Şehrimize ve ülkemize kazandırdığı eserlerle 'SUYUN FATİHİ' unvanını alan Orman ve Su İşleri eski Bakanımız Veysel Eroğlu Taşpınar Dergisi’nin 20’nci sayısına konuk oldu.

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da Zafer Meydanı'nda İftar Çadırı KurulduAfyonkarahisar'da Zafer Meydanı'nda İftar Çadırı Kuruldu

SUYUN FATİHİ, ORMAN VE SU İŞLERİ ESKİ BAKANIMIZ PROF. DR. VEYSEL EROĞLU;

 ENERJİMİ ÇALIŞMA AZMİMDEN ALIYORUM

            Şehrimize ve ülkemize kazandırdığı eserlerle 'SUYUN FATİHİ' unvanını alan Orman ve Su İşleri eski Bakanımız Veysel Eroğlu Taşpınar Dergisi’nin 20’nci sayısına konuk oldu.



Orman ve Su İşleri eski Bakanımız  Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Emel Sarlık’ın sorularını yanıtladı. Dergiye çok özel açıklamalarda bulunan Eroğlu; “Ben iş hastasıyım. İşkolik derler bana. Enerjimi çalışma azmimden alıyorum. Vatandaşla iç içe oluyorum. Bu beni hayata bağlıyor.” diye konuştu.

– Bakan Eroğlu kimdir?

       – 1948 yılında Afyonkarahisar ilinin Şuhut ilçesinde doğdum. Babam ticaretle uğraşıyordu. İlkokulu Şuhut’ta liseyi Afyonkarahisar’da tamamladım. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’ni bitirdim. Daha sonra tarihe olan merakım beni İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde de tahsil görmeye teşvik etti. Başta su ve çevre olmak üzere çeşitli konular üzerinde çalıştım. Üniversitede çeşitli dersler verdim. İSKİ ve DSİ Genel Müdürlüğünün ardından 2007 yılında 23. Dönemde Afyonkarahisar Milletvekili seçildim. 2007 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlığında kurulan 60.  Hükümette Çevre ve Orman Bakanı, 61., 62., 63., 64. Hükümette  Orman ve Su İşleri Bakanı olarak vazife yaptım. Binali Yıldırım, başkanlığında kurulan 65. Hükümette yine Orman ve Su İşleri Bakanı olarak görev aldım.

– Zaman zaman çeşitli platformlarda, gençlik yıllarınızda köy köy gezerek kumaş satıp baba mesleğini icra ettiğinizi belirtiyorsunuz. O günleri hatırladıkça neler hissediyorsunuz?

            – Babam Afyonkarahisar Şuhut ilçesinde ticaretle uğraşıyordu. Ben de küçük yaşlardan itibaren babamın manifatura dükkânında ona yardım etmeye başladım. Bir gün dükkâna yakın köylerden bir amca geldi. Düğünleri için yüklü miktarda alışveriş yaptı. O esnada babam dükkânda değildi. Gelmesini bekledik. Uzunca bir süre bekledik fakat babam gelmeyince ben de çok büyük bir iş yapıyorum sevinciyle malları verdim. Veresiye alacaklarını söylediler. Ne yazayım dedim. Harman veresesi dedi. Ben de babam gelince çok büyük bir iş yapmanın sevinciyle falanca köyden falanca amcaya harman veresesiyle yüklü miktarda mal verdim dedim. Babam bana çok kızdı. Ne yaptın sen dedi. O kişiden kolay kolay para alınamayacağını, kendisine sormadan bir daha böyle bir iş yapmamamı söyledi. Yaşadığım bu olay benim çalışma hayatımda çok titiz olmama, ince eleyip sık dokuyarak karar vermeme vesile oldu. Hayatımın her döneminde yaptığım bütün çalışmalarda en küçük bir işi dahi titizlikle ele alır, karar verirken çok düşünürüm. Bazen il ziyaretlerinde tezgâh başına geçerek eski günlerimi yâd ediyorum. Manifatura dükkânlarını ziyaret ederek gelen müşterileri karşılıyor ve babamla birlikte kumaş sattığım günlere dönüyorum.

– Bakanlık, DSİ ve İSKİ görevleriniz öncesinde uzun bir akademik kariyeriniz var. Kısaca akademik kariyerinizi anlatabilir misiniz?

