Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (MYO) tarafından 18 Aralık 2012 tarihinde düzenlenen “Termal Terapi ve Sağlık Turizmi” konulu panel, Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Panele AKÜ Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyo Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ümit Dündar ile Yrd. Doç. Dr. Hasan Toktaş, Güral Sapanca Wellness Park İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Afyonkarahisar Termal Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği Başkanı Ali Acar, konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Atatürk Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Doç. Dr. Reşit Köken, Türkiye’de dünyaya paralel olarak sağlık turizminin önemli derecede gelişmekte olduğunu belirterek, sağlık turizmi kapsamında termal turizmin etkisinin gün geçtikçe arttığını ve termal turizmin daha da geliştirilmesi yönünde neler yapılacağının konuşulması gerektiğini ifade etti. Panelde “Termal Tedavi Yöntemleri ve Tarihçesi” başlıklı bir sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Hasan Toktaş, termal tedavide termominarelli sular, gazlar, peloidler olmak üzere doğal kaynakların kullanıldığını belirterek, termal tedavi yöntemlerinin eksternol ve internol olmak üzere vücut içine ve vücut dışına uygulanan yöntemler şeklinde uygulandığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Toktaş, ülkemizde bir gelenek olan kaplıca tedavi yöntemlerinden en sık kullanılan yöntemin banyolar olduğunu belirterek, Türkiye’de yaklaşık 1300 jeotermal kaynağın bulunduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Ümit Dündar “Dünyada Termal Sağlık Turizmi” başlıklı sunumunda, termal suyun bilimsel kanıtlarla pek çok hastalığa iyi geldiğinin kanıtlanması, doğal iyileşme imkanı sunması, ilaca olan gereksinimi azaltması ve yaşam kalitesini arttırması nedeniyle kaplıca tedavisinin tercih edildiğini belirtti. Doç. Dr. Dündar konuşmasında, SPA’nın sağlıklı yaşamın bir tamamlayıcısı olduğunu ifade ederek, SPA’nın sağlıklı kişiler için de uygulandığını ve hastalıkları tedavi amaçlı kullanılmadığının altını çizdi. Doç. Dr. Dündar, dünyadaki termal sağlık turizm potansiyellerine de değindiği ve yurt dışındaki termal tesislerden örnekler sunduğu konuşmasında, yurt dışındaki termal tesislerin çevresel düzenlemelerine ve termal tesislerde yeşil bir çevre düzeninin önemine dikkat çekti. Ali Acar ise konuşmasında Türkiye’deki termal kaynakların sağlık alanına daha fazla yönlendirilerek, hizmetle birleştirilmesinin Türkiye’ye katma değerinin çok yüksek oranda olacağını belirterek, “Dinlenme ve eğlencede insanlar fazla para harcamayı pek göze almıyorlar ama sağlık söz konusu olduğunda durum farklı olabiliyor. Ülkemizdeki termal kaynakları sağlığa yönlendirerek, teknik olarak alt yapılarını Avrupa standartlarına getirerek ve ülkemizdeki termal tesislerin mineral yapılarının ne kadar kalitesini tanıtarak, termal sağlık turizminin canlandırmak zorundayız” dedi. Acar, Afyonkarahisar’ın termal sağlık açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, Dernek olarak Afyonkarahisar’daki termal tesislerin daha iyi hale gelmesi noktasında ciddi çabalar harcadıklarını ifade etti. Hediye Güral Gür de konuşmasında termal turizmin önemine değinerek, Afyonkarahisar’da termal sağlık turizminin geliştirilmesine yönelik çalışmalardan söz etti. Gür, Güral Grubu olarak son dönemlerde turizm yatırımlarına büyük önem verdiklerini belirterek, sektörün gelişmeye çok açık olduğunu ifade etti. Gür, toplam 1.050 kişi konaklama kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük termal otelini Afyonkarahisar’da inşaa ettiklerini dile getirerek, Türk turizminin sadece birkaç ay ömürlü yaz turizminden çok daha büyük bir potansiyel taşıdığına inandıklarını ve 365 gün boyunca devam eden farklı turizm alanlarında yatırım yaptıklarını söyledi. Panel, konuşmacıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.