzik, kültürel etkinlik’ olarak bilinir. Doğrudur da, kültür budur işte. Kültürün üzerini çizemeyenin üzerini küfür lafızlar çizer. Cahiliyenin 12 çekerine temel teşkil eden kavramlar ve besmelesi düdük olan futbol ile ilgili kitaplar yazdım. Bir kişi her şeye yetişemez ki! Din, diyanet, kalem, kariyer ehlinden, “ben cümle kurabilirim” diyen varsa, müzik, moda, marka, imaj vs. ile ilgili kitaplar yazsınlar. Vekâlet kavramlarını terk etmeyen, İslam yararına düşünemez. Düşünmek vekâlet kabul etmez. Daha ne diyelim!