BİLİRSİNİZ…rnrnKınalı keklik, sevimli bir kuştur. Dağlarda uçar, yeşillikler arasında öter, doğada zevkle dinlenir…Kınalı kekliğin ilginç bir hikáyesi vardır.rnrnOsmanlı döneminde, adamın biri kuş satın almak, için ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

BİLİRSİNİZ… Kınalı keklik, sevimli bir kuştur. Dağlarda uçar, yeşillikler arasında öter, doğada zevkle dinlenir…Kınalı kekliğin ilginç bir hikáyesi vardır. Osmanlı döneminde, adamın biri kuş satın almak, için bir dükkána girer, dükkándaki kuşların ve kekliklerin fiyatını sorar.Rengárenk kuşların güzeli çirkini, ucuzu pahalısı vardır. Fakat en pahalısı kınalı kekliktir.Dükkán sahibi,kafesteki bir kınalı keklik için diğer kekliklerden çok daha fazla fiyat ister. Hemen hemen üç misli…Adam hayretle bunun nedenini sorar. Satıcı: “Bu cinsin çok önemli bir özelliği vardır”der… “Nedir bu önemli özellik?” “Bu bir tuzak kuşudur. Kınalı keklik ötünce dağdaki bütün keklikler onun çevresinde toplanır. Avcılar da, ona bir şey yapmadan, diğer keklikleri kolayca vurur. Bu yüzden kınalı keklik pahalıdır.” Adam, kekliği satın alır ve dışarı çıkıp dükkánın önünde hemen kafasını koparır. Satıcı ve çevredekiler şaşırmış bir halde bunun sebebini sorarlar: “Çok para verdiğin halde neden bu zavallı kuşu öldürdün?” Adam, yüzünde beliren acı bir ifadeyle: “Kınalı keklik, kendi ırkından olan kekliklerin, avcılar tarafından vurulmasına yardımcı oluyor. Bu kuş zavallı değil, haindir! Başka keklikler ölmesin diye onun boynunu kopardım” der. Aramızda ne yazık ki böyle kınalı kekliklerde var. HATIRLATMA…  Sandıklı Ak Parti İlçe Başkanlığı seçimi bitti, seçilen başkan mazbatasını da aldı ama çekişme bitmedi, hızını da kesmedi… Ki, dün Mustafa Çöl ve Mehmet Öztopbaş Ankara’ya Genel Merkeze gitti. Önce partinin hukuk müşavirliğine uğradılar, durumu anlattılar. Daha sonra Teşkilattan Sorumlu birimle görüşüp, delege listesinde iki delegenin olmadığını, belirten belgeleri verdiler. Listedeki silinen isimlerin sehven değil, bilerek silindiğini iddia ettiler. Seçim öncesi uzlaşamayan gurubun, seçim sonunda bu veya buna benzer iddialar ortaya atacağı zaten bekleniyordu, iki taraftan da… Uzlaşmayanlar koltuğu neden paylaşamıyor? İlçeden milletvekilini adayını ilçe teşkilatı mı, belirleyecek? Kesinlikle hayır… Peki, belediye başkan adayını mı, belirleyecekler? Yine hayır… Teşkilat belki öneri yapabilir ama kimin aday olacağına ne ilçe, ne il teşkilatları karar veremez. Genel Merkez uygun adayı belirler ve teşkilata da ancak çalışmak düşer. Hal böyle iken; bu çekişmeye, partiye zarar vermeye kimin ne hakkı var? Yok “Biz partiye daha iyi hizmet ederiz” diye iddia ediliyorsa yanlış… Partisine bu derece zarar veren, bölünmesine sebep olanlardan hizmet filan beklenemez… Sandıklı’da yaşananlar, Türkiye’de hangi il veya ilçede yaşandı? Dört ay içinde, yönetimi üç defa değişen ilidefa seçim yapılan hangi teşkilat var? Tarafsız bakmak gerekirse; Eğer Özeski’nin bilerek yaptığı bir hata varsa partiden de ihraç edilsin, cezası neyse onu da çeksin… Ancak, Mustafa Çöl, Mehmet Öztopbaş, Süleyman Yıldız, Niyazi Koçak, Mustafa Ünsal gibi partililerin de, yenilgiden dolayı, olayı geriyorlarsa tümü kendiliklerinden çekip gitmeli… Cumhuriyet tarihinde yapılamayan yatırımları iktidarları süresinde ilçeye yapan iktidar partisini daha fazla yıpratmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Hele sonradan Ak Partili olanların hiç hakkı yoktur… Teşkilatın bu hale gelmesi, canla başla çalışan Sayın Bakan’a karşı yapılabilecek büyük haksızlıktır. Hizmetlerin sekteye uğratılması büyük vebaldir, ayıptır… Yöre halkına zarar vermektir… **************** Yukarıda anlattığım kınalı keklik hikayesini nereye oturtursanız oturtun.. ***************** Mevlüt Özçınar’la ilgi yazacaklara bugünlük yer kalmadı…