Çavdarlı köyünde kan donduran kadın cinayetinin ilk duruşması dün görüldü: On çocuğunun annesini işkenceyle mi öldürdü ?

Gözden kaçırmayın

26-28 Mart Afyon'da vefat edenler26-28 Mart Afyon'da vefat edenler

Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık R.D, on çocuğunun annesi resmi nikâhsız eşi M.N’yi saçlarını yolup sopa ile dövmek suretiyle işkence ederek öldürdüğü iddiasıyla yargılanıyor

 

Ağrı’dan 12 yıl önce eşine uyguladığı şiddet nedeniyle izini kaybettirerek Afyonkarahisar’ın Çavdarlı köyüne yerleştiği ileri sürülen R.D’nin on çocuğunun annesi, gayri resmi eşi M.N’yi saçlarını yolmak ve sopa ile dövmek suretiyle öldürdüğü iddiasıyla yargılamasına dün başlanıldı.



EŞİNİ SOPA İLE DÖVDÜ

İşsiz olduğunu, eşi M.N’yi öldürüp tutuklanmaması halinde askere gideceğini söyleyen sanık R.D duruşmada verdiği ifade de olay günü maktul M.N ile tartıştıklarını bahçe işi ile uğraşırken maktulün “B …la v.s ile uğraşma” demesi üzerine sinirlenerek eşini sopa ile dövdüğünü söyledi. Maktul M.N ile resmi nikâhlarının olmadığını, en büyüğü 13 yaşında olan toplam on çocukları olduğunu belirten sanık R.D, “Olaydan sonra akşam ikimiz de pişman olduk. Eşime kalk doktora gidelim dedim. Kendisi gerek olmadığını söyleyip çocuklarımızın yanına yattı. Ben de başka bir yere yatarak uyudum. Sabaha karşı 04:00 sularında çocuğumun ağlama sesine uyandım. Uyandığım da rahmetli eşim ruhunu teslim etmişti. Pişmanım.” dedi.



“80 KİLOLUK KADIN ÖLDÜĞÜNDE 30 KİLODA TANINMAZ HALDEYDİ”

Maktul M.N’nin ağabeyleri T.N, Z.N ve M.N şikâyetçi olurken davaya katılım talepleri mahkeme heyetince oybirliği ile kabul edildi. Maktulün ağabeylerinden T.N duruşmada verdiği ifade de şöyle konuştu: “Rahmetli kardeşimle 14 yıldır evli olan R.D kardeşime sürekli işkence yapıyordu. Şiddet uygulamasının yanı sıra aç, susuz bırakıyordu. 2007 yılında Ağrı’da emniyete konu ile ilgili şikâyetten sonra kardeşimi alan sanık izlerini kaybettirdi. Telefon numarasını dahi değiştirdi. Kardeşimizden 7 yıl boyunca haber alamadık. Ölümüne kadar da göremedik. Çok sonra Afyon’un Çavdarlı köyüne yerleştiklerini öğrendik. İzlerini kaybettirmek için kimliklerini değiştirip kardeşimin adını çevreye ‘Hatice’ olarak tanıttığını öğrendik. Kardeşim öldüğünde tanınmaz haldeydi. Öncesinde 80 kilo olan kardeşim vefat ettiğinde 30-35 kilo kadar kalmış tanınamaz haldeydi. İnsanlar evlat sahibi olmak için servet harcıyorlar. On çocuğunun annesi bir kadına bunlar reva mıdır? Annesinin azmettirdiğini dövüp eziyet etmesini söylediği ve R.D’nin de bunları yaptığını biliyoruz. Mahkemenizden en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.”



BİR İDDİA DA KAYINVALİDENİN AZMETTİRDİĞİ

Maktul M.N’nin ağabeyi Z.N duruşmada kardeşinin işkence gördüğünü, kelimenin tam anlamıyla köle edildiğini, adaletin yerini bulmasını istediğini belirtti. Sanık R.N ile ilgili iddialar arasında; eşi M.N’yi 4 saat boyunca sopa ile dövdüğü, saçlarını yolduğu ve annesinin “Git döv” demesi ile kendisini tutamadığı yönünde. 2007 yılında Ağrı Emniyetine maktul M.N’nin şikâyetçi olduğu ve darp raporu aldığı da edinilen bilgiler arasında yer alıyor. Duruşmada maktulün ağabeyi Z.N, “2007 yılında emniyete yansıyan olaydan sonra R.D ile 1,5 saat telefonda konuştum. Olumlu telkinlerde bulundum. Bana düzeleceğini söyledi. Hatta rahmetli kardeşime de ağabeyin bana moral verdi demiş. Kardeşimin cenazesi bize ulaştığında rahmetliye bizim 7 yıl önce aldığımız entari üzerinde, tanınmaz haldeydi. Hem işkence görüyor hem aç, susuz bırakılıyordu. Kardeşime komşularının Allah rızası için verdikleri çamaşır makinesi bile eziyet çekmesi için parçalanmış.”diye konuştu.



CİNAYETİN HİÇBİR GEREKÇESİ YOK

Şikâyetçi T.N, M.N ve Z.N’nin avukatı Mahmut Oğur mahkemede yaptığı savunmada maktul M.N’nin öldürülmesi için tahrik, namus meselesi, yaralama, çocuk ya da aileden bir ferde zarar vermesi gibi hiçbir gerekçenin olmadığını vurguladı. Sanık R.D’nin olaydan sonra verdiği ifadesine dikkat çeken Av. Oğur, “Saç yolarak öldürme eylemi 1-2 saatte tamamlanamaz. Sanık olay sonrası verdiği ifadesinde ‘Kendimden geçtim’ diyor. Ayrıca duruşmada mahkeme heyetine karşı öldürdüğü eşinden söz ederken , ‘Rahmetli, eşim ruhunu teslim etti’ şeklindeki güzellemelerin yok sayılmasını istiyoruz. Afyonkarahisar’ın Çavdarlı köyüne geldiklerinde eşinin ismini değiştirmesindeki yegâne neden işkencelerine devam edebilmesidir. Sanığın annesi maktulün kayınvalidesi doğan çocukları önce kendi üstüne kaydettirmiştir. İddia makamı iddianamesinde sanık R.D’nin basit kastla öldürdüğü yer almaktadır. Bu mümkün değildir. Biz sanığın TCK’nın 82/1 b ve de maddelerine göre cezalandırılmasını talep ediyoruz. Sanığın eşini öldürmesi için hiçbir nedeni olmadığını tekrarlıyoruz. Sebepsizce ve işkence ile resmi nikâhları olmasa da sosyal çevrede karı-koca olarak bilinen maktul M.N ile sanık R.D’nin müşterek on çocukları bulunuyor. Sanık maktule eşim diye hitap ediyor. Bu durumun nazara dikkate alınması sanığın eşe karşı kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.



“YANAN DA, ÖLEN DE, PERİŞAN OLAN DA BENİM”

Tahliye talebinde bulunan sanık R.D, “Adalete güveniyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Şikâyetçi olan kayınlarımın beyanlarını reddediyorum. Sözünü ettikleri çamaşır makinesini ben aldım. Faturası vardır. Kastım yoktur. Yanan da, ölen de, çocuklarımla birlikte perişan olan da benim” dedi. Ocak ayına ertelenen gelecek duruşmada maktulün çocukları Ö.D (13), U.D (12), D.D (10) tanık olarak dinlenilecek. Ayrıca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın duruşmaya davet edilmesine karar verildi.



Kaynak: Kcatepe Gazetesi / Burcu AYDIN’ın Özel Haberi