AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "DEAŞ'e karşı mücadele ediyoruz diyerek Suriye hava sahasına girip de sivilleri bombalayanlar, insanlıktan nasip almamışlardır. Bugün bu bombalamaları yapanlar, hangi devletten olursa olsunlar, tarihlerine bakmalıdırlar. Afganistan tecrübesinden ders almayıp Suriye’de, Suriye halkına karşı savaşa girişenler dönüp bir kez daha yakın tarihlerine bakmak durumdalar" dedi.
Afyonkarahisar Güral Termal Otel'de düzenlenen AK Parti 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Başbakan Davutoğlu'nun açılış konuşmasıyla başladı.
Türkiye’nin, Suriyelilerin yanında olmaya devam edeceğinin altını çizen Davutoğlu, savaştan kaçan Suriyelilere yönelik açık kapı ve sınırdan geri göndermeme politikasını sürdürdüklerine dikkati çekti. Bu politikanın hiçbir taviz verilmeden sürdürüleceğini bildiren Davutoğlu, bunu uluslararası hukuk ve insani yükümlülüklerinin gereği olarak gördüklerini ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, "DEAŞ'e karşı mücadele ediyoruz diyerek Suriye hava sahasına girip de sivilleri bombalayanlar, insanlıktan nasip almamışlardır. Bugün bu bombalamaları yapanlar, hangi devletten olursa olsunlar, tarihlerine bakmalıdırlar. Afganistan tecrübesinden ders almayıp, Suriye’de, Suriye halkına karşı savaşa girişenler dönüp bir kez daha yakın tarihlerine bakmak durumdalar" diye konuştu.
Türkiye’nin 2,5 milyonu aşan sayıyla en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunu vurgulayan Davutoğlu, yeryüzünde yüreğini, evini, aşını bu kadar açan başka bir ülke bulunmadığını söyledi.
Aradan geçen 5 yılda, ülkelerine dönme umutlarını giderek yitiren Suriyelilerin, hayatları pahasına ölümcül yolculuklara çıktığını belirten Davutoğlu, “Emin olun ne olursa olsun, kaç yıl geçerse geçsin, hatta asırlar geçse de Türkiye’nin yazdığı bu insanlık destanı nesilden nesile aktarılacak” dedi.
Edirne sınırında gösteriler yapılırken bir Suriyeli mültecinin sınırdaki heyetle kendisini ziyaret ettiğini aktaran Davutoğlu, hala bu heyette bulunan Suriyeli babanın sözlerindeki samimiyet ve minnet duygusunu hatırladığını ifade etti.
Suriyeli babanın kendisine, "Edirne’de yaptığımız gösterileri sakın ola ki Türkiye’ye yapılmış gibi görmeyin Sayın Başbakanım. Çünkü biz Türkiye’ye minnettarız. Türkiye bize kapılarını açtı. Ama bu gösterilerle dünyaya sesimizi duyurmak istiyoruz” dediğini kaydeden Davutoğlu, mültecinin, eşinin Türkiye’deki bir hastanede erkek çocuk dünyaya getirdiğini ve faturayı nasıl ödeyeceklerini düşünürken, bu paranın kendilerinden alınmadığını, hatta taksi paralarını bile ödendiğini anlattığını belirtti. Davutoğlu, AB Zirvesi'nde meslektaşlarına “Bir şehrimizde, Kilis’te şu anda Suriye’den göç edenlerin sayısı, orada bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından daha fazla. Neredeyse yüzde 60’a yaklaşıyor. Bir an düşünün herhangi bir şehrinizde yüzde 60’ı bırakın yüzde 10 mülteci olsa acaba nasıl ırkçı yaklaşımlar, mülteci karşıtı gösteriler olurdu. Türkiye’de ise hiç kimse böyle ırkçı bir tavır sergilemedi, Hiç kimse ‘bu kardeşlerimiz bu ülkede ne arıyor’ diye onları dışlayıcı bir tavır sergilemedi” dediğini anlattı.
