Eğitim – İş  sendikası Afyonkarahisar  merkez PTT önünde protesto yaptı. Eğitim – İş sendikası ve Atatürkçü düşünce derneği öncüsü ümit kılçar;  yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğini öne sürerek iktidara gelen akp, geçen 11 yıl içinde yolsuzlukları devletin tüm kurumlarına yaymış, ulusumuzun zenginlik kaynaklarını küresel sermayeye peşkeş çekmiş, haklarını gasp ettiği emekçileri yoksulluğa mahkûm etmiş, halkımızın en masum demokratik taleplerini de yasaklar ve tutuklamalarla sindirmeye çalışmıştır.   Cumhuriyet tarihinin bu en büyük yolsuzluk ve rüşvet iddiası sonucunda, akp’nin sıcak para trafiği ile ayakta duran, üretimden uzak ve sahte verilerle kamuoyuna sunduğu “ekonomik başarılarının” asılsız olduğu anlaşılmıştır. böylece halkımız yoksullukla boğu¬şurken, yandaşlarını ihya etme çabası içinde olan akp iktidarının yalan ve talana dayalı düzeni de çökmüştür.
gelişmiş demokrasilerinde bakanlan, bürokratları ve onların aile bireyleri böyle bü¬yük bir yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla suçlanan bir hükümet derhal istifa eder. ne var ki,
17 aralık’ta istanbul cumhuriyet savcılığınca başlatılan yolsuzluk operasyonundan bu güne yaşanan gelişmelere baktığımızda;iktidar, hedefte kendisinin olduğu düşüncesiyle önce, söz konusu soruşturmanın sağ¬lıklı yürütülmesini engellemek üzere soruşturmayı yapan savcı ve polisleri görevden alıp, yerlerine kendi adamlarını atamış, yetmemiş, adli kolluk yönetmeliğini değiştirip anayasa’ya aykırı olarak adli kollu¬ğun mülki amire bilgi vermesini zorunlu kılmış,böylece yürütmenin yargıya müdahalesinin önünü açıp, iktidar ve yakınlarına “doku¬nacak” her türlü soruşturmanın önünü kesmeyi amaçlamıştır.bütün bunlar yargıya açıkça müdahaledir.öte yandan başbakanlık baş danışmanı yalçın akdoğan’ın cemaati “milli orduya kumpas kurmakla” suçlaması çok vahim bir iddiadır ve biz yurtseverlerin yıllardır dile ge¬tirdiğimiz; ergenekon, balyoz, oda tv ve benzeri davalardaki hukuksuzluklarında itirafı niteliğindedir.o zaman iktidara soruyoruz: cemaat orduya kumpas kurarken sız neredeydiniz.cevabı biz verelim; orduyu birlikte çökerttiniz. c. savcılarını göreve çağırıyoruz.hemen belirtelim; o davalardaki hukuksuzluklar kamuoyunun vicdanını kanatmıştır. oysa bugün kutu kutu, kasa kasa kanıtlar ortada iken, iktidar böyle bir soruşturmayı engel¬lemeye çalışmaktadır.
sebebi ne olursa olsun, ortada çok büyük bir pisliğin olduğuna en küçük kuşku yok¬tur. garip-gurebanın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunma iddiasında olan akp iktida¬rı, ortaya çıkan rüşvet, talan ve yolsuzlukların altmda kalmıştır.
iktidar mensuplarının, kamuoyunun önünde adeta hiçbir şey olmamış gibi davran¬maları, iddialarının üstünü örtmeye çalışmaları, ülkeyi açık cezaevine çevirerek, kendine karşı olan tüm muhalif leri, yasaklarla, baskılarla sindirmeye çalışmaları, sayıştay raporla¬rım tbmm’den kaçıran, yolsuzluk soruşturmasını etkisizleştiren “ali — cengiz oyunla¬rı”, büyük önder mustafa kemal in gençliğe hitabesi’ndeki “bütün bu koşullardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde iktidara sahip olanlar duyarsızlık, şa¬şırmıştık ve hatta ihanet içinde bulunabilirler.” tespitindeki haklılığını bir kez daha orta¬ya koymaktadır. bakan çocuklarının gözaltına alındığı bu rüşvet ve yolsuzluk operasyonun ardından hükümetin derhal istifasını sunması kaçınılmaz olmuştur. bu gelişmeler karşısında emek¬çilerden yana olan güçlerin “’cemaat-akp kavgası” deyip sessiz kalması doğru bir tavır olmayacaktır.
eğitim-îş ve atatürkçü düşünce demeği olarak, artık patlayıp dışa vuran bu ko¬kuşmuşluğa karşı “hükümet istifa” söylemiyle tüm demokratik güçlerini ve halkımızı te¬miz türkiye’nin kurulması yolunda, birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Dedi.