HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Seyfullah Şahin, ”28 Şubat, 27 Mayıs ve 12 Eylül’den daha kapsamlı ve derin izler bırakmış, yaralar açmıştır’” dedi.   Halkın Sesi Partisi(HAS) Genel Başkan Yardımcısı Seyfullah Şahin, HAS Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında, 28 Şubat sürecinin, Türkiye’deki alt kesimlerin önemli görevlere doğru yükselmesinden korkulduğu için yaşandığını savundu. Bu sürecin sivil ayağı da olduğunu öne süren Şahin, sürecin parlamento, medya ve iş adamları ayağı da olduğunu ileri sürerek, “Bunların hepsi ortaya çıkarılmalıdır. HAS Parti olarak 28 Şubatçıların yargılanması için başvuru yaptık. Türkiye’de ilk defa böyle bir süreç başlatılmış oldu. Sonucunun da alınacağından ümit ediyoruz. Amacımız, bir zamanlar Türkiye’ye çok pahalıya mal olan, on binlerce insanın mağdur olduğu bir dönemin aydınlatılmasıdır.   “28 ŞUBAT İHTİLALİ HALKIN SOSYOLOJİSİNİ BOZDU” 28 Şubat ihtilalini yapanlar Türkiye’nin sosyolojisini bozdu. 28 Şubat sadece Türkiye’nin siyasetine müdahale değil, aynı zamanda Türkiye’nin sosyolojisine yapılmış bir müdahaledir. Nice akademisyenler görevlerinden uzaklaştırılmış, binlerce öğrenci okullarından atılmış ya da okuma imkanı verilmemiştir. 28 Şubat siyasetin yanı sıra ekonomi, bürokrasi, eğitimciler, üniversiteler ve öğrencilere, özetle Türkiye’nin tüm kılcal damarlarına kadar etki etmiştir. Bu bakımdan 28 Şubat, 27 Mayıs ve 12 Eylül’den daha kapsamlı ve derin izler bırakmış, yaralar açmıştır” ifadelerini kullandı.   ŞAHİN, ANAYASA VE SURİYE’YE DEĞİNDİ Şahin, halkın beklentisinin yeni bir anayasa yapılması olduğunu ifade ederek, anayasaların sadece hukuk metni olmadığını, her anayasanın bir sistem getirdiğini söyledi. Ortadoğu’da dış güçlerin müdahalelerinin önlenmesi gerektiğini ve Suriye krizinin bu ülkenin iç meselesi olmaktan çıkarak uluslararası bir sorun haline geldiğini dile getiren Şahin,“Baştan beri diyoruz ki, bu bölgenin iki büyük gücü olan Türkiye ve İran el ele vererek işbirliği halinde Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve başka ülkelerin de dışişleri bakanlarından oluşan bir barış komitesi kurulabilir” dedi. Oluşturulacak komitenin Esad yönetiminin bir geçiş süreci içinde görevi devretmesini, serbest seçimler yapılmasını sağlayabileceğini savunan Şahin, “Maalesef Türkiye hakem olması gereken bir rolden taraf durumuna düştü. Teklifimiz ve çağrımız; Türkiye’nin Suriye’deki bu meseleye fiilen müdahil olamamasıdır. Çünkü son derece hassas bir noktaya gelinmiştir” dedi.   DAL GÖREVE RESMEN BAŞLADI HAS Parti İl Başkanı Sait Dal ise Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nın resmi süreci tamamlayarak görevine resmen başladığını kaydederek, “Afyonkarahisar İl başkanlığı görevine atanalı 2 ay gibi bir süre oldu. Bu süre zarfında HAS Partimizin ilimizde güçlü olması, her seçimde iddialı olması ve tabela partisi olmaması için yönetime alacağımız arkadaşlar üzerinde uzunca bir çalışma yaptım. İlk iş olarak siyasi partilerde görülen ekonomik sıkıntıların çekilmemesi ve ayaklarımızın yere sağlam basması için il başkalığı binasını kiralamak yerine satın aldım” diye konuştu.   Dal, il başkanlığı olarak henüz yolun başında olduklarını ifade ederek, “Sadece il başkanlığını kurmakla iş bitmiyor. Yolumuz uzun. Merkez il Teşkilatı’ndan 17 ilçe teşkilatına, belde teşkilatlarından, kadın ve gençlik kollarına kadar yapacak çok işimiz var. Ama partimize gösterilen bu sevgi seli benim ve arkadaşlarımın işin kolaylaştırıyor” ifadelerini kullandı. (Alkan KURT-Gazete 3)