Araya Kurban Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı girince, uzun zamandır yazamadık konular birikti.

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

 Bugün bir el atıp gündemi sadeleştirelim.   İlk yazımız 5 Eylül 2012 Afyonkarahisar depo patlaması şehitlerimizle ilgili. Malum şehitlerimiz maalesef mevcut mevzuattan dolayı “doğal afet şehidi” olarak kayıtlara geçiyordu ki, ulusal medya üzerine gitti ve Hükümet durumu düzeltti. Ayrıca Sayın Başbakan’ın da bu konuda hassasiyetini ayrıca tebrik etmek gerekir. Yapılan düzeltme gidenleri geri getirmese de, en azından geride kalanların daha çok üzülmemesini sağlayacaktır. Hassasiyet gösterenlere teşekkürler.   Bu arada şahsım olarak, şehitlerimiz konusunda bir düzeltme de bugün aylık olağan toplantısını yapacak olan Afyonkarahisar Belediye Meclisimizden bekliyorum. Malum Meclisimiz geçtiğimiz toplantıda patlamada şehit düşen 4 rütbeli personelin isimlerini bu arkadaşlarımızın son olarak Afyonkarahisar’da ikamet ettikleri sokaklara vermişti. Bu hareket kesinlikle Afyonkarahisar Belediye Meclisimize yakışan bir hareketti. Yalnız patlamada 25 evladımızı bu topraklara şehit verdik. Patlamada sonucunda birçoğunun cesedi bu topraklara karıştı. Rütbeli 4 personeli bir süre Afyonkarahisar’da ikamet ettiği için hemşeri görüp sokaklara ismini veren Meclisimiz diğer 21 askerimizin de, hem geçici, hem de ebedi istirahatgahlarının Afyonkarahisar  olduğunu unutmamaları gerekir. Bugün ismini verdikleri 4 rütbeli personelin aileleri de memleketlerine döndüler.   Neticede 25 şehit askerde bizim için eşdeğerdedir. İsmini verecekleri sokak sayısı çok diye endişe ediyorlarsa eğer, Afyonkarahisar’da bu isimleri seve seve taşıyacak birçok sokak da bulabiliriz.   Afyonkarahisar Belediye Meclisine ayrımcılık yakışmaz. Lütfen bu konuyu tekrar gözden geçirsinler.     /-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/    

HAVA ALANI ÖLÜ DOĞMASIN  

Şu sıralar Afyonkarahisar ve Bölge gündemini en fazla meşgul eden konulardan bir tanesi de yeni yapılan Zafer Havaalanının ne zaman hizmete gireceği konusu. İhaleyi üstlenen firmanın taahhütlerine göre henüz daha vakit var. Fakat inşaatı dönem dönem denetleyen siyasilerimiz açılışın 29 Ekim 2012’de yapılacağını söyleyince tabir-i caizse ağzımıza bir parmak bal sürülmüş oldu.   Benim kanaatime göre 29 Ekim’in Kurban Bayramı tatiline eklemlenmesi ile açılış için uygun zaman oluşmadı. Bu nedenle açılış bu ay içerisinde yapılır diye düşünüyorum. Çünkü inşaatın büyük bir bölümünü yapan taşeron firma yetkililerinden aldığım bilgiye göre havaalanı sembolik dahi olsa açılış yapılıp, uçak inecek hale gelmiş. Bu arada Zafer Kalkınma Ajansı ve bölgede bulunan ticaret ve sanayi odaları sefer sayıları ve uçuş günleri hakkında toplantılar yapıyorlar. Birer gün ara ile planlanan uçuşlarda en büyük sorun ise uçuş saatleri, sabah uçuşları 07.00 gibi düşünülüyor ki bu çok erken olur. Ayrıca akşam dönüş ve öğle seferleri ise birçok işadamı için uygun saatleri sağlamıyor. Bir diğer eksiklik ise İstanbul harici doğu illerinden bir tanesine daha uçuş planı yapılmamış olması. Çünkü bizim termallerimizin en büyük müşterileri doğu ve güneydoğu bölgemizden gelen turistler. Tüm bu ihtiyaçları göz önünde bulundurarak yapılacak bir planlama hem havaalanı işletmecileri için, hem de bölge illeri için faydalı olacaktır. Yoksa Allah korusun Zafer Havaalanı Türkiye’deki birçok havaalanı gibi ölü doğabilir. Isparta, Uşak örneklerini unutmamak gerekir diye düşünenlerdenim. Bu planlama için duyarlı olan tüm kişileri Zafer Kalkınma Ajansının internet sitesindeki anketi doldurmaya davet ediyorum.   Bu yapacağımız ikazlar yetkililerin olası hatalarını önleyebilir.   /-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/  

