Memur Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, bir basın açıklaması yaparak “Afrika’ya duyarlı olma ve yardım kampanlarına katılma” çağrısı yaptı. İŞTE O AÇIKLAMA…   Başta Somali olmak üzere Afrika son yılların en büyük kuraklık ve kıtlık felaketini yaşıyor. Bölgede yaşayanlar çok ciddi insanlık dramıyla karşı karşıyadır. Büyük çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 11 milyon insan ölüm sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Acilen gıda, temiz su, sağlık ve diğer insani yardımlar ulaşmaz ise büyük bölümü ölecek, onlarla birlikte insanlıkta Afrika’nın sıcağında ölecek.   Afrika’da çocuklar, başka bir şeyden değil gıdasızlıktan, susuzluktan ve açlıktan ölüyor. Dünya, israf çılgınlığı konusunda yarışırken orda insanların açlıktan ölmesini, insanın ve insanlığın kabul edebileceği bir durum olarak göremeyiz, görmemeliyiz. Biz ‘Önce İnsan’ parolasıyla sendikacılık yapan Memur-Sen ailesi olarak, insanlığın ölmediğini, vicdanların tükenmediğini, erdemliğin sözlüklerde kalmadığını göstermek için, yardımlar Afrika’ya, Afrikalı masum çocuklara diyoruz. Bu mesajı aslında ülkemizin bütün sivil toplum kuruluşlarının hatta bütün insanlığın mesajı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda, genel merkezimiz, bağlı sendikaların genel merkezleri, il ve ilçe teşkilatlarımızın bu yıl Ramazan ayında düzenlemiş bulundukları tüm iftar programlarının tamamını iptal ettik. Bu programlara ayrılan kaynağın Afrika’daki açlık çeken, susuzluktan kıvranan kardeşlerimize gönderilmesini uygun gördük.   İnsani ve vicdani görevimizi yerine getirmek, küresel sermayenin karşısına küresel iyilikle çıkmak, kültür ve medeniyetimizden miras kalan yardımlaşma ve dayanışmayı zirveye çıkarmak için; Afrikalı kardeşlerimize, milletimizle ve kamu görevlileriyle birlikte bizde merhamet elimizi uzatıyoruz. Bu kampanyalarla, Anadolu insanının gönlünden, kalbinden, vicdanından sağanak sağanak yardımların yağacağına inanıyoruz ve bekliyoruz. Afrikalı çocuklarımız başta olmak üzere bu sıkıntıyı yaşayanlara buradan seslenmek istiyorum: Üzülmeyin, yeis’ kapılmayın, Anadolu’da anneleriniz, ablalarınız, ağabeyleriniz, kardeşleriniz var. Her zamanda var olmaya devam edecek.   Merhamet ve şefkat duygularının en yükseğe çıktığı Mübarek Ramazan ayındayız, yardım mevsimindeyiz. “Haydi Türkiye” yardım vaktidir. Şimdi Somali’ye yardım için hareket zamanıdır diyoruz. Gelin Somalili çocukları annesiz bırakmayalım, ablasız, abisiz, kardeşsiz bırakmayalım. Yapacağımız yardımlarla onlara annelik, ablalık, kardeşlik yapalım.   Hayatta bazı şeylerde hızlı davranmakda fayda vardır. Bu yardım mevsiminde insani yardım bunların başında gelir. Gönüller harekete geçmeli, vicdanlar şefkatle çarpmalı, gönülden verilen yardımlarla dolup taşan gemiler Somali’ye bir an önce hareket etmeli, uçaklar hemen havalanmalıdır. Yardımlar Somalili masum çocuklara ulaşmalıdır.   Afrika ölümün kıyısında yardım beklerken başta batı olmak üzere dünyanın, sessizliğini sürdürmesini anlamakta zorlanıyoruz. Dünyanın süper gücü ABD, Irak ve Afganistan’ı işgal ettiğinde en az 2 trilyon dolar harcadı. Niçin? Masum insanları öldürmek için! Batılı güçler konu savaş ve ölümse cömertler, yardım ve yaşatmak olunca olabildiğince cimriler. Evcil hayvanlar için milyar dolarlar harcıyorlar. Kadınların güzel görünebilmeleri için harcadığı milyar dolarları saymıyorum. Ama açlıktan ölen çocuklara yardım etme gereği duymuyorlar. Savaşa harcanan paralar milyonlarca Afrikalıyı kıtlık ve kuraklık felaketinden çıkarmaya yeter de artar bile.   