            – Askerlik hizmeti sonrasında akademik hayata atıldım. Önce Yıldız Teknik Üniversitesi’nde bilahare İTÜ İnşaat Fakültesinde akademik hayatıma devam ettim. İTÜ’de 1978 yılında Çevre Mühendisliği Bölümünün kuruluşunda vazife aldım.  1980 yılında doktoramı tamamladım sonra bir yıl süre ile Hollanda’da doktora sonrası çalışmalar yaptım. Orada dönem birincisi oldum, 1982 yılında yurda döndükten sonra ilk kitabım olan Su Tasfiyesini yazdım, binlerce inşaat ve çevre mühendisinin yetişmesinde emek sarf ettim. 1984 yılında Doçent, 1991 yılında ise Profesör unvanını kazandım. Bu esnada kamu kurum ve kuruluşları, sanayi ve belediyelere müşavirlik, proje yapım ve kontrollük hizmetlerinde vazife aldım. Çevre Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcılığı, Çevre Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı ile Fakülte Yönetim Kurulu üyeliği başta olmak üzere çok sayıda komisyonda idari ve akademik görevler aldım.Akademik hayatımda edindiğim çok yönlü ve çok disiplinli çalışma deneyimimi daha sonra üstlendiğim Genel Müdürlük ve Bakanlık görevlerinde de sürdürdüm.

– Sayın Bakanım, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la tanışmanız nasıl oldu?

            – 1980’li yıllarda bir gün ders vermek için Yıldız Teknik Üniversitesi’ne gitmiştim. Orada park problemi var diye yürüyeyim dedim. Yanımda bir araba durdu. “Karşıya geçecekseniz bırakayım.” dedi. Bindim. “Ben Recep Tayyip Erdoğan.” dedi. Tayyip Bey o zamanlar bir şirketin muhasebe müdürüydü. Aynı zamanda Refah Partisi Gençlik Kolları Başkanı’ydı. Benim de Erbakan Hoca’yı sevdiğimi öğrenince “Hocam birlikte çalışalım.” dedi. 1994 seçimlerinden önce partilileri eğitmek istediler. Mahalli İdareler Derneği’ni kurduk ve 2 bin 500 kişiye belediyelerin çalışma alanları hakkında dersler verdik. Bugün pek çok milletvekili ve belediye başkanı benim o günlerden talebem. O gün verdiğim karar hayatımın akışını değiştirdi.

– İSKİ’ye geçişiniz nasıl oldu? O dönemde İstanbul’da çok ciddi su sıkıntısı vardı ve siz bu sıkıntıyı çözerek tarihe geçtiniz. Öncelikle bunu nasıl başardınız ve bu süreçte ne gibi sıkıntılar çektiniz?

            – İSKİ’deki vazifeme 5 Mayıs 1994 tarihinde başladım. Etrafımdaki insanlara “Ben İSKİ’nin başına geçtim.” dediğimde bana insanlar şaşkın şaşkın bakıyordu. Ağabeylerimiz, sevdiklerim bana “Sen ne yaptın!” nasıl bu vazifeyi kabul edersin diye tepki bile gösterdiler. Bu tepkiler şunu açıkça ortaya koymaktadır ki; İSKİ perişan halde olan bir kurumdu. Her gün televizyonlarda İSKİ’nin durumu ile alakalı programlar yapılıyordu. Bu kurumda çok büyük hamleler yaptık. İSKİ’de inşa ettiğimiz barajlar, isale hatları, terfi merkezleri, su hazneleri, içme suyu şebeke yatırımları ile İstanbul şehrimize tabiri caize damgamızı vurduk. Sadece su temini ile kalmadık, aynı zamanda İstanbulluların musluklarından dünya standartlarında su akmasını sağladık. İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımız yaptıklarımızın canlı şahididir.İSKİ’ye itibar kazandırdık, geçmişten kalan bütün borçlarını temizledik. 600’den fazla büyük yatırım gerçekleştirdik. Çevre konusunda önemli adımlar attık. İlk defa biyolojik arıtma tesislerini kurduk. Haliç’i, Marmara Denizi’ni kurtardık. İstanbul’un birçok sahilinden denize girilecek hale getirdik. İstanbul’un gelecekteki su ihtiyacı ve çevre meselelerini teminat altına alan master plan çalışmalarını yaptık. 2040 yılına kadar İstanbul’un alt yapı çalışmalarını neticelendirdik.

– Suyun Fatihi olarak anılıyorsunuz. Neden?

