Afyonkarahisar  diyetisyenlerinden Ecem Misci, Kurban Bayramı öncesinde vatandaşlara et ve tatlı tüketimi konusunda önemli uyarılarda bulundu. 

Gözden kaçırmayın

"Eskişehir'de Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Toplantısı yapıldı"

 Afyonkarahisar  diyetisyenlerinden Ecem Misci, Kurban Bayramı öncesinde vatandaşlara et ve tatlı tüketimi konusunda önemli uyarılarda bulundu. 

Kurban Bayramı’nın gelmesi ile birlikte et tüketiminin arttığı bu dönemde diyetisyenler özellikle kalp damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastalıkları gibi kronik hastalığı olan bireyler ile yaşlılar ve çocuklar gibi yüksek risk grubunda olan bireylerin çok dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor. Kurban Bayramı’nda insanların psikolojik olarak daha fazla yemek yeme hissi olduğunu belirten Misci; “Kurban Bayramının yılda bir defa olmasından dolayı et tüketimi ile bunun yanı sıra tatlı tüketimi de artmaktadır.Bayramlarda psikolojik olarak daha fazla yemek yenmesi hissi vardır, ağır ve aşırı yemek yenmesi halinde sindirim zorlukları, gaz sıkıntısı, hazımsızlık, mide bulantısı ve ani tansiyon yükselmesi gibi rahatsızlıklar görülebiliyor. Özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip ve yüksek risk grubunda bulunan bireyler (çocuklar ve yaşlılar) dikkatli olmalıdır. Bayram boyunca kırmızı et tüketiminin miktarı ve sıklığı arttığından dolayı kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir" dedi. 

İşte madde madde dikkat edilmesi gerekenler ;

Kırmızı et; iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içermektedir. 

Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri yüksektir. Görünür yağlar ayrılsa dahi kırmızı etin ortalama yağ içeriği %20’dir. 

Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, salmonella, tüberküloz, şarbon gibi hastalıkları bulaşma riski yüksektir. 

Bayram günü kesilen hayvan eti, bekletilmeksizin birkaç saat içinde pişirilerek tüketilir. Ancak yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk ortaya çıkarır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir. 

Buzluğa kaldırılan etleri pişirmek için buzluktan çıkardığınızda, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır. 

Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır. 

Et en önemli protein kaynağıdır fakat aynı zamanda yağ ve kolesterol de içerir. Bu sebeple pişirirken kendi yağında pişirmek gerekmektedir. Pişirme yöntemi olarak; haşlama, fırınlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan ve kavurma yönteminden kaçınılmalıdır. 

Etler, C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin sebze/salata/ taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi oldukça önemlidir. Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır. 

Etler mangal yapılacaksa; kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. 

Kurban bayramının geleneksel yemeği haline gelen kavurmanın içine tereyağı veya kuyruk/iç yağı eklemeden, kendi suyunda, kısık ateşte pişirme yapılmalıdır. 

Kurban Bayramında genel olarak sakatat tüketimi de artmaktadır. Ancak özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişiler sakatat tüketiminden kaçınmalıdır. 

Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kuru baklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir. 

Günlük 2-2,5 litre su tüketimine dikkat edilmelidir. 

Gidilen bayram ziyaretlerde; meyve suları yerine açık çay veya bitki çayları; hamur tatlıları ve çikolata yerine sütlü tatlılar veya meyveler tercih edilmelidir.