Afrika’nın bugün yaşadıklarıyla bütün insanlığın yüzleşmesi, herkesin kendine pay çıkarması ve sorumluluk alması gerekiyor. Afrika’yı sömürenler başta olmak üzere, dünyanın gelişmiş ülkeleri, uluslar arası kurumlar izleyici konumundan çıkmalılar. Irak’ta Afganistan’da Gazze’de insanlık dersinden sınıfta kalmış Batı, bu konuda da sessiz ve dertsiz. Ama biz Afrika’ya sessiz kalmayacağız, duyarsız olmayacağız. Afrika’yı çaresiz bırakmayacağız, kimsesizlere sahip çıkacağız. Sefalete dur demek için Afrikalı çocukların yardımına koşacağız, yaralarına merhem olacağız. Dün Pakistan’a sessiz kalmadığımız gibi, Gazze’ye yardım elimizi uzattığımız gibi buünde Sımali’ye, Sudan’a ve Darfur’a sessiz kalmayacağız. Yardım elimizi uzatacağız. Etiyopya’ya görmezlikten gelmeyeceğiz. Gana’ya yardıma koşacağız. Eritre’yi, Cibuti’yi ıskalamayacağız. Burkino Faso, Çad, Kenya, Zambiya, Uganda, Mali, Moritanya, Mozambik ve Liberya başta olmak üzere dünyanın neresinden yardım çığlığı duyulursa oraya ilk biz koşmalıyız, öyle de yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.   Afrika’da her gün yüzlerce çocuk ölüyor. Bu ne demektir biliyormusunuz? İnsanlık her gün Afrika’da 50 defa ölüyor demektir. Peygamber Efendimiz diyorki “Konşusu açken, tok yatan bizden değildir.” Biz Peygamber Efendimizin tarafındayız. Orda kalmakta da kararlıyız. Lokmalar boğazımıza düğümleniyor. Yatağımızda çiviler geziyor. Öyle de olmalı. Biz sömürü meraklısı batılılar gibi rahat rahat uyuyamayız, bana ne diyemeyiz. Çünkü kültür ve medeniyetimiz Fırat’ın kenarındaki koyunun dahi hesabını vermeyi gerektiren bir sorumluluk yüklüyor bize. Şükür ki; cömert milletimiz, Anadolu’nun güzel insanları hiçbir zaman böyle durumlarda ağırdan hareket etmedi, sorumluluktan kaçmadı, hep vicdanının sesini dinledi, ihtiyaç bir ise iki gönderdi. İnsanlığın sesi olmaya özen gösterdi.   Devlet ve millet olarak nakti ve ayni yardımlarla yetinemeyiz. Bu bölgedeki tüm ülkelerde sağlık ocakları, hastaneler kurmalıyız. Su kuyuları açmalıyız. Yetimhanler inşa etmeliyiz. Yardım ve dostluklarımız kalıcı hale getirmeliyiz. Ramazan kardeşliktir. Ramazan’da Afrikalı mazlum ve mağdur insanlarla kardeşliğimizi zirveye çıkarmalıyız. Afrikalı çocukların solmasına izin vermemeliyiz.   Yardım eden, yardıma vesile olan, yardıma şahitlik eden herkesin Afrikalı çocukların gözyaşlarının dinmesinde payı olacak. Afrika’da milyonlarca çocuk ölümü beklemekten kurtaracak, onları yeniden hayatla tanıştıracak. İnsanlık bu olsa gerek.   Süleyman Daşdağ “Afrikalı Çocuk” şiirinde; “Afrika’nın yoksul ülkesinde çıplak ayaklı, aç bir çocuk. Güneşin midesinden geçtiği tomurcuk. Su nedir, hayat nedir bilmeyen bir yavrucuk Anası, babası için o da bir kuzucuk” diyor.   Bizde kendi kuzucuklarımızı düşünelim, empati kurarak yardımlarımızı artıralım. Buradan sivil toplum kuruluşlarını, yerel yönetimleri, meslek odalarını, bankaları, siyasi partileri ve medya kuruluşlarını Afrika’ya duyarlı olmaya ve yardım kampanlarına katılmaya çağırıyoruz.                                                                                                Abdullah ÇELİK                                                                                      MEMUR-SEN İl Temsilcisi