Korona virüs sanki Dinara gelmemiş ne maske nede mesafeye uyan hemen hemen yok gibi, cadde ve sokaklarda dolaşan kişiler çoğunluğu maskesiz dolaşıyorlar.



Pazar günü evimin önünde yapılan bir düğünde gelin ve damat dâhil hiç kimsede maske görmedim.   Altmışa yakın düğüncülerin içerisinde üç beş kişinin maskeyi kollarında salladıklarını fakat yüzlerine takmadıklarını gördüm.  Salı    pazarı ise daha da berbattı ne satıcı ne de pazara alışverişe gelenlerin çoğunluğu maske ve mesafesiz olduklarına şahit oldum.





Korona virüsün bulaşmasını önlemek başta maske ve mesafeye dikkat edilmesi konusunda sağlık Bakanının her gün bütün televizyon kanallarının haber programlarında hastalığa yakalananlar, bir türlü sayıları düşmeyen ölüm vakalarının tablosunu yayınlayarak halkımızı uyaran bu programları Dinarlılar herhalde görmüyor veya görmek istemiyorlar ki cadde ve sokaklarımız maskesiz, mesafesiz vatandaşlarla dolu olduğuna şahit oldum. Temmuz ayının ilk günlerinde Antalya’nın bulantıcı Sıçak ve neminden kaçarak geldiğim memleketimde maalesef çok az sayıda insanımızın maske taktıklarını çoğunluğun maskesiz ve mesafeye hiç dikkat etmediklerini hayretle izledim. Dinara geldiğimin ertesi günü evimin karşısında yapılan düğün merasimine baktım damat ve gelin dâhil olmak üzere kimsede maske yoktu. Yaklaşık yetmiş kişiden üç beş kişide maske vardı o da ellerinde salladıklarını gördüm. Pazartesi günü Belediye ve başka resmi dairelerde işlerimi takip etmek için gittiğimde aynı şekilde memurlar başta olmak üzere çok az sayıda görevlinin maskeli olduğunu, çoğunluk maske takmadan çalışıyorlardı. Şehir merkezinde bazı tanıdık esnaf, tüccar arkadaşları ziyaret ettiğimde de maskesiz mesafeye hiç dikkat edilmeksizin dükkânına gelen müşteriyle rahat bir şekilde işlerini takip ettiklerini izledim ve hayretler içerisinde kaldım. 





Ben alışkanlıktan bunları hep maskeli ve mesafeye de dikkat ederek izlediğim için yaşında verdiği yorgunlukla nefes almakta zorlanıyordum haliyle ve kendi kendime BEN MASKE TAKMAKLA ENAYİLİKMİ EDİYORUM “   diye aklımdan geçirdim. Salı pazarına gittiğimde burası şehir merkezinden daha berbat olduğunu ne satıcıların ne de pazara alış verişe gelenlerin maske takmadıklarını mesafe ise ona hiç riayet edilmediğini gördüm. Dinar Belediye Başkanı Sayın Nihat Sarı maske ve mesafenin korunması için sık sık ilan ettirmekte, Kolluk kuvvetleri de sanırım ikaz etmektedir. Bütün bu uyarıya rağmen neden maskesiz dolaşılır anlamak mümkün değil





Virüs nedeniyle hastalığa yakalananların hastanelerde tedavi olmak için ne kadar çok ıstırap çektiklerini bu maske ve mesafeye riayet etmeyenlerin görmelerini isterdim. İnsanlar onların maruz kaldığı sıkıntıları, çektiği açıları soluk alamadıkları için ellerine geçirdikleri maddeleri açı ve ızdırapa dayanamadıkları için parçaladıklarını görmüş olsalardı bırakın sokakta maskesiz gezmeyi yatakta bile çıkarmazlardı. Haber programlarında izliyorsunuzdur, günlük vaka sayılarının her gecen gün arttığını, korona virüsünden vefat edenlerin her gün sayılarının maalesef yirminin üzerinde seyir ettiğini. Bu illete yakalanmamak, kimseye de bulaştırmamak için yapılacak iş maskeyi hiç çıkarmamak, alışkanlık haline getirip caddelere çıktığımızda yüzümüze takmak ve mesafeyi korumaktır. Ne zaman biteceği, insanların normal hayata ne zaman döneceğini bilim adamları dahi bilemedikleri için maskeli hayatın belki de aylarca, yıllarca devam edeceğini bilmemiz ve maskeli mesafeli hayata alışmamız lazımdır. Virüssüz, sağlıklı günler dilerim.

SAYGILARIMLA

Lozan Sarıoğlu