İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri su için İstanbul’da toplandı. Açılışını Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun yaptığı “İslam İşbirliği Teşkilatı Su Konularından Sorumlu ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkeleri su için İstanbul’da toplandı. Açılışını Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun yaptığı “İslam İşbirliği Teşkilatı Su Konularından Sorumlu Bakanlar Konferansı”nda su konularında ortak bir vizyonun geliştirilmesi için İİT Su Vizyonu tartışılacak.   İslam ülkeleri arasında su alanında işbirliğini artırmaya yönelik en büyük ve kapsamlı toplantılardan biri olan konferansın ana teması “Su Güvenliği Olan Bir Gelecek İçin Birlikte Çalışmak” olarak belirlenmiştir.   “Türkiye Olarak Suyun Dostluk Kaynağı Olması Gerektiğine İnanıyoruz”   Konferansın açılışında yaptığı konuşmada su kaynakları üzerindeki baskının ve su kıtlığının giderek arttığı, su ile ilgili afetlerin daha sık meydana geldiği günümüzde, su ile alakalı konularda işbirliğinin her zamankinden daha önemli hale geldiğini vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, su kaynaklarının etkili yönetimi için işbirliğinin şart olduğunu söyledi.   Konferansın bu yolda atılmış büyük bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Eroğlu; “Türkiye olarak, suyun komşu ülkeler ve bölgedeki diğer ülkeler ile aramızda bir işbirliği ve dostluk kaynağı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu hedefe ulaşma yolunda zorluklarla karşılaşabiliriz, ancak biz bu zorlukları engel olarak değil, birer vasıta olarak görmeyi tercih ediyoruz. Bugüne kadar Irak, Suriye ve Yunanistan da dahil olmak üzere, komşularımız ile su yönetimi alanında birçok ikili anlaşma yapmış bulunmaktayız. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 15 ülke ile su, meteoroloji, ormancılık alanlarında 30 anlaşma imzaladık, 4 anlaşmanın ise görüşmeleri devam etmektedir” diye konuştu.   Ülkemizin 9-13 Mayıs 2011 tarihlerinde “Birleşmiş Milletler Dördüncü En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı”na da evsahipliği yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Eroğlu, Türkiye’nin 2012 yılından itibaren, bu ülkelere yönelik ekonomik, mali, kültürel ve teknik işbirliği ile eğitim alanlarında kullanılmak üzere, yılda toplam 200 milyon dolarlık bir kaynak tahsis etmeyi hedeflediğini ifade etti.   Afrika’da yaşanmakta olan su kıtlığı ile mücadele gayesiyle içmesuyu kuyuları açıldığını ve burada yaklaşık 930.000 kişiye içme suyu temin edildiğini anlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Ülke olarak su konusuna büyük önem veriyoruz. Nitekim 2009 yılının Mart ayında 5. Dünya Su Forumu’nu yine İstanbul’da düzenledik. Forumun önemli politik çıktılarından bir olan İstanbul Su Mutabakatı’nı itibariyle 49 ülkeden 800’ü aşkın belediye başkanı imzaladı” diyerek herkesi mutabakatı imzalamaya davet etti.   Geçen yıl yeniden yapılandırılan Orman ve Su İşleri Bakanlığı altında Türkiye Su Enstitüsü oluşturulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, kısa adı SUEN olan enstitünün uluslararası su kurum ve kuruluşlar ile işbirliği halinde su yönetimi stratejileri ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek için çalışacağını ifade etti.   Sanılanın aksine Türkiye’nin su kaynakları bakımından zengin bir ülke olmadığının altını çizen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu; nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin su kaynaklarımızı etkin şekilde kullanma ve korumaya mecbur ettiğini ve bu bakımdan kirliliğin önlenmesi, atıksu arıtımı ve sulamada su tasarrufu için bütün imkanların kullanıldığını anlattı.   Sulamada su tasarrufu için daha verimli sulama tekniklerinin benimsendiği belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu çerçevede Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) basit bir su geliştirme projesinden, verimli su yönetimine geçişin tanınmış bir örneği olduğunu belirterek “GAP Projesi, su kaynaklarının geliştirilmesi ve sulama alanlarında fevkalade bir mühendislik başarısıdır. Bizler, ekonomik kalkınma ve refahın bölgedeki bütün insanlara yayılmasının, Orta Doğu’da barış ve iyi komşuluk ilişkilerini sağlamak için en etkili yol olacağına inanıyoruz. GAP Projesi ile neredeyse çölleşmiş alanları verimli tarım arazilerine çevirerek bölgede ekonomik bir devrim başlatıyoruz. Bu projenin faydaları yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmayacaktır” dedi.   Atıksu arıtımı ve kirliliğin önlenmesi konusunda da çok güzel uygulamalara imza atıldığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu konudaki en önemli tesislerden Ataköy Atıksu Biyolojik Arıtma Tesisi olduğunu ve 100 milyon Euro yatırımla gerçekleştirilen projenin 2 milyon nüfusa eşdeğer kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük atıksu arıtma tesislerinden biri olduğunu söyledi.   Suyun bol olduğu alanlardan suya ihtiyaç duyulan alanlara iletilmesi için en son teknolojilerin seferber edildiğini ve buna en iyi örneğin de Büyük Melen Projesi olduğunu belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) içme suyu iletmek için dev bir proje başlatıldığını anlattı. Proje için Akdeniz’de, deniz seviyesinin 250 metre altında 80 km uzunluğunda boru hattı döşeneceği bilgisini veren Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Gazze’ye veya bölgede suya ihtiyaç duyan diğer ülkelere de benzer bir proje ile su taşınabileceğini sözlerine ekledi.   Son olarak Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı Su Vizyonu’nun hedefleri doğrultusunda, su arıtımı ve sulama konularında sahip olduğu tecrübe, teknoloji ve uzmanlığı paylaşmaya hazır olduğunu ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, İİT Su Vizyonu’nun üye ülkeler arasında işbirliğini teşvik ederek karşılıklı anlayış geliştirmesi temennisini dile getirdi.   Konferansın açılışında İİT Genel Sekreter Yardımcısı Abdül Moez Buhari de İİT Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun mesajını okudu. Mesajda çalışmalarına 2009 yılında 5.Dünya Su Forumu’nda başlanan İİT Su Vizyonu’nun üye ülkelerdeki su meselelerinin çözümüne yönelik önemli adım olduğu belirtildi. Su Vizyonu taslağının hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür edilen mesajda suyun hayat için vazgeçilmez olduğunun altı çizilerek, enerji, sanayi, tarım gibi sektörlerin temel girdilerinden biri olduğu ifade edildi.