CHP Afyonkarahisar Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, Afyonkarahisarlı haşhaş üreticilerinin sorunlarını Meclis’te düzenlediği basın toplantısında dile getirdi. Köylerde haşhaş ekim kotalarının birbirini tutmadığının önemle altını çizen Köksal, "Çiftçinin para kazanabildiği nadir ürünlerden olan haşhaşta çiftçilere neden mağduriyetler yaşatıyorsunuz? Madem ektirmeyecektiniz neden alternatif sunmuyorsunuz?" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Burcu Köksal, TBMM düzenlediği basın toplantısında haşhaş üreticilerinin sorunlarını gündeme getirdi.

Afyonkarahisar’da haşhaşın hayatın hemen hemen her alanına temas ettiğini belirten Milletvekili Köksal, “Milattan önce 2’nci yüzyıldan günümüze kadar ekilen bir bitki olan haşhaş, aynı zamanda memleketim Afyonkarahisar’a adını veren bitkidir. Haşhaştan elde edilen öz su anlamındaki “Opium” kelimesinin zamanla “Afion” olarak kullanılmasından dolayı memleketim Afyon adını almıştır. Çiftçi ilk kez tohumu için ekti haşhaşı, tohumundan elde ettiği yağı, sıvıyağlar piyasaya çıkıncaya dek kullandı. Küspesiyle hayvanlarını besledi. Bu küspe ile beslenen hayvanların eti ve sütü o kadar lezzetli oldu ki Afyon sucuğu ve kaymağı dünya çapında ün kazandı. Bu kadarla da kalmadı haşhaş üreticisi ezilmiş haşhaş tohumlarını sofrasında hamur işlerinde kullandı. Yani Afyonkarahisar’da haşhaş hayatın hemen hemen her alanına temas etti. Haşhaş bizde sadece bir tarım ürünü değil, bir kültürdür. İlimize adını verdi. Mor beyaz çiçekleriyle futbol takımımıza rengini verdi. Yine sofralarımızda lezzetli hamur işleriyle bize hayat verdi. Küspesiyle hayvanlarımıza yem oldu, çapacı kızlarımızın çeyiz parası, üreticinin geçim kaynağı, hastaların ilacı Afyon ekonomisinin olmazsa olmazı oldu.” dedi.

1971 yılında da haşhaş üreticilerin büyük bir engelle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Köksal, “Gelgelelim haşhaşın bu topraklarda tutunması bu yüzyılda hiçte kolay olmadı. 1933 yılına kadar serbest üretim yapılırken 2253 sayılı yasayla üretimi 17 ilde sınırlandırıldı. 1938 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kurulması ile denetimi bu kuruma verildi. 1960 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ekim izni 42 ile çıkarıldı. 1971 yılına gelindiğinde ise haşhaş üreticileri büyük bir engelle karşılaştı. Çünkü Amerika uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek haşhaşın ekimine için vermedi. Yani 1974 yılına kadar haşhaş bu topraklarda sürgün yedi. Ancak 1974 yılında ne ekeceğimize Amerika karar veremez diyerek haşhaşı Afyon topraklarıyla tekrar buluşturan Amerikan emperyalizmine karşı milliyetçiliği Afyon’un haşhaş tarlalarına yazdıran Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i bugün Trump’ın twitine karşılık bir twit dahi atamayanlara bir kez daha hatırlamak istiyorum.” şeklinde konuştu.

Çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemi hakkında aydınlatılıp bilgilendirilmediğini ve bu nedenle çok sayıda mağduriyet yaşandığını dile getiren Köksal, “Geçen yıllarda birçok sorunla baş eden üretici şimdi ekimin azalıp yok olma tehdidi ile karşı karşıya. Çünkü bugüne kadar taahhütname ile ekim yapan çiftçiye Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kaydolma zorunluluğu getirildi. Bu zorunluluk getirildi getirilmesine ama çiftçiye köylüye bu konuda yeterli bilgi verilmeden aydınlatılmadan bu işlem yapıldı. Kimsenin haberi yok. Taahhütname ile ekim yapan çiftçinin çoğu ÇKS kaydı olmayan çiftçiler çünkü bunların tarlaları atadan kalan topraklar. Yani geçen yıl haşhaş eken çiftçi bu yüzden ekim yapamayacak. Ne yapacak bu çiftçi buğday para etmiyor, patates para etmiyor. Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesinden sonra şeker pancarı da para etmiyor. Kala kala elde bir haşhaş kalmıştı onu da zorluklar çıkartıp engeller koyarak ektirmeyerek buradan da çiftçiye geçim kaynağını sınırlandırdılar. Bundan sonra ne yapacak Afyonkarahisarlı çiftçi hemşerim.” diye konuştu.