              – Hayatımı bir cümleyle anlatmak istesem suya adanmış bir ömür diye özetlerim. Su yatırımlarında Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık. AK Parti Hükümetinden önceki 1999- 2003 yılları arasında DSİ tarafından sadece 9 tesis hizmete açılmışken, 15 yıllık iktidarımız döneminde 7.497 tesisi tamamlayarak aziz milletimizin hizmetine sunduk. Suyun en iyi yönetimi dünya genelinde bizde, en ileri teknolojiyi kullanıyoruz. Baraj inşaatında dünyada ilk üçte göletlerde birinciyiz. Özellikle içme suyu arıtmada en son kendi ve ileri teknolojimizi kullanıyor ve bu sayede vatandaşlarımıza ucuz, sağlıklı ve yeterli kaliteli su temin ediyoruz.Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak şehirlerimizin içme suyu meselelerini uzun vadeli olarak çözmek adına İçme Suyu Eylem Planını hayata geçirdik. Şehirlerimizin 2040, 2050 ve 2071 yıllarını planladık. Son 15 yılda işletmeye aldığımız 207 adet içme suyu projesi ile 42 milyon vatandaşımıza içme suyu temin ettik.

                 İstanbul, Ankara İzmir, Bursa, Afyonkarahisar, Mersin, Erzurum, Şanlıurfa, Kars başta olmak üzere bütün şehirlerimizin içme suyu meselesini uzun vadeli çözdük.Son 15 yılda açtığımız sulama tesisleri ile sulanan alanları 65 milyon dekara yükselttik. Yani %77’sini sulanabilir hale getirdik. Sulama yatırımları sayesinde ülkemiz ziraatta dünyada ilk 7’ye yükseldi. 1000 günde 1000 gölet ve bent inşa ettik.2012 yılına kadar 57 yılda 461 gölet tamamlanmışken, biz 3 yılda 1000 gölet tamamladık. 2019 yılı sonuna kadar 1071 gölet ve sulama tesisi inşa edeceğiz.Sulama projelerinde başta GAP’ta olmak üzere 2018 yılını Sulamalarda Hamle Yılı ilan ettik. Sulamaların en önemli bölümü olan ana kanalları tamamlıyoruz. 221 km uzunluğunda Mardin Ceylanpınar Ana Kanalları tamamladık.

– İSKİ Genel Müdürü iken yapmak isteyip de çok arzu ettiğiniz ve gerçekleştiremediğiniz bir projeniz var mı?

– İflas etmiş bir İSKİ devraldım, biraz önce de bahsettiğim gibi itibar kazandırdık ve şükürler olsun destan yazdık planlığım her şeyi zamanından önce tamamladık. Kısaca arzu ettiğim bütün projeleri hayata geçirdim. 

– İlk ağacınızı kaç yaşında diktiniz?

           – Suya ve yeşile sevdam çocukluk yılarıma dayanır. 11 Mart 1967 tarihinde Şuhut Sesi Gazetesi’nde Belediyeden çok önemli isteğim başlıklı bir yazı yazmıştım.“Bahar yaklaşmakta, dolayısıyla ağaç dikim mevsimi de girmektedir. Şuhut’umuz bu mevsimde yararlanacak mıdır? Yeşil rengin ne demek olduğunu bilmeyen Şuhut’a bu renk öğretilecek mi? Çünkü ağaç yoktur ki. Bunun için ilk iş olarak Şuhut’a giriş yolları, çarşı, bazı geniş sokaklara belediye tarafından ağaç dikilmeli. Veya ağaç dikilmesi gerekli olan yerlere belediyenin baskısı ile halk dikmeli. Mesela gösterilen sokaklarda işaretlenen yerleri evinin önüne gelen herkes örneği gösterilen ağaçtan dikmeli ve korumalıdır.Böylece Şuhut yeşil renkten nasibini alacak, belediyede dikili ağacım var diye sırtını dayayabilecektir.” Bu yazımdan da anlaşılacağı gibi fidan dikmeye her zaman çok önem vermişimdir.

– Bakanlığınız boyunca Türkiye’de orman varlığının sürekli olarak arttığını görüyoruz. Hedefleriniz konusunda neler söylemek istersiniz?

