CEMAATLER…
Aylardır soruyorlar, hangi cemaattensin? Ben bütün hayırlı cemaatlerin yanındayım… İmana, İslam’a, Kur’ana, Sünnete, Ümmete doğru metotlarla, Allah rızası için ihlasla hizmet eden bütün şahıs ve cemaatlerin Allah rızası için hizmet ettiğine inanırım ve desteklerim… Birinin Nakşî, birinin Kadirî, birinin Rufâî, birinin Mevlevî, birinin Risale-i Nur talebesi, bir başkasının şu veya bu icazetli alime veya şeyhe bağlı olması da önemli değildir. Zira, meşreb çeşitliliği ümmet için bir zenginlik ve rahmettir. Yeter ki, İslam’ın temel değer ve hükümlerinde ittifak halinde bulunulsun. ********* Kamuoyunda son günlerde tartışılan bir hükümet-cemaat konusu var.. Cemaat diye anılan Gülen Cemaati… Tartışılan mesele “Cemaat ile hükümetin arası açıldı mı?” Hatta “Cemaat ile hükümet güç kavgasına mı girişti?” diye de tartışılıyor. Ahkam kesen kesene… Bilen bilmeyen konuşuyor, yazıyor.. Hükümet ile cemaat arasında bir kavga olmaz. Çünkü cemaat, hükümetle kavga edecek kadar ileri gitmez. Zira, güçlü iktidarla kavga eden hiçbir cemaat mevcudiyetini idame ettirememiştir… Tarihe bakıldığında Osmanlı döneminde, cemaatlere dokunulmamış, ama ne zaman ki cemaatler, tarikatlar payitahtı paylaşmak istemişlerse cemaatlerin ve tarikatların sonu olmuştur… İktidardan siyasi pay istemeyen cemaatlere göz yumulmuş, desteklenmiştir. Ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir güç devletten güçlü değildir. AK Parti iktidarı, cemaatleri karşısına alacak düşüncede olan bir iktidarda değildir. Cemaatler açısından önemli olan rahat faaliyet göstermek, mensuplarının haksızlığa uğramasının önüne geçebilmektir… Bazı konularda farklı düşünceler olsa da, iktidarla cemaat arasında kökten bir yol ayrılığına gelinemez. Aksini söyleyenler, ayrılık bekleyenlerdir…     EKONOMİK TABLOMUZ… Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de toplam 887 bin 664 şirket var. Bu şirketlerin toplam cirosu yaklaşık 2 trilyon 222 milyar TL. Bu cironun 1 trilyon 465 milyar TL’si, 8 bin 691 şirket tarafından yapılıyor.. Yani toplam cironun yüzde 66’sı, yüzde 1’lik bir grup tarafından yapılıyor. Geriye kalan yüzde 99’u,  yani 878 bin 973 şirket ise cironun yüzde 34’ünü yapıyor. Ülkemizin ekonomik ve sosyal tablosu böyle… On yıl önce de böyleydi, bugünde… Hiçbir iktidar bu tabloyu değiştiremedi. Değişecek gibide görünmüyor…     HİÇ OLMAK… Vaktiyle bir Bektaşi Babası, bir kazasker’le konuşuyormuş: “Bundan sonra ne olmayı bekliyorsun?..” demiş? Kazasker de: ”Kolağası olmayı..”, demiş. “Peki daha sonra?.” “Kapıcıbaşı olmayı..” “Daha sonra?.” ”Beylerbeyi, olmayı..” “Peki, daha sonra?” ”Müşir..” “Ondan sonra?” ”Vezir..” “Vezirlikten sonra?..” ”Sadrazam’lık, o geliyor ondan sonra…” ”Sadrazamlık’ı da aşınca peki, ne olacaksın?..” “Hiç…” Bektaşi Babası: “Bak…” demiş; “ben şimdiden bir hiç’im, ona göre davran…”