İnternette sıkça zaman geçiren,
bazen yalnızca oyun oynadığını düşünen milyonlarca çocuğun kişisel verileri
risk altında olabilir. Konuyu değerlendiren DPC Kişisel Veri Koruma
Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Karcıoğlu, “Kuzularımızı kurtlara
emanet etmeyelim” diyerek aileleri siber zorbalara karşı uyardı ve alınması
gereken önlemlerden bahsetti.Çin'in Wuhan kentinden ortaya
çıkmasının ardından kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona
virüsten korunmak için evde kal çağrıları yapılmış, belli yaş gruplarının da
sokağa çıkmasına kısıtlama getirilmişti. Kısıtlamanın uygulandığı gruplardan
biri de çocuklardı. Normalleşme sürecine kadar yaklaşık 2 buçuk ay boyunca
evlerinden çıkmayan çocukların, bu sürede bilgisayar başında zaman geçirme
saati ve internet kullanımında ciddi artış oldu. Bu artış da beraberinde yeni
sorumluluklar ve sorunları da getirdi.Pandemi sürecinde çocukların
internet ortamında sanal zorbalarla sıkça karşılaştığını söyleyen DPC Kişisel
Veri Koruma Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Karcıoğlu, aileleri
normalleşme sürecine geçildiği şu günlerde bu konuda uyararak yapılması
gerekenler konusunda bilgi verdi.Ebeveynler iş hayatına başladı,
çocukların siber zorbalarla karşılaşma tehlikesi arttıKorona virüs tedbirleri kapsamında
aylardır çocuklarıyla birlikte olan ebeveynlerin normalleşme süreciyle yeniden
iş hayatına döndüklerini ve bu sebeple çocukların internet ortamındaki
hareketlerinin gözetlenmesinin zorlaştığını söyleyen DPC Kişisel Veri Koruma
Danışmanlığı Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Karcıoğlu, “Pandemi süresinde
çocuklar, anne ve babalarıyla evlerindeydi. Çocuklar bu dönemde anne ve
babalarının gözetiminde internete girdi, çevrimiçi oyunlar oynadı, yeni
hesaplar oluşturdu, kullanıcı adları aldı. Bunların birçoğu ebeveynlerin
denetiminde yapıldı ama pandemi sonrası şimdi yeniden iş hayatı başladı ve
çocuklar evde yine başlarında bir yetişkin olmadan kaldı. Bu noktada anne ve
babalara tekrar önemli görevler düşüyor. Çevrimiçi oyunlarda, etkinliklerde
çocukları koruma yükümlülüğü yine anne babaya aittir. Bu hem bir yasal
yükümlülük, hem etik bir kural, hem de bir anne babanın yapması gereken en
önemli yatırımdır” dedi. "Sokağa gönderirken alınan
tedbirler internet ortamında da hatırlatılmalı"Sefa Karcıoğlu, sanal dünyanın
alınması gereken tedbirler konusunda gerçek hayattan çok farklı olmadığını
söyleyerek, “Anne ve babaların, çocuklarına sahip çıkması lazım. Anne ve babalar
çocuklarını nasıl ki sokağa gönderirken 'Yabancılarla konuşma, yabancılardan
bir şey alma, beni annen baban gönderdi deyip sana bir şey vermek isteyenlerden
bir şey alma, onlara inanma' diyorsa aynı şekilde artık sanal dünya için de bu
uyarıları yapmaları gerekiyor. Çünkü artık hayatımızda gerçek ve sanal olmak
üzere iki dünya var. Gerçek dünyadaki kötü insanlar olduğu gibi sanal dünyada
da siber zorbalar var. Hem çocukların, hem de çocuklar üzerinden aileye ilişkin
bilgilerin elde edilmesi söz konusudur. Bu da hem maddi hem de manevi açıdan
birçok zarara sebebiyet verebilir. Anne babalar çocuklarını karşılarına alıp,
kişisel verinin ne olduğunu, bunun önemini, kişisel verilerini üçüncü kişilerle
paylaşmaması gerektiğini izah etmelidir. Her ebeveyn bunu nasıl yapacağını