             – Ülkemiz ağaçlandırma ve ormancılık alanında son 15 yılda büyük bir hamle gerçekleştirdi. Bütün dünyada orman alanları azalırken ülkemiz, orman varlığını alan ve servet olarak artıran nadir ülkelerden biri oldu. Son 15 yılda orman alanımızı 15 milyon dekar artırarak 208 milyon dekardan 223 milyon dekara ulaştırdık. 4 milyar 50 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Ormanlarımızı kırsal kalkınmanın lokomotifi olarak kullanıyoruz. Hazırladığımız; Ceviz, Badem, Zeytin, Trüf Mantarı gibi 38 Eylem Planı ile ormanlarımızdan vatandaşlarımıza ilave gelir sağlıyoruz. “5.000 Köye 5.000 Gelir Getirici Orman Projesi” ni uygulamaya koyduk. Bu çerçevede bugüne kadar 3.454 köyde çalışma yaparak 10 milyon adet gelir getirici fidan diktik. Son 15 yılda fidan üretimimizi her yıl ortalama 350 milyon adete çıkardık. Belediyelere yaklaşık 21 milyon adet fidanı bedelsiz dağıttık. Orman servetini son 15 yılda 1,2 milyar metreküpten % 30 artışla 1,6 milyar metreküpe yükselttik. Dünyada 115 milyar dolarlık pazara sahip olan tıbbi ve aromatik bitkilerin, 2002 yılında 31 bin ton olan üretimini 586 bin tona çıkardık.İlk defa “Her İlde Bir Şehir Ormanı Projesi” başlattık. Bugüne kadar 142 adet Şehir Ormanı kurduk. Mesire sayısını 1.310’a çıkarttık. 396 adet bal ormanı kurduk.  Ülkemizi bal üretiminde Dünya’da 6. sıradan 2. sıraya yükselttik. Bugün ülkemizin % 28,6’sı ormanlarla kaplıdır. Hedefimiz,  2023 yılı sonuna kadar mevcut ormanları geliştirmek, verimliliğini artırmak ve orman varlığımızı, ülke toplam alanının % 30’una çıkarmaktır. Ormancılık alanında orman sayılan yerleri ve bu yerlerdeki biyolojik çeşitliliği, her türlü biyotik ve abiyotik zararlılara karşı korumak. Ormanların ürettiği mal ve hizmetlerden toplumun gelişen ve değişen beklentilerini en üst düzeyde karşılamak, ormanlardan çok yönlü ve sürdürülebilir şekilde faydalanmak diye özetleyebiliriz.

– Bakanlığınızda yaptığınız yatırımlarla adeta yeni bir çığır açtınız. Türkiye genelinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve daha önceki Bakanlıklarınız sırasında yapılan yatırım ve hizmetleri nasıl özetlersiniz?

           – Gerek DSİ Genel Müdürlüğüm, gerekse Bakanlığım döneminde yeni stratejiler belirledik.  İlk iş olarak işlerin bitiş sürelerini ve maliyetlerini düşürdük. Geçmişte bir gölet sulaması hariç 12 yılda 43 milyon TL’ye mal olurken, biz sulamasıyla birlikte 15 ayda 6 milyon TL’ye mal edildi. Öncelik sıralamasında faydası büyük, milli ekonomiye katkısı fazla olan yatırımlara öncelik verdik.Artık bir tesisin temelini atarken tarih ve saat verdik. Temel at, unut devrini kapattık. Temel at; tarih, saat ver, devrini açtık. İlk defa 10 Ekim 2003 yılında tesisleri video konferansla canlı olarak tek merkezden açtık. İdarenin elinde bulunan makine ve ekipmanların kullanılması suretiyle müteahhitlere yaptırılması gereken işlerin bir kısmının idarî imkânlarla yapılması neticesinde tasarruf sağladık.

              Bakanlık olarak son 15 yılda 187 milyar TL yatırım yaptık. AK Parti Hükümetinden önceki 1999- 2003 yılları arasında DSİ tarafından sadece 9 tesis hizmete açılmışken, 15 yıllık iktidarımız döneminde 7.497 tesisi tamamlayarak aziz milletimizin hizmetine sunduk. Bunların 525’i baraj, 528’i HES, 336’sı gölet, 1.236’sı sulama tesisi, 207’si içme suyu temin tesisi, 17 adedi atıksu arıtma tesisi, 4.648 adedi ise taşkın koruma tesisidir. Son 15 yılda açtığımız sulama tesisleri ile sulanan alanları 65 milyon dekara yükselttik. Yani %77’sini sulanabilir hale getirdik. Sulama yatırımları sayesinde ülkemiz ziraatta dünyada ilk 7’ye yükseldi.1000 günde 1000 gölet ve bent inşa ettik.2012 yılına kadar 57 yılda 461 gölet tamamlanmışken, biz 3 yılda 1000 gölet tamamladık. 2019 yılı sonuna kadar 1071 gölet ve sulama tesisi inşa edilecek. Sulama projelerinde başta GAP’ta olmak üzere 2018 yılını Sulamalarda Hamle Yılı ilan ettik. Sulamaların en önemli bölümü olan ana kanalları tamamlıyoruz. 221 km uzunluğunda Mardin Ceylanpınar Ana Kanalları tamamladık.

