Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, basın mensupları ile bir araya gelerek üniversite çalışmaları hakkında bilgiler verdi.  Öğrenci sayısını yaklaşık bin 500 kişi daha artırdıklarını belirten Okumuş, ülke çapında tanınır, komşu illerden hasta kabul eder durama geldiklerini belirterek, “Standart bir Üniversite olma niyetinde değiliz” dedi.

Gözden kaçırmayın

Jandarma Uzman Çavuş Trajik Kazada Şehit OlduJandarma Uzman Çavuş Trajik Kazada Şehit Oldu

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, basın mensupları ile bir araya gelerek üniversite çalışmaları hakkında bilgiler verdi.  Öğrenci sayısını yaklaşık bin 500 kişi daha artırdıklarını belirten Okumuş, ülke çapında tanınır, komşu illerden hasta kabul eder durama geldiklerini belirterek, “Standart bir Üniversite olma niyetinde değiliz” dedi.

AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş’un basın ile gerçekleştirdiği toplantı da Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Dündar, AFSÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necip Becit, Genel Sekreter Vekili Öğr. Gör. Z. Kutay Erşen ve Hastane Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Ali Tuncer de hazır bulundu.

 “Önümüzde yapacak çok iş var”

Üniversiteye şimdiye kadar destek veren herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Nurullah Okumuş: “Afyonkarahisar’a yapılan hizmetler arasında bizim yaptıklarımız da var, ama bu yaptıklarımızın büyük bir kısmını da kurulduğu günden bugüne kadar bu Üniversiteye, bu hastaneye katkı sunanlarında etkisi ve katkısı var. O yüzden ben bizden önce bu noktaya gelmemizi sağlayan, alt yapıyı oluşturan, eski mavi hastaneden şuan ki F Bloğa kadar hastanelerin kurulmasında, kurumun gelişmesine katkısı bulunanlara,  tüm eski rektör, dekan hocalarımıza ve ildeki katkısı olanlara teşekkürlerimi sunuyorum. Biz sadece onların üzerine bir katmer olduk, bir tat kondurduk diye düşünüyorum. Yeter mi, asla yetmez. Hala önümüzde yapacak çok iş var. Bu işleri başarabilmemiz içinde basının mutlaka destek vermesi gerekiyor. Ben hep söylüyorum bu yapılanlar bana değil, Afyon’a yapılıyor. Eğer biz iş birliği yaparsak, bize destek olursanız, Afyon için yaparız, Afyon’u zenginleştiririz, Afyon güzelleşir, gelişir ve Afyon’un adı anılır. O yüzden desteklerinize ihtiyacımız var. Yapıcı olan eleştirilerinize de ihtiyacımız var. Eleştirilerinizin dikkate alındığını söylemek istiyorum. İşimiz daha çok. Cerrahi işlemlerin yapılabileceği bir Diş hekimliği Hastanemize de ihtiyacımız var. Fizik tedavi hastanesinin mutlaka büyütülmesi gerekiyor. Termalin ve havuzların artık yenilenmesi gerekiyor. İnşallah Rabbim bu hizmetleri bizlere tamamlamayı nasip eder. Toplantımıza katıldığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum”dedi.

 “Tüm bölümlerimiz yüzde yüz dolulukta öğrenci aldı”

