Afyonkarahisar yerel basınının duayeni Ahmet Tunca’yı da kızdırdılar. Tunca, Odak Gazetesinde yayınlanan son yazısında “birileri kızacak ama vız gelir” diyerek rest çekti. İŞTE O YAZI!.. Ömrüm boyunca onlarla birlikte oldu!. Kim bunlar diyeceksiniz. Başta dar gelirli memur, işçi. Evine bir dilim ekmek götürmek için uğraşan alın terine kanını canını katanlar.. Ağustos’un 40 derecelik güneşinin altında, tozlarındaki ekini biçip, toplamak ve evine götürmek için uğraşan çiftçiler. Onların dertlerini yazdım, çizdim, konuştum, anlattım. Bilip de susanlar utansın. İçinde en küçük bir sızı duymayana yazıklar olsun. Dalındaki elmanın, tarladaki patatesin, dalında tütününü, karalanmış kirazını, vişnesini satamayanın yanında oldum. Çünkü onbeş yıldız buğdayın fiyatı üç aşağı beş yukarı yerinde saydı. Çiftçi kitleştirildi. Modern kölelik adı konmamış, çalışıp üretmiş ve hakkını alamamışların yanında oldum. Haksızlara baş kaldırdım. Köyünde, yerinden yurdundan, tarlasından tokadından edilip şehre sığıntı gibi göçettirilen, ancak aradığı mutluluğu orada da bulamamış, arasatta kalmış garibanların yanında oldum. Onları yazdım kırk yıl boyunca. Kimseden teşekkür beklemeden. Çünkü, boynu büküler, uyumsuzlar, arasattakiler çok şey gibi kibarlığı da unuttular, unutturuldular. İnsanlığını kaybedenlerin karşısına dikildim. Selamı, sabahı unutanlara, sonradan görmelere, altındaki arabayla cebindeki parayla caka satan, dünyayı ben yarattım diyenlerin karşısında durdum, hatta azarladım. Haksızlığın karşısında durmayanları, dilsiz şeytan diyebildim ve savaş açtım. Neyle? Yine de ömrüm oldukça, ezilenlerle birlikte olacağım. Solcumuzun, sosyal demokratımızın, komünistimizin, be adam? diye sorabilirsiniz. İnsanım insan. Hem de insanın hasıyım. Allah’ın emirlerini savunmak için illaki solcu ya da sağcı mı olmak gerekiyor. O’nun yarattığı en yüce varlık insan değil mi? Elhamdülillah AHMET TUNCA – ODAK