bilmiyor olabilir. Bu noktada biz ebeveynleri Kişisel Verileri Koruma Kurumunun
internet sitesine yönlendiriyoruz. Burada, kişisel verilerin nasıl korunması
gerektiğini hem çocukların hem de anne babaların anlayabileceği dilde birçok broşür,
tanıtım, video ve animasyonlar var. Yine çok popüler bir çizgi film üzerinden
bir kurumun çok başarılı bir etkinliği var. “Veri tayfa” ve “Rafadan tayfa”
gibi etkinliklerle çocukların ilgisini çekecek şekilde çocukları
bilinçlendiriyor” diye konuştu. “Çocuklar gerçek isimlerini
kullanmamalı, siber zorbalar bu bilgileri kullanıyor”İnternet ortamında oyun oynayan
çocukların buralardaki kullanıcı adı seçimlerinin oldukları önemli olduğunu
söyleyen Karcıoğlu, bu konuda dikkat edilmesi gerekenlerle birlikte alınması
gereken diğer tedbirleri de sıralayarak, “Çevrimiçi oyunlar ve etkinliklerde
gerçek isimlerini, doğum tarihlerini, okulunu, anne ve babalarının adını, hangi
şehirli olduklarını tanımadığı kişilere vermemeleri gerektiğini çocuklarımıza
söylemeliyiz. Oralarda, yazışmalar, sohbetler, e-postalar var ve bazen isimden
de yola çıkarak bilgi edinmeye çalışıyorlar. Siber zorbalar bu şekilde
çalışıyorlar, onların yöntemi budur. Bu şekilde dolaşan bir sürü kurt var ve
aileler olarak çocuklarımızı kurtlara emanet etmemeli, önlemlerimizi
artırmalıyız. Aileler çocuklarının e-posta adresi ve şifresini birlikte
oluşturmalılar. Hatta aileler çocuklarının posta kodlarını kendi adreslerine de
yönlendirerek bu şekilde takip etsinler. Çocuklarımıza, oyunlarda “nickname”
yani takma isimleri seçerken gerçek isimlerini kullandırtmamalıyız. Ailelerin,
biri onlara nerede oturduğunu sorduğunda onunla konuşmaması, engellemesi ve o
karşıdaki kişi bu konuda ısrarcı olursa anne ve babasına söyleyeceğini
belirtmesi gerektiğini anlatmaları lazım. Çünkü bu kötü niyetli kişiler oradan
bir kapı açtıkları zaman çocuğu kontrol altına alıp onlardan fotoğraf, video ya
da bilgi gibi bir takım şeyler istiyorlar. Daha sonra bunları kullanıp çocuğu
anne babasına söylemekle tehdit edip ele geçiriyorlar. Çocuktur sonuçta,
kavrayamayabilir. Bu yüzden anne babanın denetlemesi lazım. Anne ve babaların
her gün çocuklarının ne yaptığını mutlaka bilmesi lazım. Her tablette, dizüstü
bilgisayarlarda, telefonlarda artık kameralar var ve ailelerin çocuklarına
kameraların fiziki olarak kapatılması gerektiğini anlatmaları gerekiyor. Aynı
şekilde ses kaydı alan uygulamalara da izin vermemesi gerektiğini çocukların
öğrenmesi lazım” ifadelerini kullandı. “Kuzularımızı kurtlara emanet
etmeyelim”Kişisel verilerin korunmasının
çocukların geleceğinde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Sefa Karcıoğlu,
“Hiç şüphesiz her anne baba, çocuğunun geleceğini düşünür, onlar için yatırım
yapar, çocuğunun ileride iyi bir yere gelmesi ve refah içerisinde yaşamasını
arzular, bunun için çabalar. Ama burada unutulmaması gereken bir konu var. O da
çocuklarının kişisel verileridir. Bugün, bir şey olmaz deyip çocuklarının
kişisel verilerini sosyal medyaya yükleyenler, yarın nerede karşılarına
çıkacağını bilemezler. Çünkü sosyal medyaya yüklediğimiz herhangi bir kişisel
veri asla kaybolmuyor. Dolayısıyla farkındalığı artırmamız ve çocuklarımızı
bilinçlendirmemiz lazım. Çocuklarımıza sahip çıkalım, çocuklarımızı,
kuzularımızı, kurtlara yem etmeyelim. Onları kurtların önüne atmayalım, siber
zorbalardan koruyalım” şeklinde konuştu.