Öğrenci sayılarının bin beş yüz kişi daha arttığını ifade eden Okumuş: “Bildiğiniz üzere Üniversitemiz 18 Mayıs 2018 yılında kuruldu. Ben de 17 Eylül’de göreve başladım. Esas olarak Üniversitenin mali olarak ve işleyiş olarak tam bir şekilde bize devri 18 Şubat 2019 tarihidir. Üniversitemiz tıp, eczacılık, diş hekimliği ve sağlık bilimleri fakültesi olmak üzere dört fakülteden, üç sağlık hizmetleri meslek yüksek okulu olarak Atatürk, Şuhut ve Bolvadin meslek yüksek okulları, bir enstitü, bu sene kurduğumuz bir iktisadi işletme ve üç merkez tıp fakültesi, sağlık uygulama araştırma merkezi, diş hekimliği fakültesinde de sağlık uygulama araştırma merkezini de kurduk. Diş hekimliği fakültemizde artık tıp üniversitesi fakültemizde olduğu gibi sağlık uygulama araştırma merkezi statüsünde hizmet verecek. Yani orada da ayrı bir başhekimlik ve müdürlük olacak.  Birde uzaktan eğitim ve araştırma merkezi olmak üzere üç merkezimiz var. Eczacılık fakültemizde yine ilk defa bu sene eğitim öğretime başladı. Toplam on akademisyenle burada hizmet veriyoruz ve altmış iki öğrencimiz var. İlk açılmış olmamıza rağmen oldukça yüksek puanlarla öğrenci aldık. Bu bizim için sevindirici bir durumdur. Bu sene yeni açılan bölümler dahil olmak üzere tüm bölümlerimiz yüzde yüz dolulukta öğrenci aldı. Önümüzdeki sene için de resmi olarak Yök’e yazımızı yazdık. Hatta bizlere randevularını da verdiler. Önümüzdeki sene de en az iki, en fazla dört bölüm daha açılma olasılığımız var. Şuanda toplamda 6628 öğrencimiz var. 418 Akademisyen ve 1247 idari  personelle hizmet veriyoruz. 2018-2019 yılında 5131 öğrencimiz varken, bu sayı şuanda 6628 e yükseldi. Yani yaklaşık 1500 kişi daha öğrenci sayımızda artış oluyor”dedi.

 “20 milyonluk tıbbi cihaz aldık”

Prof. Dr. Nurullah Okumuş: “Yaklaşık olarak 20 milyon civarında tıbbi cihaz ve demirbaş alımımız oldu. Yemekhane, sosyal tesis inşaatımız devam ediyor. Geçen yıl bütçe nedeniyle bir duraksama oldu. İnşallah 2020 yılında tamamlamayı düşünüyoruz. Tamamlandığın da sadece personelimize değil, hastamıza, hasta yakınımıza hizmet sağlamayı düşünüyoruz. Personelimiz için de farklı yerlerde yemekhanelerimiz var, hepsine konforlu tek bir tesiste yemek hizmeti vermeyi istiyoruz, planlıyoruz”dedi.

“Bahar yarıyıla bitmiş olacak”

İnşaatı devam eden A bloğu ikinci yarıyıla hazır etmek istediklerini ifade eden Okumuş: “A Bloğun tamamı şuan da inşaat halinde. Fiziki olarak dersliğe çok uygun. Sınıflarımızı sadece arada bölümlendirme ve duvarlandırma çalışmaları ile çok rahat bir şekilde dizayn edebildik. On üç derslik, dört laboratuar inşallah bahar yarıyıla bitmiş olacak. 1500 öğrenci artışımız oldu demiştik, iş bu öğrencilerimize tam olarak bu noktada derslik lazım. Mevcut derslikler fiziki olarak çok uygun değildi. Yani ses sistemi, projeksiyonuyla olmak üzere tamamen yeni dersliklerin inşaatı devam ediyor. Kabası bitmiş vaziyette şuan da sadece alçısı vs işleri yapılıyor. İnşallah önümüzdeki hafta yer döşemeleri ve boyamaları da yapılacak. Arkasından teknik olarak iç detaya girilecek ve ikinci yarıyıla burayı da hazır etmek istiyoruz”dedi.

“Üniversitemizin Ülke çapında bilinirliği var”

Üniversite Hastanemizin eksikleri olmasına rağmen gerçekten Ülke çapında bir bilinirliği olduğunu belirten Rektör Nurullah Okumuş: “Fizik tedavi başta olmak üzere çevre illerde Onkoloji hastaları, birçok bölümde Cerrahi de Ortopedi de, gerçekten bilinen bir Üniversiteyiz diyebiliriz. Dolayısıyla dışarıdan çok fazla hasta ve yakını geliyor. Bunlar bazen bir hafta on beş gün, hatta aylarca kalmak zorunda da olabiliyorlar. Bu insanlar ya arabaların da, ya da otel vs gibi bazı yerlerde konaklamak zorunda kalıyorlar. Bunun dışında özellikle Onkoloji hastalarımız için günü birlik tedaviler, yani örneğin ün gün boyunca kemoterapi ya da hastanın radyoterapi alması gerekiyor. İl dışından gelen bu hasta normalde burada gelecek iki saat kemoterapi alacak ve sonrasında gidip bir yerde dinlenmesi gerekiyor. Bu durumda bu hastanın bir servise yatması gerekiyor.  İşte bu noktada gerçekten dört dörtlük, her odasında banyosunun, tuvaletinin olduğu, çamaşır yıkama ünitelerinin olduğu, palyatif malzemelerin olduğu, dört katlı, 64 odalı, bir misafir hane önümüzdeki 2020 yılının başında inşaatı başlamak üzere bütün işlemleri tamamlandı. Bu da önümüzdeki yıllarda hizmete girecek ve artık insanlar hastaneye sürekli git gel yapmak zorunda kalmayacak”dedi.

