CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Nevzat Ercan, il yönetimi olarak il kongresine aday olma kararı aldıklarını belirterek, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın yerli otomobilin üretildiği fabrikayı soranlara “Kafası samanla çalışanlar fabrikanın yerini soruyor” sözlerini göndermede bulundu.

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine GökçeAfyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine Gökçe

CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Nevzat Ercan, il yönetimi olarak il kongresine aday olma kararı aldıklarını belirterek, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın yerli otomobilin üretildiği fabrikayı soranlara “Kafası samanla çalışanlar fabrikanın yerini soruyor” sözlerini göndermede bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Nevzat Ercan, düzenlediği basın toplantısında          Afyonkarahisar ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan CHP İl Başkanı Nevzat Ercan, Barış Harekâtı bölgesinde şehit düşen 4 askere Allah’tan rahmet diledi. Ercan, “Mehmetçiğin Libya’da süre gelen bir iç savaşta bir kabile çatışmasında heder olmalarını istemiyorum. İnşallah askerlerimiz oradan kazasız belasız dönerler. Biz CHP olarak isterdik ki 1974 Kıbrıs Barış Harekâtında tüm ülkeler ambargo uyguladığında bizim uçaklarımıza benzin veren Libya Lideri Kaddafi’nin öldürülüp cesedinin kamyon arkasında sürüklenmesine keşke destek verilmeseydi. O zaman Libya’nın yanında olsaydık. Şimdi üçe bölünmüş bir Libya’da diplomasiyle çözülmesi gereken sorunlar için Türk askeri oradadır. Bu durumu kamuoyunun yorumuna bırakıyorum” dedi.

HALKIN ÜZERİNE EKONOMİK KRİZ ÇÖKTÜ

CHP örgütlerinde delege seçimlerinin devam ettiğini kaydeden Ercan,  “Yerel ve genel gündemde sorunlar birikti. Ekonomik kriz halkın üzerine çökmüş durumdadır. Enflasyon oranı düşük gösterilse de elektriğe doğal gaza diğer bilimum ana maddelere yapılan zamlar neticesinde halk perişan durumdadır. Soğuk kış gününde evinde battaniyelere bürünüp oturanlara, doğal gaz faturası fazla gelmesin diye kısanlara üzülüyoruz. Biz hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için mücadele ediyoruz. Ama ekonomik kriz maalesef hükümetin ve yandaş medyanın gösterdiği gibi değildir” dedi.

Ercan konuşmasında şu ifadeleri kullandı:“Çoğu insan bilmiyor reklamını yapmıyoruz. Ama bir İstanbul Belediyesi’nde yüz bin ailenin çocuğuna süt verildiğini hiçbir medya göstermiyor. Bir yere süt götürürken biz süt götürüyoruz diye vereni ve alanı incitecek davranışlardan kaçınılıyor. 30 bin öğrenciye eğitim yardım yapıldığı bilinmiyor. Sosyal demokrat Belediyelerde ve iktidarlarda bunlar olacaktır. Nerede çaresiz varsa biz onların yanında olacağız. Hükümet ekonomik durumdan kurtulmak, baskıyı kamuoyundan gizlemek için yerli ve milli bir araç imalatı icat etti. Bu icat edilen aracın fabrikasının nerede olduğunu ‘saman kafalıların’ anlamadığı bir araç söz konusudur. 2010 yılında bir firma aracı ile anlaşılıp 40 bin euro verilmişti. Tabii o seçim döneminde referandum kazanıldıktan sonra o araç unutuldu. Geçmişte ‘Jet Fadıl’ın ‘İmza’ diye bir araç çıkarmıştı. Kırmızı renkte dikkat çeken bu aracın Türklerin imalatı olmasıyla o zaman oldukça gururlanmıştım. O ‘İmza’ denelin araç ne piyasaya çıktı cebini dolduranlarda uçtu gitti. Bu yerli ve milli araç imalatının gündemi değiştirmek için özellikle Kanal İstanbul konusuna da ağırlık veriliyor. Çünkü yapılamayacak bir şeydir. Bir iki sene sonra unutulacaktır. Şu anki amaçları bugünkü gündemi unutturmaktır.”

