Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, MEB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan kamu kurum ve kuruluşlarında "yerli uygulamaların" kullanılması yazısı ve bu yazı ilimizde de öğretmenlerimize tebliğ edilmeye başlanmasıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Gözden kaçırmayın

Afyon'da Fenerbahçe Sevdası: Ramazan Buluşması ve Spor SohbetleriAfyon'da Fenerbahçe Sevdası: Ramazan Buluşması ve Spor Sohbetleri

Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, MEB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı tarafından yayımlanan kamu kurum ve kuruluşlarında "yerli uygulamaların" kullanılması yazısı ve bu yazı ilimizde de öğretmenlerimize tebliğ edilmeye başlanmasıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Karaaslan, 
yazıda eğitim çalışanlarından mobil cihazlarında yerli mesajlaşma uygulamalarının tercih edilmesi konusunda “hassasiyet” gösterilmesi istendiğini belirtti.

Eğğitim Sen Şube Başkanı Ender Karaaslna, şunları söyledi:


"Salgın önlemleri kapsamında anlık mesajlaşma uygulamalarının kullanımı artmış ve bu uygulamalar eğitimin her kademesinde veli ve öğrenci iletişimini sağlamak için eğitimcilerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı "yerli mesajlaşma uygulamaları kullanın" yazısında kendinden bekleneni yapmış ve tüm sorumluluğu yine eğitimcilere bırakmıştır.

Örneğin Google Play üzerinden "yerli mesajlaşma" araması yapıldığında yüzlerce sonuç ve uygulama adı çıkmaktadır. İşin içine diğer uygulama marketleri de girince sonuçlar binleri bulmaktadır.
Eğitimcilerin hangi uygulamayı kullanacağı, hangi uygulamanın güvenli, hangi uygulamanın güvensiz olduğu nereden bilinecektir?

Bu sonuçlarda çıkan "yerli" olduğu iddia edilen uygulamalardan herhangi biri kullanıldığında ve bir sorun yaşandığında sorumluluk kime ait olacaktır?

Bir uygulamanın ülkemizde geliştirilmesi ve "yerli" olması güvenli olması için yeterli bir özellik midir?

Eğitimcilerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin kişisel verilerinin güvenliği konusunda önlem alması gereken Milli Eğitim Bakanlığı'dır.

Milli Eğitim Bakanlığı hem kendi uygulamasını hazırlamaktan kaçınmakta hem de veri güvenliği ile ilgili sorumluluğu almaktan uzak durmaktadır. Yerli bir şirketin yazılımı kullanıldığında verilerin üçüncü taraflara satılmayacağının, güvenle saklanacağının, şartları yerine getirip getirmeyeceğinin net bir şekilde bilinemeyeceği de ortadadır.

Milli Eğitim Bakanlığı öncelikle kendi açık kaynak yazılımını hazırlamalıdır.

Bakanlık madem hassasiyet gösterilmesini istiyor, o zaman hangi uygulamanın kullanılacağını, bu uygulamanın hangi şartları sağladığını, kişisel verilerin güvenliği konusunda alınan önlemleri, bu uygulama ile yapılacak gizlilik sözleşmesi gibi bilgileri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmalıdır. Bu uygulamalar açık kaynak kodlu olmalı, güvenlik uzmanları tarafından incelenmeli, ilgili meslek odaları tarafından teknik olarak raporlaştırılmalıdır.

Eğitimciler veri güvenliği şartlarını sağlamayan veya sözleşme şartlarını tek tek seçme imkânı bulunmayan uygulamaları kullanmaya zorlanmamalıdır.

Bu ciddi sorumluluk sadece eğitimcilere yüklenmemelidir."

Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslna, 
Eğitim Sen olarak konunun yakından takipçisi olacaklarını belirtti ve üyelerini şöyle uyardı:
"
Kendilerine yazı tebliğ edilen üyelerimiz:
“Yazıda kullanılması istenen uygulamaların isimleri, taşıması gereken gizlilik ve güvenlik şartları belirtilmediğinden dolayı kullanılacak yerli uygulamalardan doğacak her türlü veri gizliliği sorununda sorumluluk tarafıma ait değildir.” yazarak yazıyı tebliğ alabilirler."