Afyonkarahisar’ın Hocalar ilçesi Kocagöl köyünde yayla çıkan Yörüklerin her yıl geleneksel olarak imece usulü ile yaptıkları koyun kırkımı bu yılda şölen havasında geçti.

Gözden kaçırmayın

Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’in Veda MesajıBelediye Başkanı Mehmet Zeybek’in Veda Mesajı

Afyonkarahisar’ın
Hocalar ilçesi Kocagöl köyünde yayla çıkan Yörüklerin her yıl geleneksel olarak
imece usulü ile yaptıkları koyun kırkımı bu yılda şölen havasında geçti.Sabah erken
saatlerde civar çadırlardan toplanan Yörük erkekleri, koyun kırkımı yaparken,
kadınlar ise kahvaltı için hamur işleri ve yemek hazırladılar. Beraberce
yapılan kahvaltının ardından beraberce kırkılan koyun yünleri çuvallara
toplandı. Daha sonra beraberce yenilen yemek ile birlikte koyun kırkımı
tamamlandı.Kırkmayı, imece
usulü ile yaptıklarını belirten Hasan Yaşar, “Bugün yaylamızda konaklayan
Mustafa kardeşimizin koyunlarının kırkımını yaptık. Her yıl imece usulü ile
yaptığımız koyun kırkımında bugün sıra Mustafa arkadaşımızdaydı ve onun
koyunlarını kırktık. Her yıl çadır çadır dolaşarak koyunları kırkmaya ve kısa
sürede bu işleri tamamlamaya çalışırız. Yaklaşık şuan burada 25 göçer
bulunuyor. Nisan ayında yaylaya çıkarız, Eylül ayı gibi 6 ay kadar yaylada
kalırız ve tekrar geri döneriz. Havanın şartlarına göre kış erken olursa erken
ineriz, geç olursa geç ineriz. İnsanın tıraş olması, haftalık banyo yapmış
gibi, koyunun vücudunu bitten, pireden ve keneden arındırıyoruz. Hem de koyun
için bir terapi oluyor. Peyniri tamamen süt ve mayadan organik olarak
yapıyoruz. İçerisinde hiçbir katkı yok, kansorejen içeren jelatin yok. Peynir
alacaklar için tenekelere hazırladığımız peynirleri müşterilerimize sunuyoruz
ve 1 yıl boyunca tüketiliyor. Bu yıl Koronavirüs (Kodvid-19) nedeniyle ben pazara
pek çıkmadım. Müşterilerimin siparişi üzerine peynirleri evlerine götürdüm. Hem
kendi sağlığımı, hem de onların sağlığını korumak adına bu şekilde sezonu
bitirdim” dedi.





Kocagöl Köyü
Muhtarı Ali Osman Yaşar “Göçerlik yıl boyu devam eder. Biz Karakeçili Yörüklerindeniz.
Doğduğumuzdan beri atadan dededen böyle gördük. Burada yaklaşık 25 göçer aile
var. Bazı göçerlerimiz yaz sonu evine dönerken, bir kısmı da hayvanlarını
kışlatmak için Manisa gibi sıcak iklimli bölgelere göçer. Göçerliğin birçok
zorluğu var. Geldikleri gittikleri yollarda birçok zorlukla karşılaşıyorlar.
Sütü teslim etmek çok kolay. Fakat peynir hazırlamak zahmetli bir iştir.
Mayalama, bastırma, dilme gibi birçok yöntem uygulanıyor. Pazarlaması da bize
ait en yakın Sandıklı pazarına ve Sivaslı’nın pazarında genellikle
peynirlerimizi satıyoruz. Şuan bulunduğumuz yerden en yakın Pazar Sandıklı 60
kilometre bu şekilde hayatımızı devam ettiriyoruz” dedi.