AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU'nun Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı yayınladı.

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine GökçeAfyonkarahisar'da AK Parti'nin Güçlü Kadın Adayı: Emine Gökçe

AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Veysel EROĞLU'nun Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü mesajı yayınladı.

İŞTE O MESAJ...


İklim değişikliği ve beşeriyetin tabiat üzerindeki etkileri neticesinde arazi bozulumu, kuraklık ve çölleşme son yıllarda sıkça karşılaşılan bir durum haline gelmiştir. Çölleşme ve kuraklık; toprağın verimliliğinin azalması, bitki örtüsünün bozulması ve nihayetinde gıda üretiminin olumsuz etkilenmesine sebep olmaktadır.

Bu sebeple Birleşmiş Milletler konunun ehemmiyetine dikkat çekmek için 17 Haziran gününü Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak belirlemiştir. 2021 yılının teması ise “Restorasyon, Arazi, İyileştirme” olarak belirlenmiştir.

Çölleşme, Dünya genelinde takriben 4 milyar hektardan fazla alanı, 168’den fazla ülkede, 1,5 milyar kişiyi doğrudan etkilemektedir. Terör ve harplerden sonra göçün en önemli sebebi çölleşmedir.

Çölleşmeyle Mücadelenin En Önemli Unsuru Ağaçlandırma ve Ormanlardır…

Çölleşme ve kuraklıkla mücadelede en önemli unsur hiç şüphesiz ormanlardır. Ormanlar, biryandan toprağı sımsıkı sararak erozyonu önlerken, bir yandan da sera gazlarını tutan önemli bir yutak alan olarak iklim değişikliği ile mücadele de büyük ehemmiyet arz etmektedir.

Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlatmış olduğu Milli Ağaçlandırma Seferberliği neticesinde, ormancılık alanında muhteşem çalışmalara imza atmıştır. Yapılan başarılı çalışmalarla birlikte, toplumumuzda ormana ve ağaca olan ilgi ve alaka daha da artmıştır.

Çevreye ve yeşile olan hassasiyetim sebebiyle Bakanlığım döneminde ağaçlandırma alanında geniş düşündük ve bu alanda devrim niteliğinde çalışmalar gerçekleştirdik. Orman teşkilatının ufkunu ve vizyonunu genişlettik. Daha önce sadece orman alanlarında faaliyet gösteren orman teşkilatını, orman alanları dışında, okul bahçeleri, hastane ve sağlık ocağı avluları, ibadethane ve mezarlıklar ile yol kenarlarını da ağaçlandırır hale getirdik.

Türkiye Orman Varlığını Arttıran Nadir Ülkelerden Biridir…

Yaptığımız gayretli çalışmalar neticesinde Türkiye orman alanını arttıran nadir ülkelerden biri olmuştur. Dünya’da orman alanları azalırken ülkemizde ormanlar alan ve orman serveti olarak artmıştır. Son 18 yılda takriben 5,5 milyon hektar alanda ağaçlandırma ve ormancılık faaliyeti yürüterek 5,2 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Bu bir rekordur.

2002 yılında ülkemizin orman alanı 20,8 milyon hektar iken, 2021 yılında orman varlığımız 22,9 milyon hektara yükselmiştir. Yani son 18 yılda orman varlığımız 2,1 milyon hektar artmıştır. Türkiye’nin orman alanları artarken, orman serveti de %40 artmıştır. 2002 yılında 1,2 milyar m3 olan orman servetini takribi olarak 500 milyon m3 daha arttırarak 1,7 milyar m3’e yükselmiştir.

Ülkemizdeki ormanlar takriben 2 milyar ton karbon depolanmaktadır. Bu miktar 7 milyar ton CO2 eşdeğeridir. Ormanlar, sera gazlarını yutarak iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadelede büyük önem arz etmektedir.

Türkiye’nin yapmış olduğu muazzam ağaçlandırma ve ormancılık çalışmaları bütün Dünya’nın dikkatini çekmiştir. Dünya Ormancılık Zirvesi düzenli olarak New York’ta gerçekleştirilirken, 08-19 Nisan 2013 tarihlerinde ilk defa Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanlığı döneminde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nü Kurduk…

Hükümetimizin çölleşme ve kuraklıkla mücadeleye verdiği ehemmiyet gereği olarak
2011 yılında “Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Bu genel müdürlük, çölleşme ve erozyonla mücadele etmek için projeler hazırlamaktadır. Söz konusu bu projeler Orman Genel Müdürlüğü tarafından arazide tatbik edilmektedir.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü,

783.000 km2 vatan toprağını, erozyon ve kuraklığa karşı korumak için büyük bir seferberlik yapmaktadır. Ülkemiz, çölleşme ve erozyonla mücadelede Dünya lideri durumundadır. 1970’li yıllarda erozyon yüzünden taşınan toprak miktarı yıllık ortalama 500 milyon ton iken yapılan başarılı erozyon kontrol çalışmaları ile bu değer 154 milyon tona düşmüştür.

Çölleşme ve Erozyonla Mücadelede Tecrübelerimizi Paylaşıyoruz…

Ülkemiz, ormancılık ve erozyon kontrolü çalışmalarında komşularına, Balkanlara, Orta Asya ülkelerine ve Afrika ülkelerine maddi destek ve tecrübe desteğinde bulunmaktadır. Türkiye, kısa adı PAN Afrika olan, Afrika’yı doğuda Cibuti’den başlayarak batıda Senegal’e kadar giden büyük bir hat üzerinde bir yeşil duvar oluşturmayı, bu sayede çölleşme ve arazi bozulması ile mücadele etmeyi hedefleyen projeye büyük destek vermektedir.
Ülkemizin takdire şayan çalışmaları Birleşmiş Milletlerin dikkatini çekmiş ve 2015 yılında BM Çölleşme ile Mücadele 12. Taraflar Toplantısı Ankara’da başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bendeniz de COP12’nin 2 yıl dönem başkanlığını yaptım. Söz konusu bu toplantıda ülkemiz, Ankara Girişimi ile "Arazi Tahribatının Dengelenmesi" hedeflerine ulaşma çalışmalarına küresel düzeyde öncülük etmiştir.

Toz ve Kum Taşınımı Çalıştayları Düzenlendi…

Türkiye, bulunduğu coğrafi konum itibariyle, iklim değişikliği ve kuraklıktan en fazla etkilenen ülkelerden biridir. İklim değişikliği ile birlikte özellikle bölgemizde son yıllarda toz ve kum taşınımı hadiseleri de görülmeye başlanmıştır. Bu konuda ülkemizin girişimiyle bölge ülkelerinden İran, Irak ve Suriye’nin katılımıyla 2010 yılında Ankara’da bir konferans tertip edilmiştir. 2018 yılında ise İstanbul’da 6. Uluslararası Kum ve Toz Fırtınaları Çalıştayı tertip edilmiştir.

Çölleşmeyle Mücadele Dünyanın Ortak Mes’elesidir…

Çölleşme ve kuraklıkla mücadele sadece bir ülkenizin veya belli bir coğrafyanın konusu olmayıp, bütün Dünya’nın ortak mes’elesi olduğunu unutmamalıyız.

İçinde yaşadığımız bu dünyayı gelecek nesillere en güzel bir şekilde bırakmak için herkes elini taşın altına koymalıdır. Bu düşüncelerle bütün vatandaşlarımızın 17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Gününü gönülden kutluyorum.
 
Prof. Dr. Veysel EROĞLU