Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı ifşa listesinde ilimizde bulunan 2 lokantamız adanakebabı ürününde domuz eti bulunması nedeniyle ifşa edilmiştir. Oda olarak her zaman bu tür halksağlığını ilgilendiren meselelere dikkatle yaklaştık. İncelememiz sonucunda elde ettiğimiz bilgileri dekamuoyu ile paylaştık. Bizim bu bilgilere ulaşmamız gördüğümüz kadarıyla birilerini rahatsız etmiş.

Bizi dava etmekle tehdit etmeye kadar uzanan bir garip basın açıklaması yapılmıştır. Biz yaptığımızaçıklamanın arkasındayız, isteyen istediği yere şikâyette bulunabilir, bu tür kuru tehdit ve ithamlarapabuç bırakmayız. Ancak bizim amacımız bağcıyı dövmek bir ilin tüm esnafını zan altında bırakmakdeğil bilakis maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Biz Konya Odasına da bir araştırmayapmalarını tavsiye ederiz. Çünkü ifşa listesi açıklandığında biz kimseyi temize çıkartmak için değilresmi bilginin doğruluğunu ve meselenin kaynağını tespit etmek maksadıyla incelemesini yaptık. Buincelemeyi de her kasanın içinde çürük meyveler bulunabileceği ihtimali göz önüne alarak yaptık.

Yoksa biz de bilirdik, ilimizde kesinlikle böyle bir olay olgu yoktur demeyi, ancak yüreklilik dolu böyleasılsız bir savunma yerine meseleyi ciddiyetle ve hassasiyetle ele almayı seçtik. Çünkü bu meseleninbir ucunda halk sağlığı bir ucunda esnafımızın kaygıları bir ucunda itibarımız, bir ucunda dinihassasiyetler vardır. Konya oda başkanımızın yaptığı açıklamada bahsettiği elisa tekniği eksik bir bilgiolabilir çünkü bu gibi ette tür tayini teknikleri için bakanlık Elisa metodu yanında PCR ve DNA-micro array metodlarını da kullanmakta ve analizin yapıldığı laboratuvarda hangi metoda ilişkin teknikekipman varsa o kullanılarak yapılmasını talimatlandırıyor. Bu moleküler metodlar sadece et proteinitabanlı olmayıp bazı diğer bileşenlerin ölçümünü de öngörebiliyor. Dolayısıyla bakanlığın da bukonuda domuz yağı tespiti açısından konuyu aydınlatması gerekir. Görüldüğü üzere Konya Odabaşkanımızın konuyu tamamen ciddiyetten ayrılarak iki ilin birbiriyle husumetine indirgemesinigerektirecek bir durum yoktur. Böyle davranarak sadece esas meseleyi gündemden kaçırıp yerinebayağı bir tartışma bırakır. Meselenin özü ilimizde çıktığı ifşa edilen ürünün temininin neredenyapıldığıdır. Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum, bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

Bizim açıklamamızda kimseyi hedef alan ifadeler bulunmazken, Konya Odasının açıklaması doğrudanodamızı ve onun temsil ettiği esnafı, ve geleneksel değerleri hedef almaktadır. Bu konuyla ilgili bizlerde esnafımızın haklarını korumak maksadıyla hukuki bir inceleme yapmaktayız. Bu domuz yağınınkaynağı bulunana ve suçluları her kim olursa olsun ve ister Afyon, ister Konya, ister başka bir il olsun;kökü bulunup, cezalandırılmaları sağlanana kadar tüm gücümüzle takipçisi olacağız. Bu memlekettegıda terörizmine geçit vermeyeceğiz. Suçluyu saklamaya çalışan herkesi de ortaya çıkartacağız.

Mesele zaten bakanlığa sirayet etmiş durumdadır. Yasal ve Hukuki tüm girişimleri yapmaktayız,bakanlık sürecini de dikkatle değerlendirmekteyiz. Ve tüm bu sorumlulukların yanında ticari itibar,kişisel hak ve özgürlükler, tüzel kişiliklerin haklarını da göz önünde tutmaktayız.

İBRAHİM YÖRÜK

ODA BAŞKANI