Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yargının hesabını veremediği sınır tanımaz uygulamalarının, ağır bedeller ödenmesi sonucunu doğurduğunu, anayasa ve yasalarda radikal değişimlerin yapılmasının haklı nedenini oluşturduğunu ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, yargının hesabını veremediği sınır tanımaz uygulamalarının, ağır bedeller ödenmesi sonucunu doğurduğunu, anayasa ve yasalarda radikal değişimlerin yapılmasının haklı nedenini oluşturduğunu belirterek, ”Dün yargının siyaseti kuşatma gayretlerine karşı çıktığımız gibi bugün de siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Bunun üzerine hükümet ve muhalefet kanadından Kılıç’a yönelik açıklamalar geldi. Erdoğan, “Biz de izin vermeyiz” dedi, Arınç, “Haşim Kılıç, İki kere ikinin kaç ettiğini bilir” dedi. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ise Kılıç’ın açıklamalarını “Geç kalmış açıklama” olarak niteledi. Son bomba iddia ise Nazlı Ilıcak’tan geldi: “Haşim Kılıç, Köşk’e aday olabilir.” Bugün Can Dündar Milliyet gazetesindeki köşesinde Haşim Kılıç’ın sözlerini hatırlattı ve “Erdoğan’ın Köşk hesabı çökebilir” dedi. İşte Dündar’ın o yazısı..   HAŞİM KILIÇ’IN SÖZLERİ ÖNEMLİ Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın “Siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz” demesi önemli… “Aktörleri değişmiş yeni vesayet odakları”ndan söz ediyor Kılıç… “Adaletten uzaklaşan zorba yönetimlerin ömrünün uzun olmayacağını” söylüyor. Bu sözleri, Hükümet üzerine alındı. Kılıç’ın “Herkes sınırını bilsin” uyarısına karşılık “Herkes işine baksın” çıkışı yapıldı.   ESKİ CUMHURBAŞKANLARI İKİ DEFA SEÇİLEMEZ İçeriği kadar, zamanlamasıyla da önemli bir polemik bu… Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde CHP’nin “Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu” ile ilgili itiraz dilekçesi var. Ocakta kabul edilen kanunun Geçici 1. Madde’si doğrudan Gül’ü adres göstererek “11. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıldır” diyor. “Eski cumhurbaşkanlarının iki defa seçilemeyecekleri”ni ekliyor. Kim var eski cumhurbaşkanlarından hayatta: Evren… Demirel… Sezer… Gül… Açıkça seçilme yasağı getirilen hangisi sizce? Sadece adı yazılmamış maddeye: Abdullah Gül…   Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN! 2014’TE ERDOĞAN’I KÖŞK’E ÇIKARMAK CHP, bunun “kişiye özgü bir düzenleme” getirdiğini, kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirtiyor, “Anayasaya göre cumhurbaşkanının görev süresi 5+5 yıldır” diyor. Anayasa Mahkemesi’nin 17 asil üyesi var. 7 üye, Gül tarafından atandı. 1’ini daha o atayacak. 1 üye Özal, 1 üye Demirel, 5 üye Sezer döneminden… 2’si Meclis’ten… Yani Gül’ün Mahkeme’de ciddi bir ağırlığı var. Şimdi bu Mahkeme, onun görev süresine karar verecek. Elbette “Anayasayı bir kenara koyup kendini atayanı kayıracak” denemez; ancak en azından “siyasetin kuşatması”na tavır alacağı anlaşılıyor. “Kuşatan siyaset”, yani Hükümet ne istiyor? Gül’ü yasaklayıp 2014’te Erdoğan’ı Köşk’e çıkarmak…   ANKARA’NIN UYKUSUNU KAÇIRACAK SEÇENEKLER Bu durumda Anayasa Mahkemesi CHP’ye hak verir de Geçici 1. Madde’yi iptal ederseAnkara’daki bütün siyasi hesaplar altüst olur. Bir defa, Gül’e AKP’nin koyduğu aday olma yasağı kalkar. Gül, görev süresinin dolacağı 28 Ağustos’tan önce, yeni 5 yıl için meydanlara çıkar, “icraatını anlatıp” halktan oy ister. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı hayali suya düşer. Veya Erdoğan Köşk’e çıkıp başbakanlığı Gül’e devreder. 2 yıl sonrası için öngördüğüm gelişme, birdenbire öne alınır. Her ikisi de Ankara’da birçoklarının uykusunu kaçıracak, hesabını bozacak seçenekler… O yüzden dedim ya: Kılıç-Hükümet atışması, sıradan bir polemik değil…