Davutoğlu, bu milletin geçmişte de Boşnaklara, Irak’tan gelen Kürtlere bağrını açtığını hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz bu milletle gurur duyuyoruz. Bu millet ne aziz bir millettir ki bağrını her mazluma açar, tek bir gün de yüksünmez. Hepimiz böyle bir milletin hizmetinde olmak dolayısıyla büyük bir onur duymak durumundayız. Ben buradan bütün milletimize ama özellikle de Hataylılara, Gazianteplilere, Şanlıurfalılara, Kilislilere, Adıyamanlılara, Osmaniyelilere, Adanalılara, kampların bulunduğu şehirlerin hepsine, bütün o kardeşlerimize selamlarımızı iletiyorum. Allah onlardan razı olsun. Onların fedakarlıkları ve tarihten aldıkları irfan ve hikmet dolu misafirperverlikleri dolayıyla dünyanın her yerinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmak dolayısıyla başım her zamankinden dik dolaşıyorum. Allah başımızı eğdirmesin. Allah bizi değil namerde, merde dahi muhtaç eylemesin. Allah bize öyle bir kudret versin ki elimizin ulaştığı her mazlum millet, bu kudretten nasiplensin.”
Davutoğlu, Türkiye’nin Suriyeliler ve dünyadaki bütün mazlum milletler için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini belirtti.
İstiklal orduları Afyon’dan İzmir’e ilerlerken Hint Müslümanlarının nikah yüzüklerini Türkiye’ye gönderdiğini anlatan Davutoğlu, “Çünkü biliyorlardı ki bu ordu başarılı olursa, Türkiye’de yükselen bayrak ve istiklal mücadelesi bütün bir dünyaya sirayet edecekti. O zaman mazlum milletler bizim yanımızdaydı, arkamızdaydı" şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, "Şimdi de bilinsin ki imkanımız ne kadar dar olursa olsun, üzerimize ne kadar baskı uygularsa uygulasınlar mazlum milletlerin de biz önünde olacağız, hamisi olacağız, kardeşi olacağız, kaderdaşı olacağız. Hiçbir mazlum milleti zalimlere terk etmeyeceğiz. Onlar bizi yedi düvele karşı desteklediler, biz de onların yanlarında olacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bugüne kadar sadece Suriyeli mülteciler için 8 milyar dolardan fazla yardım yaptığını anımsatan Davutoğlu, buna karşı uluslararası toplumun katkısının ise sadece 455 milyon dolarda kaldığını bildirdi.
- AB ile ilişkiler
Türkiye'nin bütün dünyada barış istediğini ve sağduyulu yaklaşımlarla ülkeler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini arzu ettiğini dile getiren AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, bu doğrultuda Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili vizyonunu da koruduklarını kaydetti.
"Yeni dönemde AB ile ilişkilerimizi daha da sıkılaştıracağız" diyen Davutoğlu, hükümetin kurulmasının ardından Türkiye-AB ilişkilerine ivme kazandıran önemli gelişmeler yaşandığını söyledi.
Türkiye-AB Zirvesi'nin 11 yıl aradan sonra toplandığını anımsatan Davutoğlu, "Zirvede enerji ve ekonomi başta olmak üzere katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması, terörle mücadelede işbirliği, göç yönetiminde yük paylaşımı, gümrük birliğinin güncellenmesi gibi kritik konularda mutabakata vardık. Türkiye ile AB arasındaki üst düzey diyaloğun artırılmasına yönelik kararlar aldık" dedi.
AB'nin 5 fasıla yönelik çalışmaların hızlandırılmasını taahhüt ettiğini vurgulayan Davutoğlu, zirvede müzakere sürecinin canlandırılması hususunda ortaya konulan siyasi iradenin hayata geçirildiğini ve 14 Aralık itibariyle de ekonomik ve parasal politika faslının müzakerelere açıldığının altını çizdi.
Davutoğlu, "Hükümet olarak önümüzdeki dönemde, AB müktesebatına uyum sürecini hızlandırmakta kararlıyız. Ulusal eylem planımızı titizlikle uygulayacağız. Zirvede alınan tüm bu kararlar çerçevesinde inşallah 2016 yılı içinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz olarak Avrupa'ya seyahat edeceklerine inanıyorum. En geç Ekim 2016'da inşallah. İki gün önce Sayın Merkel'le yaptığımız telefon görüşmesinde de bütün bu hedeflerimizi karşılıklı teyit ettik" açıklamasını yaptı.
Vizenin kaldırılmasıyla önemli bir psikolojik eşiğin aşılmış olacağını belirten Davutoğlu, halkların birbirine daha da yakınlaşacağını bildirdi.
Bütün bu konuları iki gün sürecek toplantı boyunca detaylı olarak ele alacaklarını kaydeden Davutoğlu, katılımcılardan fikir ve önerilerini açık sözlülükle dile getirmesini istedi. Davutoğlu, "Teklifleriniz, önerileriniz ve eleştirileriniz önümüzdeki aylar için değil sadece, önümüzdeki 4 yıl için yolumuza ışık tutacaktır. Katkılarınız için şimdiden teşekkür ediyorum" diye konuştu.