CHP’de enerjisini iç sorunlarda tüketme çabaları bu kez çok daha farklı bir boyuta taşınmış görünüyor. Yakın zamana kadar parti içinde Kürt-Türk, Alevi-Sünni çekişmeleri pek su yüzüne çıkmazdı.Tabanda bu yönde bir taraf öbür tarafı tasfiye etmeye çalışsa da bu dengeleri, Bülent Ecevit de Deniz Baykal da iyi bir şekilde sağlardı. Başka konularda eleştirilseler bile bu dengelerin sağlanmasının önemini bilirlerdi.   Mayıs 2010’da Baykal’ın tasfiye edilmesiyle yaşanan süreçten sonra partinin başına bir kurtarıcı getirilen Kemal Kılıçdaroğlu bu yapıya bir türlü oturmadı. Ardındaki benzerine az rastlanan tarzda medya desteğine rağmen bu olmadı.   22 Mayıs Kurultayında genel başkanlık koltuğuna oturan Kılçdaroğlu, kendine o koltuğu hediye eden isimleri aynı yıl yapılan Kasım Kurultayında tasfiye etti. Kendine akıl verenlere göre, parti içinde iktidar koltuğunda oturan Kılıçdaroğlı, artık muktedir de olacaktı.   Kılıçdaroğlu’nun hem iktidar, hem de muktedir olmasından sonra CHP’deki dengeler bozulmaya başladı. 2011 seçimleri öncesinde Alevi-Sünni çekişmesi had safhaya ulaştı.   Kendilerinin parti içinde “azınlık muamelesi” gördüklerinden yakınmaya başlayan Sünniler, partiyi Alevilerin ele geçirmekte olduğundan yakındılar. Bu konunun hassasiyetini bilen partililer, “CHP Alevi partisi” oluyor iddialarının kamuoyunda dillendirilmemesi için yoğun çaba harcadılar.   32 Alevi milletvekilinin CHP listelerinden Meclis’e taşınmış olması, çok partili hayata geçildiğinden bu yana bir rekor oldu.   Seçimden sonra bu alanda CHP’de yeni parçalanma ve bölünme ortamlarının oluştuğunu görüyorum.   Mersin Milletvekili İsa Gök, Yörük kökenli. Üstelik Alevi. Bir diğer ifade ile Türk Alevi. Parti yönetimine karşı bir çıkış yaptı. İsa Gök, ”CHP şu anda genel merkezin verdiği talimatla tek etnik bir temele ve tek bir mezhebe dayanarak yeniden oluşturuluyor. Parti omurgasını kaybediyor” görüşünde.   Mersinli Gök, iddialarını somutlaştırıyor da. Bunu zaman içinde herkesin göreceğini söylüyor. Ankara’da oluşturulan mahalle delegelerinin incelenmesi halinde büyük çoğunluğu bir ilimizden ve bir yapıdan geldiğini söylüyor. İsa Gök, CHP’nin mezhepler arası kavgalar içine atıldığı iddiasında.   İsa Gök’ün şikayeti Kürt Aleviler’den. Partinin omurgasını bu kesimin oluşturmaya başladığını düşünüyor.   12 Haziran öncesinde yaptığı kamuoyu araştırması ile nokta atışı tarzında sonuçlarda isabet kaydeden SONAR’ın Başkanı Hakan Bayrakçı ile sohbetimizde konu bu noktaya geldiğinde, bu şikayetlerin Alevi kesimin bile şikayet edeceği bir noktaya gelmişse bu tehlikede artık kırmızı alarm aşamasına geçildiğine dikkat çekiyor. Ardından da ilave ediyor. Bayrakçı, “Başka yönlerini eleştirelim ama geçmiş genel başkanlar partide bu mezhep çekişmesini yaratmadan dengeleri sağladılar” diyor.   Kılıçtaroğlu’nun yaptığı son marifeti ise parti içindeki etkili isimlerden birisi olan Şahin Mengü’den geldi. Mengü, gün içinde Twitter hesabından bir mesaj geçti:   “Bu CHP çok büyük parti muhaliflerin yargıya başvurmasını saygıdeğer eski bakanımız bile takip ediyor.”   Bunun ne anlama geldiğini sorduğumda, parti yönetiminde yaşanan gariplikleri paylaştı. Kılıçdaroğlu’nun ırksal ve mezhepsel dengeler konusundaki özensizliğine dikkat çekti.   Bu sırada cep telefonuma bir SMS mesajı geldi. Partinin yönetici kadrosundan bir ismin gönderdiği mesaj, Şahin Mengü’nün twittini izar eder nitelikte idi. Meramını SMS’in dar kalıpları içine sığdırmanın telaşı ile yazmış:   “Parti kayyuma gitmesin diye Kemal Bey talimat vermiş. Dedeler dedesi Seyfi Oktay görevi almış. Alevi hakimler devrede. ”   Saf bir şekilde detayını öğrenmek istedim.   Meğer, Önder Sav’ın arkadaşlarından eski Ankara İl Başkanı Ali Yıldızlı’nın, Genel Merkez’in, uyarılarını dikkate almaması halinde hukukun gereği neyse onu yapacaklarını anlatarak, “Gerekirse kayyuma gidilecektir” sözleri üzerine Kılıçdaroğlu tedbir alma gereği duymuş.   “Ya Saadet Partisi örneğinde olduğu gibi parti kayyuma götürülürse” diye harekete geçmiş. Alevi dedesi Seyfi Oktay, görevlendirilmiş. Yargı içindeki Aleviler’in yardımıyla bu sürecin önüne geçilecekmiş.   CHP’de neler olacağını önümüzdeki günler gösterecek.   Şu bir gerçek ki, Kılıçdaroğlu CHP’de ara dönem başkanlığından öteye gidemeyecek.       Ünal TANIK / Rotahaber