– Hayata geçirmek isteğiniz en büyük projeniz?

             – Asırlık projeleri hayata geçirdik. 2009 yılında 218 metre gövde yüksekliğiyle Ermenek Barajı’nı, 2010 yılında Ege’nin 141 yıllık hayali Çine Adnan Menderes Barajı’nı, 2011 yılında Ege’nin en büyük barajı Dalaman Akköprü Barajı’nı hizmete aldık. Ayrıca Konya Ovası’nın hayali olan ve yıllık 414 milyon m3 suyu Konya Kapalı Havzası’na aktaracak olan “Mavi Tünel” Projesi, Deriner Barajı ve HES, Borçka Barajı, Gördes Barajı, Zamantı Tüneli, Suruç Tüneli, Naras Barajı tamamladığımız dev tesisler arasındadır. Yalnız 81 ilimizin değil, yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de içmesuyu problemini çözdük. Asrın projesi “KKTC Su Temin Projesi” ile 107 kilometre uzunluğundaki isale hattı ile yavru vatana yılda 75 milyon metreküp su iletiyoruz.Şimdi de 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise 3. yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nı Çoruh Nehri üzerinde inşa ediyoruz. Ayrıca gövde hacmi bakımdan Atatürk Barajı’ndan sonra ikinci, enerji bakımından dördüncü sırada yer alan ve Dicle Nehrindeki en büyük barajlarımızdan olan Ilısu Barajı’nda bu yıl içerisinde su tutmaya başlayacağız.Afrika’da toplam 1,75 milyon kişiye içmesuyu temin ettik. Hedefimiz 2019 yılın 3 milyon kişiye su temini sağlamaktır.

– “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim” kampanyanız ile Türkiye’deki tüm konut sahiplerine dikili ağaçları olsun diye tohumları Sayın Cumhurbaşkanımızın adıyla ulaştırdınız. Oldukça büyük bir kampanya sırasında hedeflere yaklaşıldı mı?

           – Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak 2008 yılında başlattığımız ve başarıyla tamamladığımız Milli Ağaçlandırma Seferberliğinin ikinci safhasını Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde kutladığımız 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde başlattık. “Daha Yeşil Bir Türkiye’yi Birlikte İnşa Edelim”  kampanyası çerçevesinde başlatılan ağaçlandırma seferberliği ile 2018-2023 yıllarını kapsayan 6 yıllık sürede;

11 milyon 689 dekar alanda çalışma yapılacak,

5.217 km yol kenarı,

6.662 adet okul bahçesi,

5.458 adet ibadethane,

1.672 adet hastane ve sağlık ocağı bahçesi ağaçlandırılarak 3 milyar fidan toprakla buluşturulacaktır.

              Bu çerçevede kampanyaya vatandaşlarımızın da katılımının sağlanması ile orman, su ve tabiatın korunması hususlarında farkındalık oluşturmak maksadıyla ülkemizdeki her aileye Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla bir mektup gönderildi. Mektup içeriğinde; Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajını içeren ve kendilerinin imzaladığı mektup, Bakanlığımız çalışmalarını ihtiva eden broşürler ile karaçam tohumu yer almaktadır. Broşürlerde Türkiye genelinde ve ailenin bulunduğu şehirde yapılan ormancılık, su, tabiat ve meteoroloji alanında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın yaptığı çalışmalar anlatılmaktadır. Yine bu proje ile yeşile sahip çıkılması, tabiat parklarının temiz tutulması, suyun tasarruflu kullanımı, orman yangınlarına karşı duyarlı olmaları ve özellikle sulama hususunda fazla sulamanın fazla ürün anlamına gelmediği gibi konularda vatandaşlarda şuur oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ayrıca proje ile çiftçilere meteorolojik tahminlerde zirai don tahminlerinin de bulunduğu bilgisi verilecek ve alınacak tedbirler anlatılmaktadır.Mektup ile her aileye 3 adet olmak üzere, toplam 70 milyon tohum gönderildi. Vatandaşlarımız tarafından toprakla buluşturulacak tohumlar ile ülkenin yeşillenmesine katkı sunmaları sağlanacaktır.

