Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, haftalık basın açıklamasında gündemi değerlendirdi.

Gözden kaçırmayın

İktidar Partisinin Çaresizliği Ortadaİktidar Partisinin Çaresizliği Ortada

Saadet Partisi Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, haftalık basın açıklamasında gündemi değerlendirdi.

İŞTE ERHAN AKPINAR'IN AÇIKLAMASI...


"Değerli arkadaşlar; sabahtan akşama alın teri döken fakat emeğinin karşılığını alamayan milyonlarca çalışanımızın yanında; bir de hiç işi olmayan milyonlarca insanımız var..

"Diplomalı işsizler kervanı"na her yıl binlerce gencimiz ekleniyor ve bu milyonların sayısı her yıl artıyor. Binlerce insanımız – gencimiz hayatını yad ellerde kazanmak için başka ülkelere gitme çabası içinde.
Bunun yanında, istatistiklere bile girmeyen yeni bir sosyal sınıf doğuyor ülkemizde "ev gençlerimiz". Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençler.. Böylece milletimizin milyarlarca maliyetle yetiştirdiği insan gücümüz heba olup gidiyor.

Fakat yapılan kamuoyu araştırmalarına göre, halkımızın %90'lara varan büyük çoğunluğunun verilerine güvenmediği TÜİK, hafta başında yeni işsizlik rakamlarını açıkladı.. TÜİK'e göre işsizlik oranı değişmedi %11,2. Ama değişen bir oran var: Genç işsizlik oranının % 30’lara yükselmiş olması…

Bağımsız kuruluşların açıklamaları bir yana; TÜİK'in rakamları, İŞKUR'un verileri ile bile çelişmektedir. Bir kez daha tekrar ediyoruz; iktidar artık kendisiyle, kendi kurumlarıyla bile çelişmektedir. İktidara kısa bir süreliğine de olsa “MEDİTASYON” yoluyla bir “ İÇ MUHASEBE “ yapmasını tavsiye ediyoruz. İnzivaya çekilmesi ise daha ideali. Sanırım bu hem kendileri hem de milletimiz için çok daha olumlu sonuçlar doğuracaktır.


TÜİK’E VE İKTİDARA TEKRAREN HATIRLATMAYI  GÖREV ADDEDİYORUZ 
Aziz milletimizin içinde bulunduğu durum şudur:
-Halkımızın;
-%70'i borcu olduğunu ve bunların %90'ının da bu borcu ödemekte güçlük çektiğini ifade etmektedir,
-%70'i son bir yıl içinde geçim şartlarının kötüleştiğini belirtmekte, önümüzdeki günlerde bunun daha da kötüye gideceğini düşünmektedir,
-%57'si gıda harcamalarını zorlukla karşıladığını, %14'lük bir kesim ise karşılayamadığını belirtmektedir,
-%79'u ekonomideki mevcut durumu kötü olarak değerlendirmekte,
-%62'si ise son bir yılda fiyatların %100 veya daha fazla, %29'unun da %50 ve %100 arası arttığını ifade etmektedir,

-%84 gibi büyük bir çoğunluğu da, Türkiye'nin ekonomik bir kriz içinde olduğunu düşünmektedir. Böyle bir ortamda; TÜİK'in açıkladığı rakamlar istatistiki veri olarak değil, hükümetin kullandığı “algı üretme teknikleri”nden biri olarak algılanmaktadır.

Enflasyonu %30, işsizliği de %11,2 olarak açıklamak, eğer Türkiye'de gerçekleştirilen bir çalışma ise bu, metodik hatalar ve matematiksel sapmalar var demektir. Veya en önemlisi verilerin politik amaçlarla derlendiğini ve değerlendirildiğini hatıra getirir. Bunun başka bir izahı olmaz!


PROBLEMLERİMİZİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ
Saadet Partimiz adına ifade ediyorum; Milletimiz ve Saadet Partisi olarak aklı, mantığı, vicdanı ve bilimi ve “hakk” ölçüsünü  esas alan doğru bir ekonomik anlayışla problemlerimizin üstesinden gelebiliriz.
-Üretimi ve istihdamı önceleyen politikalarla, enflasyonu kontrol altına alabiliriz.
-Bir “hak ölçüsü” olan paranın değerini koruyarak hayat pahalılığına son verebiliriz,
-İnsan kaynağımız başta olmak üzere; ülkemizin tüm imkan, kaynak ve potansiyelini doğru ve verimli kullanabilir, içine sürüklendiğimiz borç ve faiz batağından insanımızı ve ülkemizi kurtarabiliriz,
-Sadece siyasal sadakati değil, gerçek anlamda ehliyet ve liyakatı gözeterek, adalete ve hukuka olan güven duygusunu  yeniden tesis edebiliriz.


-Tek akılla değil, ortak akılla hareket edersek, tüm problemlerimizin üstesinden gelebiliriz.
-Yanlışların üzerini algıyla “nasıl örteriz” merkezli  değil, problemlerimizi “nasıl çözeriz” merkezli yeni bir yönetim anlayışını yerleştirebiliriz;
Saadet Partisi bu göreve taliptir. Bu görevi tam bir sorumluluk duygusuyla yerine getirmeye ve içinde debelendiğimiz problemleri çözmeye hazırdır.  
Geçmişte ne zaman elimize iktidar imkanı geçtiyse, Milli Görüş olarak başarılı olduk. Bugün de Allah’ın izniyle bu başarıyı elde ederiz. Ülkemizi bu girdaptan çıkarır, insanımızın derdine derman oluruz. Sıkıntılarını giderecek hamleleri bir bir gerçekleştiririz.


SANAT ÇİRKEFLİK DEĞİL RUH GÜZELLİĞİDİR
Müslümanlar sanat anlayışını yeryüzünün, bütün canlılarına ve eşref-i mahlukat olan insanoğlunun yaratılışına bakarak belirlerler. Çünkü en büyük sanat ALLAH’ın (c.c) sanatıdır.
Hz. Adem babamız ve Hz. Havva annemiz bu mükemmel sanatın ilk örnekleridir. ALLAH (c.c) bir ayet-i kerimesinde 
“Allah, Âdem’e bütün varlıkların isimlerini öğretti...” (Bakara 31) buyurarak Hz. Adem’in ilminin bizzat kendisi tarafından verildiğini buyurmuştur. Melekler onun bilgisini gördüklerinde
 “...Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin...” (Bakara: 32) dediler.

Adem ve Havva hakkında söylenen her türlü nahoş sözler ancak hayvanlardan daha aşağı olan şeytanların harcıdır. Çünkü Şeytan Ademde olan o ilmi kıskanarak kibirlendi ve ona secde etmeyip kovulan şeytan oldu. Onun için Onların gözleri var görmez, kulakları var işitmez, kalpleri var kavramaz... 

Bu toprakların 1000 yıllık sanat anlayışı ve sanatçısı İslam’ın ışığıyla aydınlanmıştır. Bunun dışındakiler işgalci Siyonist-Haçlı zihniyetinin içimize bıraktığı tortulardır ve kültür emperyalizminin figüranlarıdır.

Saadet partisi  olarak bu işgalci zihniyeti ve içimizdeki temsilcilerini şiddetle kınıyor ve sanat diye dine ve insanlığa karşı yapılan bu densizliklere karşı hukuki olarak gerekenlerin yapılmasını temenni ediyoruz."