Afyon Kocatepe Üniversitesi(AKÜ) uzaya fırlatılan telekomünikasyon uydularının maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf sağlayacak önemli bir çalışmaya imza attı. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen projede, uyduların olmazsa olmazlarından olan reflektör anten kendi kendine açılabilen ve katlanabilen bir şekilde geliştirilerek, üretimi yapıldı.
AKÜ Teknik Eğitim Fakültesi Makine Eğitimi Bölümü’nde iki yıldır devam eden ve Türkiye’de ilk defa yapılan çalışma ile son aşamaya gelen projeyle uzaya fırlatılan uyduların ağırlık, voltaş imalat ve uzaya taşınmasında önemli ölçüde tasarruf sağlanacak.
AKÜ Teknik Eğitim Fakültesi Makine Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Soykasap, üniversitede havacılık ve uzay sanayine yönelik çeşitli projeler yürüttüklerini belirterek, 262 bin lira bütçeli olan projenin uzayda telekomünikasyon uyduları için kullanılabilecek yeni bir çanak antenin tasarımı, analizi, ölçekli modelinin üretilip yeryüzünde testlerinin yapılması amaçladığını kaydetti.Soykasap, 2 metre 1,5 metre çapında iki adet ölçekli modeli üretilen çanak antenin kendi kendine açılabilir ve katlanabilir olarak tek parça halinde üretiminin tasarlanarak analiz edildiğini söyledi. Uzay sanayisinin çok pahalı olduğunu ve uyduların uzaya taşıma maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Soykasap, kilogram başına 10 ile 15 bin dolar arasında rakamlar istendiğini kaydetti.Yaptıkları çalışmanın özellikle uzay firmalarını işine yarayacağını belirten Soykasap, “Türksat uyduları genellikle büyük uydulardır. Çanak anten kısmının katlanarak gönderilmesi ağırlıklarda yüzde 50 tasarruf sağlayacaktır. Bizim geliştirdiğimiz antenin katlanabiliyor ve tek parça halinde üretiliyor olması pahalı bir teknoloji maliyetinden, kilo, maliyet, montaş, işçilik maliyetlerinden önemli tasarruf sağlayacak. Uydular ne kadar küçük olursa, onu uzaya taşıyacak olan rokette küçük olacağından daha avantajlı olacaktır.” dedi.
Roketlerdeki sınırlı hacimden dolayı büyük boyutlardaki uzay yapılarının uzaya götürülürken mutlaka katlanması gerektiğini ifade eden Soykasap, şunları söyledi: “Günümüzde en büyük roketi kullanarak, en fazla bir otobüs büyüklüğünde bir cismi uzaya göndermek mümkündür. Ayrıca bir cismi uzaya götürme maliyeti kilogram başına 10 ile 15 bin dolardır. Bunun için uzay yapılarının mümkün olduğu kadar hafif ve katlanabilir olması uzaya gittiğinde ise açılıp istenen yüzeyi veya hacmi sağlaması gerekmektedir.” Soykasap, tamamen ince kabuk yapısına sahip tek parça olarak üretilebilen bir reflektör üzerinde çalıştıklarını, tek parça halinde olmasının hem üretim açısından hem de montaj açısından büyük kolaylık sağladığını, maliyetlerde de önemli tasarruf sağladığını anlattı.
Soykasap, tasarımını yaptıkları anten hakkında şu bilgileri verdi: “Ayrıca katlama sırasında yapıda depo edilen elastik enerji, uzayda herhangi bir motor kuvvetine ihtiyaç duyulmadan kendi kendine açılması için kullanılmaktadır. Ku-band telekomünikasyon uyduları için kullanılabilecek reflektörümüz yaklaşık 13 kilogram gelmekte olup, diğerlerinin yarısı ağırlığındadır. Mayıs 2012’de tamamlanacak proje kapsamında geliştirilen antenin, 2 ve 1,5metre çapında iki adet ölçekli modeli üretildi. Bunlar üzerinde yüzey hassasiyet ölçümü, katlama, açılma, titreşim ölçümü gibi çeşitli testleri gerçekleştirdik.”
Ömer Soykasap, katlanmış reflektörün bir kablo ile bağlandığını, uzayda ise bu kablonun bir noktasında oluşturulacak elektrik akımı sonucunda ısı etkisiyle koparıldığını ve yapının kendi kendine açılarak eski şeklini aldığını dile getirdi.