Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesi konusunda bir basın açıklaması yaptı. Uysal, Türkiye’nin ihtiyaçları yerine Başbakanın kişisel ihtiyaçlarını esas alan bir anlayışla, Başkanlık, Partili Cumhurbaşkanı, Yarı Başkanlık sistemi tartışmalarıyla, Türkiye’de sistemin tıkayan yönlerinin açılmasının mümkün olmayacağını ifade etti. Sistemin altyapısında yeni fay hatlarının ortaya çıkmasına yol açacağını belirten Uysal sözlerine şöyle devam etti: “İktidar zoraki gündem üretme çabası içerisinde giderek popülizme kaymakta ve ciddiyetten uzaklaşmaktadır. Yakın bir zamanda ortaya atılan kürtaj meselesi, 2071 söylemi ve son olarak gündeme getirilen milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesi tartışmaları, giderek düşen çıtanın, azalan ciddiyetin, sloganlarla düşünen ve konuşan bir siyaset anlayışın en somut birkaç göstergesidir ” dedi. Büyük oranda genç nüfusa sahip bir ülke olarak Türkiye’de gençlerin önünün açılması, gençlere daha çok fırsatlar tanınarak, gençlerin enerjisini Türkiye’nin sinerjisine dönüştürmek büyük önem taşıdığını söyleyen Uysal, gençlerin önündeki her türlü engelin kalkması, fırsat alanının genişlemesi gerektiğini belirtti. “Siyasete katılım ve 18 yaş meselesinde de bu böyle” diyen Uysal; “18 yaşında seçme hakkına sahip olan bir gencin, aynı şekilde seçilme ehliyetine de sahip olması ilk bakışta mantıki bir önerme gibi görünmektedir.18 yaş söylemi, mevcut sistem değişmeden popülizmden öte anlam ifade etmez. Ancak mevcut sistemde, Türkiye’de var olan siyasi partiler ve seçim kanunları ile siyasetin yapılış biçimi değişmeden, seçilme yaşının 18’e düşürülmesinin, şekli olmaktan öteye geçemeyecek popülist bir uygulama olacağı çok açıktır. Öncelikle, 18 yaşında seçilme hakkına sahip olsa bile bu hakkın kullanma bakımından erişilebilirliği ya da kimlerin hangi koşullarda erişebileceği tartışmalıdır” diye konuştu.
Uysal; “Türkiye’deki mevcut gerilimli ve yapay karşıtlık üzerine kurulu siyaset alanı dikkate alındığında, Milletvekilliği yaşının 18’e çekilmesi, aynı zamanda siyasal angajmanların, siyasi fanatizm ve bölünmenin de liseler düzeyine kadar çekilerek, toplumda bölünme zeminin genişlemesi demektir. Önerinin arka planında, “ağaç yaşken eğilir” düşüncesiyle gençliğe biçim verme çabası olduğu anlaşılmaktadır ” dedi. Siyaset, yalnızca TBMM’de yapılmayacağını vurgulayan Uysal; “ Günümüz dünyasında gençlerin ülke yönetimine ilişkin fikirlerini gündeme getirebileceği, katılım sağlayabileceği pek çok araç bulunmaktadır. Yeter ki, gençliğin, enerjisinden, ufkundan, hayal gücünden, yenilikçi ve özgün düşüncesinden yararlanmak için, öncelikle gençlerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, geliştirebilecekleri, karar alma süreçlerini etkileyebilecekleri bir ortamın, bütünüyle demokratik bir iklimin oluşturulmasıdır.”