Afyonkarahisar ile yakın tarihi, kültürel ve coğrafi bağları bulunan Konya’nın Afyonkarahisar açısından örnek alınacak bir çok özelliği olduğunu dile getirmiştik. Bugün bu değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz izninizle.
Karatay Medresesi ve Sahipata Külliyesi Konya’nın en değerli tarihi varlıklarından. Tam anlamıyla birer Selçuklu şaheseri olan bu tarihi yapılar Konya’nın ortasında yüzyıllara meydan okurcasına, “Selçuklu’nun başkenti burasıdır” diye haykırıyorlar adeta. Bu tarihi yapılardaki taş işçiliğini, mimariyi anlatmak mümkün değil, anlayan gözlerle görmek gerekiyor. Alaaddin Camii ve Medresesi’ni görünce bizim Ulu Camimiz geliyor hemen hatıra. Büyük oranda benzerliklere sahip iki tarihi eser.
Yine Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kısa süre önce Mevlana Müzesi’nin hemen yanı başında inşa ettirilen İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi günümüzde yapılan, ama tarihten miras kalan eserlerden hiç de geri kalmayan bir yapı. Milli Mücadele’de şehit düşen Konyalıların isimlerinin yaşatıldığı bu görkemli yapı bir çok sanatı bünyesinde bulunduruyor. Kurtuluş Savaşı’nın ev sahibi olarak bizim, Afyonkarahisar’ın halen “Kurtuluş Savaşı Panaroması”nı hayata geçiremediğimiz ayıbını, bu müzedeki tarihi canlandırmalarla bir kez daha hatırlıyor ve üzülüyoruz.
Anıtkabir’deki, İstanbul 1453 Panaroma’daki tarihi canlandırmalar burada da yapılmış. Minyatür şekillerle Kurtuluş Savaşı sahneleri ve o dönemde Anadolu’da sürdürülen yaşam son derece etkili bir şekilde anlatılmış müzede. Ne diyelim, Kurtuluş Savaşı Panaromamız ile orada yaşadığımız ezikliği kısa süre içersinde unuturuz inşallah. Daha ihtişamlı, daha güzel, daha sanat dolu bir Panaroma’ya kavuşarak.
Konya şehir merkezinin hemen yanı başında, 7-8 kilometre ötesindeki tarihi yerleşim yeri Sille başlı başına bir gezi konusu. Tarihi geçmişi milattan öncelere dayanan ve gayrimüslimlerle, Müslümanların iç içe yaşantılarını son derece güzel bir şekilde yansıtan Sille’yi Selçuklu Belediyesi adeta baştan inşa etmiş. Bizim bir ilçe belediyemize karşılık gelen Selçuklu Belediyesi’nin yaklaşık 20 sene süren, devamlılık arz eden bir çalışma ile kültür ve turizmimize kazandırdığı Sille, özellikle yabancı turistleri bölgeye çekiyor. Tarihi evleri, manastırları ve camileri ile Sille görülmesi, tanınması gereken bir tarihi merkez.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Afyon Belediyesi’nin bir yıllık bütçesine bir stadyum yaptırdığını, bir ilçe belediyesi hükmündeki Selçuklu Belediyesi’nin tarihi bir kenti yeniden ayağa diktiğini anlatarak, yerel yönetimlerin neler başardığına dikkat çekmeye çalıştık. Konya’da yerel yönetimlerin bir başka başarı alanı ise; sosyal mekanların işletmesini başarıyla üstlenerek, Konyalılar’a lezzetin, hijyenin ve güzel hizmetin ucuza sağlanabileceğini göstermeleri konusu. Belediyeler bünyesinde bulunan ve halka hizmet veren lokantalar, çay bahçeleri Konya’ya ayrı bir hava katıyor. Hem de Belediye’nin güvencesi altında.
Konya Şeker Sanayii ve Ticaret A.Ş. Konya’da başlı başına bir efsane adeta. Konya, Akşehir, Ilgın, Eskişehir bölgesindeki üreticilerin 1952 yılında başlattıkları oluşum bugün Torku gibi, Panogra gibi, üretime yönelik bir çok markanın yanı sıra Konya’da sosyal sorumluluk adına hemen her alanda kendini gösteriyor. Konya’nın gelişimi, tanıtımı adına hangi faaliyet olsa, Konya Şeker başta olmak üzere bir çok firmayı o alanda ortaklaşa hareket ederken görebiliyorsunuz.
Bizim Şeker Fabrikamızın özelleştirilmesinin gündemde olduğu bu günlerde Konya Şeker örneğini tanımak ayrı bir önem taşıyordu bizler için. Gıptayla izledik Konya Şeker’in yapılanmasını ve yaptıklarını…
“Amma da methettin arkadaş” diyenler olabilir. Olsun, biz şehirleşme, gelişme açısından örnekleri uzaklarda aramamız gerektiğine, hemen yanı başımızdaki Konya’yı daha yakından tanımamız gerektiğine inandık. Ne demişler, “Gez dünyayı, gör Konya’yı…” SEZER KÜÇÜKKURT – KOCATEPE GAZETESİ