– 60. hükümetten itibaren  son bakanlar kuruluna kadar AK Parti hükümetlerinin tamamında Bakan olarak görev aldınız, siyasi tempoya nasıl ayak uyduruyorsunuz,  bu hızlı tempoda enerjinizi nereden alıyorsunuz?

        – Ben iş hastasıyım. İşkolik derler bana. Enerjimi çalışma azmimden alıyorum. Vatandaşla iç içe oluyorum. Hemen hemen her gün bir ilde tesis açtık. Bu beni hayata bağlıyor.

– Milletvekilliğiniz ve Bakanlıklarınız sırasında Afyonkarahisar’da yapılan yatırım ve hizmetlerle destan yazıldığını görüyoruz.  Bu yatırım ve hizmetlerin özeti bile sayfalar dolusu olarak karşımıza çıkıyor.  Neler söylemek istersiniz?

              – Konumu itibariyle ülkemizin en önemli kavşak noktalarından biri olan; zaferin, mermerin, lezzetin ve termalin başkenti Afyonkarahisar’a 2003’den bu yana hükümet olarak 18 milyar TL, Bakanlık olarak da 2 milyar 510 milyon TL tutarında yatırım yaptık.Biz merkezi idare olarak bu yatırımları yaparken mahalli idarelerimizde gerek şehir merkezinde gerekse de ilçelerimizde muazzam yatırımlar yaptılar. Ulaşımdan turizme, sağlıktan spora, baraj ve göletlerden içme suyu tesislerine yatırım yapmadığımız hiçbir alan kalmadı.Özellikle ulaştırma alanında gerek bölünmüş yollar olsun gerekse de Zafer Havalimanı olsun şehrimize hem hızlı hem de güvenli ulaşım sağlanmaya başlandı. Tesis edilen 5 yıldızlı otellerle birlikte sağlık turizminin göz bebeği haline gelen şehrimiz aynı zamanda kongre merkezi olma yolunda da hızla ilerledi. Artık kamu kurum ve kuruluşları toplantılarını şehrimizde yapıyor yine AK Parti kampları Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi. Bu gelişmeler şehrimizin doğru yolda ilerlediğinin en büyük göstergesidir. Bölgeye hitap eden otel konforunda bir hastanemiz oldu, dev bir spor merkezimiz oldu, Afyonkarahisar’ın vizyonu olan Akarçay memleketimize bambaşka bir değer kattı. Biz de Bakanlık olarak boş durmadık elbet, bir ayağımızla ülkemizi şehir şehir gezerken bir ayağımızla da şehrimizi ilçe ilçe gezdik insanımızın neye ihtiyacı varsa karşılamaya çalıştık.

              Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak 2003’ten bu yana Afyonkarahisar’ımızda 38 adet baraj ve 21 gölet inşa ettik, 528 bin 320 dekar araziyi sulamaya açtık ve çiftçilerimize yılda 518 milyon TL zirai gelir artışı sağladık. 213 adet derenin ıslahını tamamladık, 105 milyon fidanı toprakla buluşturduk, 11 bal ormanı ve 5 şehir ormanı, 22 mesire yeri tesis ettik. Yine 42 adet otomatik meteoroloji gözlem istasyonu, 1 adet havaalanı meteoroloji gözlem istasyonu, 1 adet meteoroloji radarı ile 1 adet yıldırım tespit ve takip sistemi kurduk. Ecdadımıza ve tarihimize vefamızı göstermek adına Başkomutanlık Milli Parkı’mız başta olmak üzere şehrimizin tarihi değerlerine sahip çıktık. Her yıl iki dini iki de milli bayramımızda olmak üzere şu ana kadar 185 adet müjde verdik. Bu müjdelerin 135’ini tamamladık diğerlerini de hızla tamamlayacağız inşallah.

