Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal yaptığı açıklamada Milli Güvenlik Kurumu’na öneride bulunarak “Milli Güvenlik Kurulu, Milli Güvenlik Siyaset belgesini güncellemeli ve ‘YOLSUZLUĞU’ Milli Güvenliği tehdit eden bir unsur olarak kabul ve ilan etmelidir” dedi.

Gözden kaçırmayın

Fatih Erbakan, AK Parti'ye seslendi!..Fatih Erbakan, AK Parti'ye seslendi!..

Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal yaptığı açıklamada Milli Güvenlik Kurumu’na öneride bulunarak “Milli Güvenlik Kurulu, Milli Güvenlik Siyaset belgesini güncellemeli ve ‘YOLSUZLUĞU’ Milli Güvenliği tehdit eden bir unsur olarak kabul ve ilan etmelidir” dedi.

 

Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, sosyal medya hesabı @DPGultekinUysal üzerinden dün akşam yaptığı açıklamada öncelikle 9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü dolayısıyla Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 2020 Şeffaflık Ödülü’nü verdiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı kutladı.

9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamasında AK Parti’ye sert sözlerle eleştirilerde bulunan Genel Başkan Uysal, AKP döneminde Moğol istilasından sonra Anadolu’nun gördüğü en büyük yağma harekâtı ile karşı karşıya olduğumuzu söyledi.

Uysal, “Demokrat Parti olarak namussuzlarla kazanacağımıza namuslu insanlarla kaybedelim” anlayışı içinde olduklarını ifade ederek “İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti namuslu ellerde olsun, bu bütçenin üçte ikisi ile bile Türkiye yönetilir” diye konuştu.

Genel Başkan Gültekin Uysal, yolsuzlukların adeta ülkenin ve milletin güvenliğini tehdit eder hale geldiğine dikkat çekerek “Bu noktada Milli Güvenlik Kurulu, Milli Güvenlik Siyaset belgesini güncellemeli ve ‘YOLSUZLUĞU’ Milli Güvenliği tehdit eden bir unsur olarak kabul ve ilan etmelidir” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal’ın 9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklama şöyle:

 

“Yolsuzluklar ülkeyi tehdit eder hale gelmiştir”

 

“AKP döneminde 18 yıldır Anadolu’nun Moğol İstilasından bu yana gördüğü en büyük yağma, yalan harekâtı ile karşı karşıyayız. Siyasi tarihimizde pek çok yolsuzluk vakası mutlaka yaşanmıştır. Ama hiç bu kadar sistematik ve yaygın bir yolsuzluk, usulsüz kamu kaynakları ve imtiyazları kullanımını tarih kaydetmemiştir. Bugün gelinen noktada bu yağma düzenine ne kadar çok insan ortak edilirse kendilerini sorgulayacak kimse kalmayacağı anlayışı ile toplumun belirli bir kesiminin ahlakı bilinçli bir tercihle bozulmuştur. Yukarıdan aşağıya adeta Ortaçağ Avrupa’sında uygulanan ‘SENYORAJ HAKKI’ misali Türkiye’yi yönetenler bu yağmadan kimi ilahiyatçıların ‘HUMS’ adı altında fıkhi fetvaları ile büyük paylarını almış ve almaya devam etmektedir.

 

“Namussuzlarla kazanacağımıza namuslu insanlarla kaybedelim”

 

9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü vesilesi ile ifade etmek isterim ki; yaygın, sistematik ve kanıksanmış yolsuzlukların Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti’nin geleceğini tehdit eder noktaya gelmiştir. Bu vesileyle Demokrat Parti olarak ‘Namussuzlarla kazanacağımıza namuslu insanlarla kaybedelim’ anlayışımız çerçevesinde sonuna kadar milletimizin kör kuruşunun hesabını sormaya devam edeceğimizi tekrarlamak istiyorum.

 

“Ankapark’ta harcanan milyon dolarlara ses çıkarmayan AKP”

 

Ankapark’ta sabık Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından 750 milyon doları hiç edilirken ses etmeyen AKP iktidarı, 200 milyon Dolara Borsa İstanbul’un yüzde 10’nu satmayı başarı sayıyor. 2021 Bütçesi’nin TBMM Genel kurulunda görüşüldüğü bugünlerde inanıyorum ki TC Devleti namuslu ellerde olsun, bu bütçenin 2/3 ile bile Türkiye yönetilir.

 

“Türkiye dörtnala felakete koşmaktadır”

 

Ne siyasi, ne idari, ne adli, ne de kamuoyu denetimi maalesef Türkiye’de sistematik hata veren ve kirli kaynaklarla finanse edilen siyasi sistem dolayısıyla yapılamıyor!

Sınırsız yetki-sıfır denetim mantığıyla getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dolayısıyla yolsuzluk ve usulsüzlükler derinleşmiş ve Türkiye siyasi, iktisadi manada dörtnala felakete koşmaktadır. Bu noktada Milli Güvenlik Kurulu, Milli Güvenlik Siyaset belgesini güncellemeli ve ‘YOLSUZLUĞU’ Milli Güvenliği tehdit eden bir unsur olarak kabul ve ilan etmelidir.”