rnrnIŞIKARA, AFYON 1. DERECE DEPREM BÖLGESİrnrnAfete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği (AHDER) Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Afyonkarahisar’ın birinci derecede deprem bölgesinde olduğunu ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

IŞIKARA, AFYON 1. DERECE DEPREM BÖLGESİ Afete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği (AHDER) Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Afyonkarahisar’ın birinci derecede deprem bölgesinde olduğunu belirterek, şehrin, kuzey batısı, güney doğusu ve güneyine kuvvetli yer hareketi cihazının yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.
İçişleri Bakanlığı ve Türk Kızılayı arasında imzalanan protokol çerçevesinde ‘Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi’ kapsamında Afyonkarahisar’da, ‘Afet Zararlarını Azaltma Programı’ toplantısı düzenlendi. Toplantıya Vali Yardımcısı Akgün Corav, Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, İl Afet Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, Türk Kızılayı Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Danıştekin, kaymakamlar, muhtarlar, imamlar ve öğretmenler katıldı.
Toplantıda, toplumda olası afetlerden korunma ve zararları azaltma bilincinin oluşturularak arttırılması, buna yönelik olarak toplum tabanlı eğitim programlarının gerçekleştirilmesi için yapılacak işler ele alındı.
Toplantıya katılan AHDER Onursal Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Afyonkarahisar’ın depremselliği hakkında bilgi verdi. Afyonkarahisar’ı etkileyebilecek birkaç odağın bulunduğunu belirten Prof. Dr. Işıkara, bunların; Afyonkarahisar’ın kuzey batısı, güney doğusu ve güneyinde olduğunu söyledi. Afyonkarahisar’daki yıkıcı depremlerden bir tanesinin Dinar’da meydana geldiğini anlatan Işıkara, bunları da Akşehir, Sultandağı ve Çay depremlerinin izlediğini kaydetti. Sultandağı depreminin ucuz atlatıldığını dile getiren Işıkara, o dönemde yaşananları anlattı. Afyonkarahisar’ın birinci derecede bir deprem bölgesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Işıkara, “Afyonkarahisar halkının deprem ile birlikte yaşaması zorunlu. Afyonkarahisar halkının mutlak ve mutlak bir şekilde projeye sahip çıkması gerekiyor. Ne kadar bilinçli, bilgili bir toplum olursak o denli deprem zararlarını en aza çekebiliriz. Örneğin, Japonya’da 6.8 büyüklüğünden bir deprem oldu, kimsenin burnu kanamadı. Biz de 6.0 büyüklüğünde bir deprem oluyor 6-7 vatandaşımızı kaybediyoruz” diye konuştu.
Işıkara, ‘Toplumun Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi’nin bir ayağının da topluma davranış alışkanlığı kazandırmak olduğunu belirtti. “KUVVETLİ YER HAREKETİ CİHAZININ YERLEŞTİRİLMESİ GEREKİR”
Afyonkarahisar’ın çevresine en azından 15-20 tane kuvvetli yer hareketi cihazının yerleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Işıkara, “Özellikle üç odağa konmasında fayda var. Biz İstanbul’da 140 tane yere kuvvetli yer hareketi cihazı kurduk. Beklenen Marmara depremi olduğu zaman birkaç saat içerisinde İstanbul’dan ağır hasarlı ve orta hasarlı yerler önümüze geliyor. Başta afet müdürü olmak üzere yetkililer, acil kurtarma, ilk yardım, sağlık ve itfaiye ekiplerini buraya gönderiyor. Bazen biz bu ekipleri en az hasarlı yerlere göndertiyoruz. Ağır hasarlı yerlere biraz geç gidiyor. Afetten sonra hasar mahalline en erken ulaşmak çok önemli. Enkaz altında bir afetzedeyi çıkartma şansı ilk 24 saatte çok yüksektir. Buradan sonra iş mucizeye kalır. Böyle bir sistemi ben Afyon için öneririm” şeklinde konuştu. “YERELDE YAPILAN ÇALIŞMALARDAN OLUMLU SONUÇLAR ALINIYOR”
Proje Yöneticisi Funda Gülay Ünal da söz konusu projeyle afete hazırlık ve zarar azaltma konusunda toplumu harekete geçirme kapasitesini oluşturmayı amaçladıklarını söyledi. Ünal, “Doğal afetler büyük toplulukları etkilemekte ancak yerel düzeyde yürütülen afet öncesi zarar ve afet sırasında müdahale çalışmaları sayesinde olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Bu yaklaşımdan yola çıkarak yerel düzeyde afet bilincinin yaygınlaştırılması için öğretmenler, din görevlileri ve muhtarlarla ortak faaliyetler yürütmek en uygun yöntem olarak belirlenmiştir” dedi.