MHP KONGRESİ  

Hafta sonu Ankara, hem MHP açısından, hem de ülkemizin geleceği açısından tarihi bir kongreye ev sahipliği yapacak.   Uzun zamandır gerek radyo programlarımızda, gerek televizyon programlarımızda ve gerekse köşe yazılarımızda bahsettiğimiz MHP’siz bir Türk siyaseti ve Amerikan modeli 2 partili sisteme geçiş için engel görünen MHP ve lideri Bahçeli’nin siyasetten silinmesi için son bir deneme daha yapılacak.   Daha önceleri kasetlerle baraj altı bırakamadıkları MHP’yi alt etmek için fırsat kollayan derin güçler ve cemaat bu defa değişim ve dönüşüm adı altında Bahçeli’siz bir MHP’nin ilk seçimde iktidara yürüyeceğini hem ülkeye, hem de MHP tabanına inandırmış görünüyorlar.   Halbuki işin aslı hiçte öyle değil. Bu mihrakların övdüğü partiler ve liderleri yani BBP, HAS Parti vb. partilerin liderleri partilerini yüzde bir bile oy alamaz hale getirmişlerdi. Şimdi aynı oyunu MHP tabanına yutturmaya çalışıyorlar. MHP’yi tarihi boyunca en fazla Meclise taşımış olan Devlet Bahçeli ve ekibinin yetersiz olduğuna inandıran sözde muhafazakar Türk medyası el altından verdiği destekle daha dün Yüce Divan’da sorguladıkları Koray Aydın’ı partinin başına getirerek MHP’nin iktidar olacağı konusunda kamuoyunu maniple ediyorlar.   İşte bu nedenlerle tarihi bir kongre olacağını düşündüğüm MHP kongresine bizzat katılacağım. Dün nasıl kaset prodüksiyoncularına, farklı ülkücülük adı ile tezgah kuran istihbaratçılara karşı durmuş isem, bugünde Türk Siyasetinin tek şaibesiz liderinin yok edilmesine karşı duracağım.   İnşallah benim düşünceme kongrede uyanların sayısı fazla olur. Türk siyasetinden “hırsızın hakkından hırsız gelir” mottosu çıkartılıp atılır. Afyonkarahisar delegasyonu da bu büyük sınavda üzerine düşeni layıkıyla yapar.     /-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/    

KİLİM DAVASI İSA KUŞ’U YEDİ  

5 Eylül patlaması ile başladık, 5 Eylül patlaması ile bitirelim. Malum 5 Eylül patlaması ile sadece 25 askerimizi şehit vermekle kalmayıp, üstüne üstlük Sayın Valimizin Genelkurmay Başkanımıza hediye ettiği Bayat Kilimi ile de gündemde bir hayli yer almıştık.   Patlama halen güncelliğini koruyor, yukarıda bahsettiğimiz gibi şehitlerimizin doğal afet şehidi olarak kayıtlara geçmeyeceği müjdesini aldığımız günlerde Afyon Basını olarak bir patlama şehidi de biz verdik.   Patlama fotoğraflarını çekip, internet sitesine koyan Valilik Basın Bürosu çalışanı İsa Kuş arkadaşımız, bu olayla ilgili olarak hem görevinden alındı, hem de işten çıkartıldı. 

Sayın Vali’nin kiminle çalışıp çalışmayacağı tabi ki kendi yetkisindedir. Ancak, olayın sabahı Akşam gazetesinden İsmail Küçükkaya’ya verdiği röportajla hediyeleşme olayını savunan Valimizin bu olayda sanki kendi haberi ve dahli yokmuşçasına en zayıf kişiye, Valilikte çalışan bir işçiye fatura kesmesi vicdanlarımızı yaralamıştır. Olayın asıl müsebbibi ilk hediyeyi veren Genelkurmay Başkanı olduğu için, ikinci derecede kusurlu olan Valimize o gün nasıl sahip çıkmış isek, bu günde olayın en az kusurlusu İsa Kuş’a da sahip çıkarız.  

Sayın Vali bugünlerde İsa Kuş’a bu konuda emir vermediğini beyan ediyor, İsa Kuş ve Basın Müdürlüğü ise Valimizin haberi vardı diyorlar. Neticede bunun doğrusunu yanlışını Cenab-ı Allah mutlaka biliyordur. O’nun hesabını öbür tarafa bırakmak gerek.   Fakat içerisinden bir arkadaşını sırf arkasında bir güç olmadığı için feda eden sözüm ona “akredite”, “yerli” ve “prematüre yandaş” Afyon medyası ve yöneticileri, bu son sözüm sizlere olacak, İsa’nın yüzüne bakarken utanmayacak mısınız?   O’na sahip çıkmazsınız, buna sahip çıkmazsınız.   Allah’ın aşkına siz ne işe yararsınız?    

Ertuğrul Sevim   twitter @ertugrulsevim    Facebook: ertugrulca e-posta: ertugrulsevim1972@gmail.com