AKÜ Deprem Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak’dan yeni harita yorumu:rn - “Önceki haritada 150 fay varken bu haritada sayı 326’ya çıktı”

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da Yollar Yeniden DüzenleniyorAfyonkarahisar'da Yollar Yeniden Düzenleniyor

   Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özkaymak, 21 yıl aradan sonra Türkiye’nin depremselliğinin yeniden güncellendiği harita ile ilgili olarak, “Son 20 yılda birçok yıkıcı deprem de meydana geldi. Bu depremler eski haritanın eksikliklerini ortaya çıkarttı, önceki haritada 150 fay varken bu haritada sayı 326’ya çıktı” dedi.

  Yeni deprem haritası hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulanan Doç Dr. Çağlar Özkaymak, eski deprem haritasının yaklaşık 21 yıl önce yayınlandığını hatırlattı. Türkiye’de son yıllarda önemli ve yıkıcı depremler meydana geldiğini anımsatan Özkaymak, haritanın depremselliğinin güncellenmesi noktasında çok olumlu olduğunu ifade etti. Özkaymak, “Deprem veya tektonik alanda aktif çalışan araştırmacılar bu haritanın yayınlanması gerektiğini biliyorlardı zaten dile de getiriyorlardı. Biz de bunu getiriyorduk çünkü bu eski harita 1992’de yapılan Türkiye diri fay haritasına göre hazırlanmıştı. Aradan 20 yıl geçti bu süre içerisinde 2012'de Türkiye diri fay haritası güncellendi zaten. Bu Türkiye diri fay haritasında daha önceki haritada 150 fay varken (aktif, deprem üretebilecek fay) artık günümüzde bunun 326’ya çıktığını görüyoruz yani ikiye katlandığını görüyoruz. Bununla beraber son 20 yılda bir çok yıkıcı deprem de meydana geldi. Bu depremler de artık eski haritanın deprem bölgeleri haritasının eksikliklerini ortaya çıkarttı. Mesela buna örnek olarak Van depremini örnek verebiliriz. 2011 de 7.2 büyüklüğündeki Van depreminde, bölgede çok büyük bir hasar meydana gelmişti. Halbuki Van’a baktığımızda 2. derece deprem bölgesi gözüküyor, Konya depremleri 2009 mesela Konya 4. derece deprem bölgesi gösteriliyordu. Dolayısıyla Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nın incelenmesi önemliydi. Harita tabii dediğim gibi güncel veriler içerdiği için oldukça olumlu” diye konuştu.

  “Bu harita yerleşime uygunluk haritası anlamına gelmiyor”

  Yeni yayınlanan haritanın yerleşime uygunluk haritası anlamına gelmediğini de vurgulayan Özkaymak açıklamalarına şöyle devam etti:

  “Bu yeni haritada derece derece göstermiyor bölgeleri, ivmelere göre gösteriyor, farklı parametreler jeofizik parametreleri, fay parametreleri işin içerisine giriyor. Şunu iyi ayırt etmemiz gerekiyor bu deprem bölgeleri haritası yerleşime uygunluk haritası anlamına gelmiyor aslında. Tabi ki bir risk içeriyor ama yerleşime baktığımız zaman mahalle mahalle, parsel parsel baktığımız zaman inşaat yapacaksa oraya mutlaka ve mutlaka kentsel planlamaya uygulamalı imar esaslarına esas olacak şekilde 1/1000 ölçeğinde olmalı. Bunların diri fay haritasının aktif tektonik haritalarının yapılması gerekiyor. Zemin parametrelerinin ortaya çıkartılması gerekiyor, kütle hareketleri, heyelanlar varsa o bölgede o tip haritaların ortaya çıkartılması gerekiyor. Kısaca söyleyecek olursak aynı şehirde yaşayan insanları düşündüğümüz zaman kayanın üzerinde oturan kişilerle bozuk zemin üzerinde oturan kişilerin deprem riski aynı olamaz mümkün değil zaten. Bunu da bahsettiğim parametreler ortaya çıkartır. Tabi ki bu harita riskleri gösterecek bizim için önemli fakat direk bu haritaya bakarak yerleşim yapmak yani bina yapmak olumsuz olur. Çünkü binanın altını söylemez bu harita bina fayın üzerinde mi değil mi? Tam olarak noktasal olarak bunu söylemez.”

  “Afyon’dan 9 diri fay haritaya eklendi”

  Haritada Afyonkarahisar’ın da diri faylarının mevcut olduğunu dile getiren Özkaymak, haritada kentle ilgili 9 fayın olduğunu kaydetti. Özkaymak, “Afyonkarahisar’da da tabi daha önceki Türkiye diri fay haritasında olmayan birçok fay bugün var, Erkmen fayı gibi Gazlıgöl fayı gibi Çobanlar fayzonu, Işıklar fayzonu gibi faylar aktif faylar olarak diri faylar olarak bu haritaya işlendi. Dolayısıyla bu Türkiye deprem bölgeleri haritası zemininde de bu faylar gerekiyor. Çünkü bu faylar sismik kaynaktır deprem üretebilecek kaynaklardır. Dolayısıyla bu faylar yaklaştıkça üzerine doğru geldikçe bu risk artacaktır. Afyon bölgesi zaten 1. derece bölgeydi, Afyon’un en azından güney kısmı. Fakat Afyon’un büyük bir kısmının bu kapsamda riskli olduğunu bu haritada görüyoruz zaten. Afyon’a yakın olarak baktığımızda yani merkez için konuşuyorum tabi ki Afyon’un ilçelerine de ele aldığımız da çok daha artacak bu sayı ama en azından Afyon merkez için yaklaşık 9 tane direk etkileyecek diri fay mevcut. Türkiye diri fay haritasında bu faylar gösteriliyor” şeklinde konuştu.