Yıllardır içerde yatıyorlar. Başbakan geçtiğimiz hafta Uzak Doğu’da fahri doktora unvanı aldı. Hayırlı olsun. Binlerce kilometre uzaktan Türkiye’ye seslenmeye devam etti. “İçerde suçsuz yere yatan, yüzlerce insan var” dedi. Ne kadar anlamlı sözler. Günaydın! O, yıllardır suçsuz yere sabahın kör saatlerinde, evlerinden alınıp, meçhule götürülerek, henüz sorgulamaları bitmeden televizyon ve basından tutuklulukları, suçları, terör örgütü başkanlıkları ilan edilen insanlara bugün, ‘suçsuz yere yatıyorlar…’ demek, bana pek inandırıcı gelmiyor. Ne kadar samimisiniz? Hani, dün suçsuzlar dediğin insanlar tutuklanırken, ‘Ben bu davanın savcısıyım’ diyordunuz. Bugün aynı insanlar için avukatlığa soyundunuz. * * * * * Devlet adamları tutarlı olmalıdır. İsrail’le ipler koptu zannettik. El altından dostluklar devam ettirildi. Libya’dan ve İsrail’den nişanlar, madalyalar, ödüller aldınız ama Libya işgal edilip, bombalanırken önce karşı çıktınız, sonra gemiler ve uçaklar gönderdiniz. İzmir’i harekât komutanlığına tahsis ettiniz. Mısır’a bütün dünya gayri kanuni faaliyetlerinden dolayı karşı çıktı. Siz hala Mursi’yi destekliyorsunuz ve tek başımıza kaldık. Irak’ta bir milyardan fazla insan katledildi, gıkımız çıkmadı. Binlerce insan ölmeye devam ediyor. Suriye’de yüz binler katledildi. 70 bin teröristin adeta Suriye’yi işgal ettiği bir gerçek. Silah sevkiyatı gibi önemli şaibelere ortak olduk. Dünya, Suriye’ye çözüm götürmeye çalışırken, biz ülke olarak tek taraflı davranıp Esad’ı suçlamaya devam ediyoruz. Karabağ’da yüzlerce Türk’ün ölümüne yol açan Sarkisyan’la Azerbaycan bahasına dostluk kurmaya çalışıyoruz. Kıbrıs ortada. AB’ye girişimiz ortada. Amerika ve AB ülkeleriyle ipler kopmuş görünüyor. İçerde gırtlağımıza kadar yolsuzluğa batmışız, yargıyla uğraşıyor, yargıyı dönüştürmeye çalışıyoruz. Bu ne akıldır, anlamak mümkün değil. Pensilvanya’da oturan Fetullah Hoca’yla dershaneler meselesine kadar işi götürüyordunuz. Dershaneleri kapatacağız deyince paralel devlet ortaya çıktı. Şimdi bu iki gücün kavgası ülkeyi 9 şiddetinde deprem gibi sarsmaya devam ediyor. Kasalar, kutular, dolarlar, eurolar, malı götürenler, bir bir ortaya saçılıyor. Ekonominin iyi olmadığı, 2014’ün çok kötü geçeceği söyleniyor, yazılıp, çiziliyor. Memleketin bütün tersanelerine girilirken bir şey olmadı, dershanelere girilince bombalar patladı. Ben; Tayyip Bey’in etrafındaki bir takım insanların ve başta danışmanlarının kendisine çok önemli hatalar yaptırdığına inanıyorum. Bu gidiş iyiye alamet değil. Hatalar, yapılan bütün iyi işleri örtüyor, unutturuyor. Bu güzel ülkenin güzel insanlarına yazık oluyor. Ayağımız tökezlerse, Yunanistan’ı kurtardılar, ancak; bizim dönüp yüzümüze bakan bile olmaz. Bu böyle biline. * * * * * İçerde suçsuz yere yattığına inandığımız yüzlerce insanların, bir an evvel normal mahkemelerde yeniden yargılanarak, serbest bırakılması, yolsuzlukların üstüne acımasız bir şekilde gidilmesi, ülkedeki gerginliği giderecek, insanları rahatlatacaktır. * * * * * 30 Mart yerel seçimlerinden sonra, uyumuş gibi görünen PKK’nın neler yapacağını göreceğiz. İnşallah şiddet yeniden hortlamaz. Barışa, barış sürecine inanmak istiyorum.