“Elimizi oldukça rahatlattı”

AFSÜ Teknoloji transfer sisteminin yararlı olduğunu ifade eden Rektör Okumuş:“2 Ağustos 2019 tarihi itibari ile AFSÜ Teknoloji transfer sistemini kurduk. Bu bizim elimizi oldukça rahatlattı. Çünkü biz baştan hep söyledik. Standart bir Üniversite olma niyetinde değiliz. Nasıl olsa sağlık, eğitim hizmeti bir şekilde devam eder.  Bu demek değil ki, bu hizmetleri boşluyoruz. Yani bu hizmetlerde en kaliteli şekilde mutlaka devam edecek. Ancak önümüzdeki süreçte Üniversitenin sayısının artığı bu dönemde, öğrenci sayısının arttığı bu dönemde, Üniversitelerin sadece devlet yardımıyla yanı devlet desteğiyle ayakta kalabilmeleri çokta olası bir durum gözükmüyor. Mutlaka Üniversitelerin kendi ayakları üzerinde durmaları gerekiyor. Eğer ki Üniversiteler sadece devletin eline bakarsa iki sene de bir derslik yapılır, okul açılır ve diploma verilir. Biz bu sebeple bu konseptin dışında olmak istiyoruz. Üniversite eğitim verecek, sağlık hizmeti verecek, aynı zaman da da arge faaliyetleri yapmak zorundadır. Yapılan argelerin de mutlaka Üniversiteler tarafından ürüne dönüşmesi gerekiyor. Ürüne dönüşmez ise de devlete bir faydanız olmaz. Daha da önemlisi kendinize de faydanız olmaz, çünkü Üniversiteler para kazanmak zorundadır. Teknokentler Üniversiteler için bir fırsattır”dedi.

 “Sahada ilaç yapabilen bir eczacı olmalı”

Yeni yetişen eczacıların sahaya girmeden ilaç yapabilmeleri gerektiğinin altını çizen Okumuş: “Eczacılık Fakültemi açtım ama ben klasik eczaneci yetiştirmeyeceğim. Mezun olduktan sonra diploması ile beraber bir eczanacının yanında kalfalık yapıp arkasından üç sene sonra para ve yer bulursa eczane dükkânı açacak eczane kalfaları yetiştirmek istemiyorum. Benim eczacım okulda okurken teorik dersini alsın, labratuvarda çalışmasını yapsın, aynı zamanda arge merkezinde bilimsel araştırmalarını yapsın ve çıkarken de fabrikam da çalışsın. Sahaya gerçek bir eczacı, yani ilaç yapabilen bir eczacı olarak çıksın. Bu yüzden ayrı bir yönetimi olan ve ilk defa eczacılık fakültemizde, eczacılık uygulama araştırma merkezi kuruyoruz. Sene başında hazırladığımız eğitim proğramını da bu yönde değiştirdik. Öğrencinin Eczacılık Fakültesinin son yılını İntörn Eczacılık olarak yapacağız. Son sene sadece altı ayı klinik, altı ayı da fabrika olmak üzere 12 ayını İntörn olarak çalışacak”dedi.

 “Teropetik merkez Afrez ruhsatı aldık”

Kemik iliği ruhsatı almak için uğraştıklarını dile getiren Okumuş: “Üniversitemiz aynı zamanda Teropetik merkez Afrez ruhsatı aldı. Bu konuda yetkilendik. Öncesinde bizler ekipmanlarını tamamlamıştık. Belgeyi bekliyorduk, belgemizde geldi ve denetlemeyi bekliyoruz. İnşallah denetlemeyi geçtiğimiz anda, Teropetik Afrez ruhsatını aldıktan sonra kemik iliği ruhsatı almamıza bir engel kalmayacak. Kemik iliği için de zaten istenilen cihazlar alınıp yerleri ayarlanmıştı. Çalışmalar benden önceki dönemde başlamıştı. Bizlerde o çalışmaları tamamlamaya çalışıyoruz. Bu ruhsatı alırsak Üniversitemiz kemik iliği nakli yapabilecek”dedi.