1981 yılından bu yana her yıl 24 Kasımlarda öğretmenler günü kutlamaları yapılır, öğretmenliğin değeri anlatılır. Bu sene covid-19 salgını sebebiyle bu önemli günü buruk kutluyoruz.







Öğrencilerimizden uzağız ve şu anda uzaktan eğitime devam ediyoruz. Öğretmeni tamamlayan öğrencileridir. En kısa süre içerisinde öğrencilerimizle yüz yüze derslere geçmeyi temenni ediyoruz. Öğretmenlik dünyanın en değerli mesleğidir. Değeri parayla ve maddi ölçütlerle ölçülemeyecek kutsal bir değerdir. Onun için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘’Ben insanlara muallim olarak gönderildim’’ buyurmuştur.



 İnsanlığın muallimi Hz. Muhammed (s.a.v.) dir. Onun öğretilerini öğrenmek, O’nun ahlakıyla ahlaklanmak her öğretmenin görevi olmalıdır . O’nun çocuk yetiştiriciliğindeki metod her öğretmen tarafından uygulanabilmelidir. Bu metodlar evrensel değerleri içermektedir. İslam Dini ilme ve muallime en çok değer veren dindir. Bundan dolayı ilk emri ‘OKU’ olmuştur. Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! Kalem Suresinde ‘’Kaleme ve yazdıklarına ant olsun’’ diye yüce Allah kasem etmektedir. Okumak ve yazmak ilmin ana bileşkeleri. İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana farzdır. Öğretmek de farz-ı kifayedir. Yani toplum içerisinde bu görevi üstlenen bir topluluğun olması gerekmektedir. Bu seçkin topluluk da öğretmenlerdir.







Öğretmen, öğrencilerin gözünde bir anne baba gibidir. Öğrencilerin idolüdür, en çok örnek aldığı insandır. Öğretmenlerin de bu örnekliğe uygun davranışlar sergilemesi gerekir. Öğretmen, öğrencilere anlattıklarını doğru davranışlar itibariyle uygulayacak ve onlara iyi bir rol model olacaktır. Öğretmenliğin itibarını korumak her öğretmenin ayrı ayrı görevidir.



Toplumda öğretmenliğin değerini düşürecek söz ve eylemlerde bulunmaması gerekir. Maddi kıstasları bu kutsal mesleğin önüne geçirmemelidir. Öğretmen herşeyden önce mükafatı, Allah’tan, halkın teveccühünden ve öğrencilerinin başarısından beklemelidir. Saygınlık kolay kazanılmaz, kolay da kaybedilmemelidir. Her mesleğin içerisinde çürük elmalar bulunur, bunları genellememek gerekir. Öğretmenlik sıfatını da hak etmeyen öğretmenler mutlaka vardır. Ancak ekser çoğunlukla öğretmenler bi hakkın görevini yerine getirmeye çalışmaktadır. Bunu, görevleri dışında gönüllü olarak yer aldıkları vefa guruplarında ve filyasyon ekiplerinde ve diğer görevlerde gösterdiler.



Bu asrın vebası, Covid-19 salgını sebebiyle öğretmenlerimiz vefa guruplarında ve filyasyon ekiplerinde yer alarak bu önemli görevi layıkıyla yerine getirdiler, getirmeye de devam ediyorlar. Bu ekiplerde yer alan bütün meslektaşlarımız ayrı ayrı büyük bir takdiri ve alkışı hak etmektedir. Ben her birisini ayrı ayrı buradan alkışlıyor ve tebrik ediyorum. Öğretmenler Günü vesilesi ile, çalışan ve emekli tüm öğretmenlerimizin, eğitime ve ilme katkı veren bütün paydaşlarımızın öğretmenler gününü kutluyor, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere, ahirete irtihal eden bütün öğretmenlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, terör örgütleri tarafından şehit edilen; Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın öğretmenler başta olmak üzere, bütün şehit öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yad ederek, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un şiirinden bir bölümle yazıma son veriyorum:





 

Muallimim” diyen olmak gerektir îmanlı;

 

Edebli, sonra liyâkatli, sonra vicdanlı.

 

Bu dördü olmadan olmaz: Vazife çünkü çok büyük..’’



 

Lokman ÖZKUL

 

Eğitimci-Yazar

 

[email protected]