AKP’nin haşhaş ekim kotasında geçen yıla göre bir azalma olmadığını iddia ettiğini ancak bu konuda istenen rakamları ısrarla vermekten kaçındığını kaydeden Köksal, “Haşhaşta geçen yıla oranla kotanın azalmadığını söylüyorlar. AKP bunu iddia ediyor. Bizde rakamları istedik. Dedik ki geçen yılki kota

nedir? Bu seneki kota nedir? Ama hala cevap yok! Bize ısrarla rakamları vermekten kaçınıyorlar. Kimden neyi gizliyorsunuz? Vatandaş zaten bize ulaşıyor. Bilgi edinme yasasına göre geçen yılın ve bu yılın haşhaş kota rakamlarını istiyoruz. Eğer bu rakamlar bu yasaya göre verilmezse de bu konuda yasal olarak suç duyurusunda bulunacağımızı buradan söylüyoruz. Madem AKP’nin iddia ettiği gibi kota bu yıl azaltılmadı o zaman rakamlar bizden niye gizleniyor?” ifadelerini kullandı.

Geçen yılki kota rakamları ile bu yılki rakamların birbirini tutmadığı söyleyen Milletvekili Köksal, “Kotanın azaltıldığı köyler var bize ulaşan. Mesele bunun örnekleri vereceğim acaba bunun izahatını nasıl yapacaklar. Örneğin Afyonkarahisar Sinanpaşa İlçesi Boyalı Köyü. Geçen yıl 110 dekar kota uygulanırken bu sene haşhaştaki kota 68 dekara düşmüş. Dinar Çobansaray Köyü geçen yıl 400 dekar kota uygulanırken bu yıl 221 dekara düşmüş. Bunlar ulaşabildiğimiz bazı rakamlar. Ama genel olarak vatandaşlar kotanın azaltıldığını ifade ediyorlar. Buradan soruyorum bu rakamlara ve bu iddialara ne diyeceksiniz? Yine başka bir sorunda vatandaşa üç tarlaya kadar haşhaş ekim izni verildikten sonra kota sınırlaması yüzünden yaşanan mağduriyet. Mesela Dinar Haydarlı Kasabası’nda 850 dekar alana haşhaş ekilmiş ve ekilmeye de devam ediyor. Ancak 200 dekar kota getirilmiş. Bu durumda üreticinin kotaya uyması için bu haşhaşları sökmesi lazım. Bu sefer haşhaşları söktüğünde birçok üretici tarlasına ot ilacı yaptığından dolayı başka bir üründe yetiştiremeyecek yani tarla boş kalacak. Yani çiftçi para kazanamayacak ve büyük bir mağduriyet yaşanacak. Buradan yetkililerle sesleniyorum. Bu kadar önemli bir konuda çiftçinin para kazanabildiği nadir ürünlerden biri olan haşhaşta neden böyle mağduriyetler oluşturuyorsunuz. Çiftçiye ektirmeyeceksiniz o zaman niçin alternatif bir ürün sunmuyorsunuz.” dedi.

Köksal basın toplantısındaki konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi mağdur olan binlerce haşhaş üreticisini yine kaderine mi terk edeceksiniz. Yoksa bu üretecinin yüzünü güldürecekmisiniz. Ben hep beraber üreticinin yüzünü güldürelim bu mağduriyetleri birlikte giderelim ve haşhaşı Afyon’dan ayırmayalım diyorum. Haşhaşı bilmeyenlere görmek istemeyenlere bu mağduriyete kulak tıkayanlara at gözlüğü ile bakanlara bir kez daha Afyonkarahisar’ın simgesi haline gelen Afyon’da adeta bir kültür olan haşhaşı isteyen olursa da göndereceğim. Özelliklede AKP’li milletvekillerine göndereceğim. Görsünler, tanısınlar, anlasınlar. Afyon için ne kadar hayati ne kadar önemli bir ürün olduğunu herkes bilsin, Türkiye duysun. Çünkü bu bitki sadece bizim için bitki değil, ilimize adını veren ilimizin kültürü olan ekonomimizin olmazsa olmazı pancarı söküp attınız diğer ürünler zaten para etmiyor. Ama Afyon topraklarından haşhaşı sürgün etmenize çiftçinin elindeki nadir para eden ürünlerden biri olan haşhaşı almanıza izin vermeyeceğiz.”