 AKP’de Milletvekilleri arasında kaynama olduğunu ifade eden Ercan,  “Aralarından iki parti çıkıyor. Hükümet zor durumdadır. Bunu önlemek için araç yaptıklarını, Kanal İstanbul Projesinin asrın projesi olduğunu söylüyorlar. Kanal İstanbul Projesini araştırdığınızda projenin kendilerine ait olmadığı görülüyor. Bir bakan yeğeninin eskiden Beşiktaş’a 15 dakikada giderken şu anda 45 dakika gitmesi nedenli yapılmaya karar verildiğini öğreniyorsunuz. Bir etik ve araştırma görülmüyor. Belki çok yararlı olacak ama geçmişten gelen Montrö Anlaşması var. Çıkarlar var, parasız geçilen boğazdan neden insanlar para vererek geçsinler? Katarlılar’a boğaz kenarında yeni yapılacak arsaların, villaların, rezidansların pazarlanmaya çalışılmasıdır. 40-50 milyon dolara çıkacaktır. İnsanlar işsiz eve ekmek götüremiyorlar. Gençler depresan ilaçlar kullanıyor. Devlette imkân yok, Belediyeler tıkanmış durumdadır. 20 katrilyona oraya boğaz yapacaklarına Sayın Hükümete şimdiden söylüyorum; Ankara-İzmir’e hızlı tren yapmıştınız. 2015 yılında bitirileceği söylenirken çocuklarım o zaman öğrenciydi. Birer saatte Ankara ve İzmir’i gidişin ne güzel olacağını düşünüyordum. 2020’ye geldik ne oldu? Hızlı trene yapılan yatırımlar olduğu gibi ölü olarak duruyor. Kanal İstanbul Projesini temaşa anlamında seyretmekten söz etmiyorlar. Yani bu kanalı projeyi televizyon kanalı zannediyorlar. Orada ki yatırımın bir faydası yok. Süveyş Kanalı gibi bir şey yapılırsa para basılır. Panama Kanalı gibi mi olacak? Ne kazanacaklar? Katarlılar’dan rant kazanacaklar. İnşaat sektörünü biraz canlandırmaya çalışacaksın. Biz yapılan hizmete karşı gibi görünüyoruz ama biz ülkenin önceliklerinden tarafız. 3 bin lira maaş alan bir ailenin önceliği haftada 5 gün çoluk çocuk sinemaya gitmez. Öncelikleri kira, gıda, ısınmadır. Türkiye şartları bellidir. Bizim ülkemizde fabrika yok. İşsizlik artmıştır. İnsanlarımız zor durumda. Kanal İstanbul Projesiyle uğraşacağınıza ihtiyaç duyulan yarım kalmış hizmetler bitirilmelidir.”

AKP Milletvekili Ali Özkaya’nın yerli otomobil fabrikasını soranlara “kafası samanla çalışanlar fabrika nerede diye soruyor” sözlerine göndermede bulunan Ercan, “O saman kafalılardan birisi de tabii ki biziz. Yerli aracın her şeyini İtalya’ya ürettirip yaptırmışsın. İnsan gördüğünde kırmızı rengi dönen aksamlarıyla heyecana kapılıp gururlanıyor. O duygularla oynayıp belli bir zamanı geçiştirmek amaçlanıyor. Fabrika yok Gemlik’te daha yeni arazi alıyorlar onu da yeni öğrendik. Ismarlama araç olmaz. Araç yaptırıyorlar bize de saman kafalı diyorlar. Fabrika nerede diye soruyoruz. Sayın vekilim o kadar kırıcı bir insan değil. Ama bunu yanlışlıkla söylemiştir diyelim yani ne diyelim? Biz niye saman kafalı olalım ki. Samanda bir değerdir. Şimdi tonu bin liradır. Saman kafalı olmakta fena bir şey değil” dedi.