rnrnGÜNÜMÜZDE HELAL GIDArnrnDiyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, helal konusu sadece bir beslenme konusu olmadığını, aynı zamanda bir ahlak konusu olduğuna dikkat çekerek, "Günümüzde helal gıda ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

  GÜNÜMÜZDE HELAL GIDA Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, helal konusu sadece bir beslenme konusu olmadığını, aynı zamanda bir ahlak konusu olduğuna dikkat çekerek, “Günümüzde helal gıda dediğimiz zaman inanan insanın üretim felsefesi ve ticaret ahlakını yansıtan, gıdada en yüksek kaliteyi temsil eden bir marka değerinden söz ediyor olmalıyız” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından Afyonkarahisar’da düzenlenen ‘Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı’nın dördüncüsü Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in katılımıyla başladı. 3 gün sürecek olan toplantıda ‘helal gıda’ masaya yatırılacak. İkbal Termal Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, İslam’ın beslenmeye bir nizam getirdiğini söyleyerek, helal konusunun sadece bir beslenme konusu olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, bunun aynı
zamanda bir ahlak konusu olduğunu belirtti. Nimetlerden istifade etmenin bir ilahi yasası bir nebevi modeli ve bir insanı ahlakının var olduğuna dikkat çeken Görmez, şu ifadelere yer verdi:
“Aslında bunlar, ne toplumsal kurallar ve kanunlar ne de emniyet gücü ve müeyyideler ile tam olarak hayata geçirilebilir. Burada, Allah’a karşı kalplerde beslenen takva duygusuna sahip olmanın önemi kendini gösterir. Vicdani ve ahlaki boyutu oluşturmadan, gıdalar konusundaki haramlarda, hilelerden ve türlü cambazlıklardan emin olmak mümkün değildir.”
Helal gıda denildiğinde dünyada en yüksek kaliteyi temsil eden bir markanın akla gelmesi gerektiğini dile getiren Görmez, helal gıda meselesini bir kesim usulünden ya da fıkhen ihtilaflı birkaç münferit hadiseden ibaret görmenin ufuk darlığından kaynaklanacağını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Günümüzde helal gıda dediğimiz zaman inanan insanın üretim felsefesi ve ticaret ahlakını yansıtan, gıdada en yüksek kaliteyi temsil eden bir marka değerinden söz ediyor olmalıyız. Helal gıda mefhumu dini meşruiyeti sağlama yanında temizlik, sağlık, güvenilirlik, alımlılık ve caziplik gibi ölçüler bakımından gıda standartlarının en üst seviyesini ifade eder bir kavram haline gelmelidir.”
Helal Gıda meselesinin özellikle Müslümanların azınlık olarak yaşadıkları ülkelerde Müslüman kimliğinin dayandığı son sınır olduğunun altını çizen Görmez, İslamofobik tavırların öne çıktığı bazı ülkelerde bu sınırlara da yasak getirilmeye başlandığını kaydetti. Görmez, ırkçı toplulukların tepkilerini ifade etmek için cami kapılarına kesilmiş domuz kafaları bırakmalarının saygısızlıkta gelinen noktayı göstermesi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti.
Görmez ayrıca, Müslümanların da zaman zaman Hazreti Peygamberin öğrettiği ihsan prensibini terk etmesinin İslamofobik kampanyaya dolaylı destek anlamına geldiğini ifade etti. Günümüzde tüketim ekonomilerinin nimete müdahale eder hale gelmesi sonucu yeryüzünün çılgınca bir tüketimin körüklediği bir talan ve tezvirat ile karşı karşıya olduğunu aktaran Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dini yönüyle helal ve haram hassasiyetinin göz ardı edilmesi bir yana, fıtratı, sağlığı ve nezaheti dikkate almaksızın, tabiatın dengesini bozacak müdahalelere girilmektedir. Nimetlerin yapısı ve safiyeti ile oynanmakta, tohumlar değiştirilip asli hüviyetlerinden uzaklaştırılmaktadır. Bu tahrifatın meydana getireceği akıbet ve etkiler ise şimdilik tahminlerin ötesinde kalmaktadır. Üstelik tükenişimizi hızlandıran bu hoyratça üretim ve tüketim, sektörel örgütlerle, reklam ve propagandanın bütün
çeşitleriyle teşvik edilmektedir. İnsanı, varlığı ve kainatı değerlerden arındırma siyasetleri, bunalımlarımızı daha da derinleştirmiştir.”
Toplantıda konuşan Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Zeki Sayar ise, sosyal hayattaki değişimlerin doğrudan ve dolaylı yoldan dini hayatı etkilediğini ifade ederek, “Dünyadaki gelişmelere bağlı olarak sorunlar dinin asıl kaynaklarına nasıl yeni bilgiler üretmek, İslam’ın temel kaynaklarından yola çıkarak ikna edici kaynaklar koyarak insanların huzur içinde yaşmasını sağlamaktadır. Günümüzdeki gelişmelere bağlı olarak Müslümanlarının en çok hassasiyet göstermeleri gereken konuların başında gelen
‘helal gıda’ gelmektedir. Müslüman yediği ve içtiği gıda maddelerinin huzuru ilahide bir sorgulaması olduğunu, yediklerine içtiklerine dikkat etmek zorundadır. Allah yeryüzünde helal olanlarını yiyin için buyurmaktadır. İyi ve temiz yiyecekleri yemeyi buyurmaktadır. Rızıkların iyisini yiyin ve şükredin” dedi.
Gıda konusunda bilimsel araştırmalar ve teknolojilerin geliştiğini ifade eden Sayar, “Halkımız bir şeyin helal olduğuna kendisi karar vermesi zordur. Gıda mühendisliği ve genetik mühendisliğinden de yararlanılarak sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Genetik müdahaleler ve gen transferi çalışmaları bilinmeyen bir akıbete doğru sürüklenmektedir. Bunda domuz genlerinin de kullanıldığı bilinmektedir. 1,5 milyar Müslüman geçmişte kendi ürettiği gıdaları tüketiyordu. Ancak günümüzde dünya global bir market haline gelmiştir. Gıda üreticileri pazarda bulunan firmalar piyasa payını arttırmak için helal gıda sertifikalı üretim yapmaktadır” diye konuştu