Kış ayları insanları grip, nezle gibi hastalıklarla etkilerken psikolojik yönden de etkiliyor. Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Psikolojik Danışman Nihat İnan, “Kış aylarında keyifsizlik, uykulu hal, ümitsizlik, bunalım ve sosyal çekilme görülebilir” dedi.
Son bir iki haftadır güneş yüzünü göstermemekte ve kışın soğuk etkisi iyiden iyiye kendini hissettirmekteyken grip, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarla nasıl mücadele edeceğimizi biliyoruz. Ancak, psikolojimizin ve uyumumuzun kış mevsiminden nasıl etkilendiğini Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Psikolojik Danışman Nihat İnan’a sorduk.
KIŞ YORGUNLUĞU NEDİR?
Halk arasında bilinen kış yorgunluğu tabirini anlatan Nihat İnan, “Aslında bu kavramın ortaya çıkışı bir tesadüftür. 1970’li yıllarda ABD’de bir pazarlamacı olan Neal Owens’in yıl içinde dalgalanan iş başarısının öyküsü bu etkiye iyi bir örnek teşkil etmiştir. Owens her ilkbahar ve yaz döneminde şirketinin en iyi pazarlamacısı olurken sonbahar ve kış aylarında meslektaşları arasında sonuncu olmaktadır. Başlarda patronu tarafından sorumsuzlukla suçlanan Owens, buna itiraz edince genel bir tıbbi kontrolden geçmesi yönünde teşvik edilir. Yapılan araştırmaların sonucunda depresyon tanısı konmuş, çeşitli uyarıcı ve antidepresan ilaçlarla tedavisi düzenlenmiş, yararlanmakla beraber bu durumun tam olarak tesirinden kurtulamamıştır. Daha sonraları bir televizyon programından haberdar olduğu, bazı insanları bir kurulu saat gibi kış aylarında yakalayan bu depresyon türü ile ilgili olarak Amerikan Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü tarafından yürütülen bir çalışmaya katılmaya karar verir. Kendisine önerilen tedavi tuhaftır, ancak çaresizlikten araştırmaya girmeyi kabul eder. Parlak ışıkların karşısına günde iki kez bir kaç saat oturarak tedavi olur, yıllardan beri mustarip olduğu hastalığından kurtulur” diye örnek verdi.
“KIŞ UYKUSUNUN İNSANA ÖZGÜ BİR GÖRÜNÜMÜ”
Yapılan çalışmalarda gün ışığının beyinde bazı kimyasal ve biyolojik olaylar dizisini tetiklediğinin anlaşıldığını kaydeden İnan, “Özellikle göz sinirleri aracılığı ile ışık uyaranına maruz kalan hipofiz bezi başta mutluluk sağlayıcı sinirsel iletim maddelerinin salıverilmesinde etkili olmaktadır” dedi. Nihat İnan, “Kış aylarında görülen yorgunluk durumunun bazı bilim adamlarına göre birçok memeli canlıda bilinen kış uykusunun insana özgü bir görünümü olarak nitelemektedir. Zira en iyi bilinen mevsime bağlı kış depresyonunda kilo alımı, vücudun ağır hissedilmesi ve fazla uyuma en sık rastlanılan durumdur. Bu çarpıcı benzerlik nedeniyle bazı bilim adamları mevsimsel duygu durum bozukluklarını kış uykusu tepkisi şeklinde isimlendirmektedir” diye konuştu.
“SIKINTI VE İSTEKSİZLİK ORTAYA ÇIKAR”
Kış mevsiminde ki duygu durum sorunlarının hafif-orta-ağır seyredebildiğini belirten İnan sözlerini şöyle sürdürdü: “Hafif bir kış bitkinliğinden, birey kış boyunca iyi düzeyde işlev görür, ancak kış döneminin sonuna doğru Şubat ayında belirginleşen sıkıntı ve isteksizlik ortaya çıkar. Kısa süre sonra gelen bahar hareketliliği ile bu yorgunluk ve isteksizliği de ortadan kalkar. Daha Orta düzeyde kış bitkinliğinde ise yaşam işlevleri yine yerine getirilmekle beraber, kişi kendisini durgun hisseder. Çoğu kez fazla uyuma ve fazla yemek yeme vardır. Özellikle sabahları yataktan kalkmada güçlük tipik bir belirti olabilir. Mevsimsel duygu durum bozukluğu da denen daha ağır olguların çoğu hem davranış hemde duygusal anlamda sorunların belirdiği durumlardır.”
“HER SONBAHAR, ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİDİR”
RAM Müdürü Nihat İnan, “Her sonbaharda çökkünlük dönemine girer ve bahar aylarına dek yaşam işlevlerini yeterli seviyede yerine getirememek şeklinde seyreden durum; keyifsizlik, uykulu hal, ümitsizlik, bunaltı ve sosyal çekilme belirtilerini de gösterir. Sürekli uyku arzularlar, gün içinde uykuya meyilli olabilirler, belirgin kilo artışı gösterebilirler ve tatlı yiyeceklere önü alınmaz bir istek içinde olabilirler. Duygusal anlamda reddedilmeye karşı aşırı hassasiyet sık olarak dile getirilir. Kuzey Ülkerlerinde psikolojik bozuklukların yoğun görüldüğü bilinmektedir. Gün ışığının yıl içinde az etkilediği kuzeye gittikçe duygu durum bozukluğu oranının arttığı, Yine yapılan çalışmalarda Kadınlar mevsim değişiklikleri ile gelişen duygu durum sorunlarını erkeklere nazaran 4 kat daha sık olarak yakalanmaktadırlar. Genelde erişkinler 20’li yaşlarda etkilenmeye başlamaktadır” dedi.
“DAHA FAZLA DOĞAL GÜN IŞIĞI ALIN”
Sabahları güneşle birlikte uyanmanın önemine işaret eden Nihat İnan, “Dozu ayarlanabilen ışık kaynakları karşısında özellikle sabah vakitlerinde bir iki saat geçirerek depresyon belirtilerinde belirgin düzelme sağlanabilmektedir. Kış yorgunluğu ister hafif orta, isterse ağır düzeyde mevsimsel duygu durum bozuklu olsun kişinin verim, etkinlik ve yaşam standardını etkilediği gibi uyumunu bozmaktadır. Sonbahar-kış dönemlerinde bir takım önlemlerle risklerini azaltmaları mümkün olabilir. Daha fazla doğal gün ışığı alın. Perdeleri ve panjurlarınızı açık tutun, perde ve duvarlarınızda ışığı daha fazla yansıtan canlı renkler tercih edin” ifadelerine yer verdi.
“CAM KENARLARINI YER EDİNİN”
Mümkün olduğunca pencere kenarında oturulmasını öneren İnan, sözlerine şöyle devam etti: “İşte, okulda, toplu taşıma araçlarında ve dışarıda yemek yediğinizde buna dikkat edin. Kapalı alanlarda egzersiz yapıyorsanız cam kenarlarını yer edinin. Yürüyüş yapın. İsviçre’de yapılan bir çalışmada kışın öğle güneşinde bir saat yürüyüş yapmanın duygu halini belirgin olarak yükselttiği bulunmuştur. Özellikle hafif kış depresyonu durumlarında yapılacak günlük yürüyüşler bireyin ihtiyacı olan düzelme için yeterli olabilir. Tatilinizin tümünü ya da bir kısmını kış döneminde yapın. Özellikle kış döneminde güneşli bölgelere yapılacak bir seyahat, tatilin ötesinde tedavi değeri bile taşıyabilir.” (Gazete 3)