Şuurlu Öğretmenler Derneği (Öğder) Afyonkarahisar Şubesi tarafından “Bir Eğitimci Olarak Hz.Muhammed (S.A.V)” konulu konferans düzenlendi. Konuşmacı olarak Emekli Müftü Yardımcısı İlahiyatcı Vaiz Galip Kolcu’nun katıldığı konferans ilgiyle takip edildi.

Konferans Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.Sinevizyon ve Şiirlerin olduğu program güzel bir atmosferde gerçekleşti.

Konferansda açılış konuşmasını Şuurlu Öğretmenler Derneği (Öğder) Afyonkarahisar Şube başkanı Mustafa Zengin yaptı.

Şube Başkanı Mustafa Zengin yaptığı Konuşmada ;

Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Miladi 571 senesinde, 12 Rebiulevvel’de Mekke-i Mükerreme’de dünyayı teşrif ettiler. Peygamber Efendimizin dünyaya gelişi her yıl ülkemizde ve diğer İslam beldelerinde çeşitli programlarla kutlanmaktadır. Geçen Cuma günü ülkemizdeki bütün camilerde okunan hutbede Diyanet İşleri Başkanlığı, Hz. Muhammed’in insanlara kurtarıcı olarak, Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle; “Âlemlere rahmet olarak” dünyayı teşrif ettiği günü de kapsayan 17-24 Kasım tarihlerini Mevlid-i Nebi Haftası olarak ilan etti.

Bizler Şuurlu Öğretmenler Derneği Genel Merkezi ve Şubesi Olarak Hz. Peygamberimizin Öğretmenlik Yönünü İncelemek Eğitim Metodundan Yeni Çağımıza Göre Sonuçlar Çıkarabilmek Salih Nesillerin Yetişmesi İçin Onun Rehberliğinden İstifade Etmek Amacıyla Türkiye Genelinde Konferanslar Zinciri Tertip Ettik. İnşaallah Faydalı Oluruz

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) Miladi 571 senesinde, 11 Rebiulevvel’i 12 Rebiulevvel’e bağlayan gece Mekke şehrinde dünyaya gelmesi ve bu tarihin miladi olarak 19 Kasım’a denk gelmesi münasebetiyle 17-24 Kasım tarihleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mevlid-i Nebi Haftası olarak ilan edildi.Peki Mevlidi Nebi haftası tam olarak nedir?

Cahiliye Arap toplumunun ortamı çok kötü, cahiliye âdetleri her tarafı kasıp kavuruyor, cehalet almış başını gidiyor, kadın değersiz, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor, Allah’a ortaklar koşuluyordu. Putperestlik hakim, kölelik hakim, bir nevi kast sistemi hakim, içki, kumar, zina, fuhuş, faiz, kan davaları… normal işler haline gelmişti. Cahiliye Arap toplumunda. Allah’tan gafil bir şekilde, cahilce, serserice bir hayat devam ederken yüce Allah (cc), “oku” dedi. İşte deminden beri saymaya çalıştığım kötülükleri, çarpıklıkları oku, gör ve düzelt. Yoldan çıkmış, sapıtmış bu toplumun yaptıklarını gör ve talimatlarımı tebliğ et. Ayrıca Rabbinin büyüklüğünü, azametini, kainatın mükemmelliğini de gör, kendini tanı, ne kadar mükemmel yaratıldığını bil, bir nevi kainatın nüvesi, çekirdeği hükmünde olduğunu unutma. Buna rağmen insanların acziyetini, dalgınlığını ve gafletini de oku, idrak et ve uyar.

“Kendisini tanıyan kişi, Rabbini de tanır” derler sufiler, Allah dostları. Yüce Mevla (Celle ve Âlâ) insanı “Eşref-i Mahluk” olarak yaratmasına, değer verip her şeyi ona musahhar kılmasına ve pek çok nimeti emrine vermesine rağmen gafletinden veya ihanetinden dolayı nankörlük etmektedir, “küfranı nimet” dediğimiz Rabbinin bahşettiği nimetlerini gizlemekte veya görememektedir. Birisi ihanet diğeri de gaflettir. Her iki durumda da insan büyük günah yapmakta, Rabbine karşı cürüm işlemektedir. İşte bu gafil veya hain olan bu insanları uyandır bu uykudan, sırat-ı müstakime davet et. “Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar…” emri başta Resulullah’a ve daha sonra O’na tabi olan herkesedir.“Binalar yükseldi. Yollar büyüdü. Araçlar modernleşti. Alt yapılar gelişti. Fakat gönüller çoraklaştı.” Bu gerçekler insanın gönül dünyasının imarını zorunlu hale getiriyordu.

Konefansı Emekli Müftü Yardımcısı İlahiyatcı Vaiz Galip Kolcu verdi.

Emekli Müftü Yardımcısı İlahiyatcı Vaiz Galip Kolcu Konuşmasında ;

Hz Peygamber beni Rabbim eğitti. Peki nasıl eğitmiş? Hayatta çekmediği çile yok. Eğitim iste bu.

İnsan eğitimi bu. İnsan çile çekmeden problemleri çözmeden tahammül etmeden sıkıntıya dara düşmeden eğitilmiş olmaz. İnsani yetiştiren insani eğiten çiledir. İnsanı insan yapan problemleri göğüslemek dünyevi menfaat beklemeksizin sabretmek.

Hz. Peygamberimiz bu çileleri çekmek istemeyebilirdi. Ne teklifler yapıldı. Mal , makam en güzel kadınlarla evlendirelim.Ama Hz peygamber onların dünyevi teklifleri karsısında o çile çekmeyi seçti.

Güneşi sağ eline verseniz ayıda sol elime verseniz ben davamdan vazgeçmem.Allah C.C. bizleri eğitti. Rab ne demek anlamlarından biri eğitici demek. Eğiten öğreten Allah C.C.

Peygamberler tebliğ yaptılar her turlu sıkıntıya girdiler.

Peygamberimiz Deki bende sizin gibi beşerim benim farkım Allah C.C. vahy ediyor.

Peygamberleri bizden üstun kılan Allah C.C eğitmesidir.

İbni Şaad zuhru diye tabiyenden büyük bir muhaddis var. Diyor ki Allah edebi beşeri münasebetleri Allah Resulüne emanet olarak verdi. Resulde ümmetine emanet olarak bıraktı. Bu adabı bu eğitimi bu beşeri münasebeti emanet bıraktı.

Sahabeler , Hz. Peygamberimiz ağzından çıkan kelimeleri çok iyi dinlerlerdi.Peygamberimiz sahabenin sorusuna 2 emanet bırakıyorum sımsıkı sarılın dedi.Emanetlere iyi sahip çıkmalıyız.