rnrn1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ…rnrn rnrnUluslar arası sağlık kuruluşları tarafından HIV/AİDS hakkında toplum farkındalığını artırmak üzere 1 Aralık gününü “Dünya AİDS Günü” olarak tespit edilmiş ve ...

Gözden kaçırmayın

ERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYORERKMEN’DE SERA YAPIMINA BAŞLANIYOR

1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ…   Uluslar arası sağlık kuruluşları tarafından HIV/AİDS hakkında toplum farkındalığını artırmak üzere 1 Aralık gününü “Dünya AİDS Günü” olarak tespit edilmiş ve hastalığın öneminin anlatılabilmesi, toplumun bilgilendirilmesi ve bulaşma-korunma yollarının öğretilmesi için bu hastalıkla mücadele yönünde çalışmalar yürütülmektedir. AIDS, doğuştan olmayan, sonradan kazanılan, kişinin bağışıklık sistemine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan ve sonuçta çeşitli enfeksiyonların, ortaya çıktığı hastalıklar bütünüdür.  Etkeni “HIV” virüsüdür. HIV, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatmakta, yıkmakta ve normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıkların tedavileri zorlaşmakta veya mümkün olamamaktadır. İnsan sağlığını tehdit eden ve çağımızın salgını olarak nitelendirilen HIV/AIDS hastalığı tanımlandığı 1981 yılından beri büyük bir hızla yayılmış ve yayılmaya devam etmektedir. Dünyada yaklaşık 35 bin kişinin HIV enfeksiyonunu aldığı tahmin edilmektedir. Türkiye de hastalığın yayılımı ve görülme sıklığı dünya ülkelerine göre düşük olmakla beraber, yıllar içinde artmaya da devam etmektedir. Sağlık Bakanlığının 1985 yılından 2011 Haziran ayının sonuna kadar ülkemizdeki AİDS’li hasta ve taşıyıcı sayılarına ait verilere göre halen ülkemizde 4 bin 826 kişi bulunmaktadır. Bunların 3 bin 436’sını erkekler, bin 390’ını da kadınlar oluşturmaktadır.   HIV, üç yolla kişiye bulaşabilmektedir:
1. Korunmasız (kondom, kaput, kılıf, prezervatif kullanılmadan) yapılan her türlü (vajinal, oral, anal) cinsel temas,
2. Kan ve kan ürünleri; Kan ve kan ürünleri ile HIV bulaşabilmektedir. Damar içi uyuşturucu madde kullananların ortak paylaştığı enjektör bulaşmada önemli rol oynamaktadır.
3. Anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabilmektedir.   Ülkemizde en fazla olası bulaşma yolu olarak / 53,85 oranıyla heteroseksüel  ( karşı cinsle ) cinsel ilişki olarak tespit edilmiştir.  Diğer taraftan Türkiye’de AİDS vakalarının en fazla görülme yaş aralığı kadınlarda 25- 29 iken, erkeklerde 40-49 ‘dur.
” Dokunmak, tokalaşmak, sarılmak ile
” Aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak,
” Tabak, çatal, kaşık, bıçak, bardak paylaşılması vb. nedenlerle HIV bulaşmamaktadır.
HIV’ın bulaşma yollarına bakacak olursak bu hastalıktan korunma bireysel korunma ile mümkün olmaktadır. HIV/AIDS hastalığı için toplumsal korunma söz konusu değildir.    HIV/AIDS hastalığı önlenebilir bir hastalıktır ve her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden daha ekonomiktir. Eğitim ile korunmayı öğrenmek, öğretmek ve davranış değişikliğinde bulunulmasını sağlamak, hastalığın yayılmasını önlemede en etkili yol olarak kabul edilmektedir. Toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu, HIV pozitif kişilerin kendilerini gizlemesine yol açan nedenlerdendir. Önemli olan HIV pozitif kişileri dışlamadan hep beraber el ele vererek yaşayarak bu hastalığa karşı mücadele edebilmektir.   Dr. Deniz FIRAT Sağlık Müdür V.