              Son 14 yılda hükümet olarak Afyonkarahisar’a; 364 milyon TL sağlık yatırımı yaptık. Türkiye’nin 8. Akıllı hastanesini Afyonkarahisar’a kazandırdık. Afyonkarahisar’da 11 devlet hastanesini hizmete sunduk. 461 milyon TL eğitim yatırımı yaptık. 2002 yılında 5.126 olan derslik sayısını 8.599’a çıkardık. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde 7 yeni fakülte kurduk. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde 694 milyon TL maliyetinde yatırım yaptık. 2002 yılında 22 olan spor tesisi sayısını 55’e çıkardık. Afyonkarahisar Kocatepe Spor Kompleksi’ni tamamlanarak hizmete açtık. 5,3 milyar TL ulaştırma yatırımı yaptık. Afyonkarahisar’ın bölünmüş yollarını 10’a katladık.  Ankara-Afyonkarahisar-İzmir hızlı tren çalışmalarını başlattık. Zafer Havaalanı’nı hizmete aldık.  85,5 milyon TL kültür ve turizm yatırımı yaptık. Afyonkarahisar Müze ve Kültür Kompleksinin temelini attık. Çiftçilerimize 1,3 milyar TL karşılıksız zirai destek verdik. 483 milyon TL hayvancılık desteği verdik.1 milyar 184 milyon TL TOKİ yatırımı yaptık. 6.793 adet konut yapımını tamamladık.

– Afyonkarahisar’ın gelişimini nasıl buluyorsunuz,  sizce 15 yıl önceki Afyon’la şu anki Afyon arasında ne gibi farklılıklar var? Afyonkarahisar Milletvekili olarak Bakanlar Kurulu’nda uzunca bir süredir kesintisiz bulunmanız Afyonkarahisar’a büyük katkılar sağladı.  Şehrimizin geçmişinde Bakanlık yapmış birçok siyasi var. Yakın dönemde bu isimlerden yalnızca birkaç eski Bakanımızın ismi zihinlerde yer edebildi. Ama siz gönüllere girdiniz. Duygularınızı öğrenebilir miyiz?

               – Çok şey başardık. Herhalde benden daha fazla tesis açan Bakan yoktur. Afyonkarahisar bizden önce unutulmuş bir şehirdi, Afyonkarahisar’ı adından ziyadesiyle söz edilen tanınan bir şehir haline getirdik. Yeter mi? Tabii ki yetmez, daha yapacak çok işimiz var. 15 sene önceki Afyonkarahisar’la şimdiki Afyonkarahisar arasında çok büyük farklar var. Afyonkarahisar her geçen gün daha çok gelişti, daha çok büyümeye ve daha çok değişmeye başladı. Seneler önce Afyonkarahisar’a gelenler, şehri bilenler, bu muazzam dönüşümü çok daha iyi anlıyorlar.

– Zeytindalı Harekâtında Orman ve Su Bakanlığı olarak araç gereç yönüyle ne gibi katkı sağladınız?

                – Bakanlık olarak Zeytin Dalı Harekâtına destek verdik. Bakanlığımıza bağlı DSİ ve OGM, bu operasyona bölgedeki 98 adet iş makinesi ve aracıyla destek sağladık. Bakanlığımıza bağlı toplam 165 adet iş makinesi, 167 adet arazözü ve 7.395 personeli ihtiyaç halinde göreve hazır olarak bulundurduk. Meteorolojik veri ve rapor desteği, 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz olarak TSK ile paylaşıyoruz. Asi Nehri’nin ayırdığı 52 kilometrelik sınır hattının 35 kilometrelik kısmına 11.885 metreliklik sedde inşa ediyoruz. Söz konusu işimizi 2018 çalışma sezonunda bitirmeyi hedeflemekteyiz. 

– Başarılı bir Bakansınız bunu neye borçlusunuz?

              – Yaptığım işi en iyi yapma arzum vardır. Şevk ve heyecanla çalışmaktayım. Gayretliyim, takipçiyim; temel attığımız zaman açılış tarih ve saatini belirlemek isterim. Çünkü planı olmayan iş bitmez. Takvim ve takibi olunca o iş bitiyor. Bakanlığımızın sloganı da “Orman ve Su İşleri Bakanlığı Zamanla Yarışıyor.” idi.

– Sayın Bakanım; ülkemiz, milletimiz ve Afyonkarahisar için yaptığınız yatırım ve hizmetler için minnettarız. Dergimiz için yaptığınız söyleşiye teşekkür ediyoruz.

– Milletimin ve Afyonkarahisar’ın hizmetkârı olarak, bu can bu tende olduğu sürece hizmet etmeye devam edeceğim.