'da yer alan habere göre son yıllarda gençlerde de hipertansiyon sıkça görülüyor. Sınava hazırlanan gençlerin duygu durumlarındaki ani değişiklikleri kontrol altına alması gerektiği uyarısında bulunan Uzm. Dr. Deniz Şener, “Hayat tarzında değişiklikler yapmak düzenli beslenmek, kilo kontrolü, egzersiz ve spora teşvik hayati önem taşıyor.” dedi.



Toplumda yaygın olarak görülen sağlık problemleri arasında hipertansiyon ilk sıralarda yer alıyor. Tansiyonun ideal aralığı olarak büyük tansiyon 12 küçük ise, 8 ml. kabul ediliyor. 13-14 ml. ve üzeri değerler ise hipertansiyon sınıfına giriyor. Hipertansiyonun teşhis ve tedavisi neden olabileceği organ hasarları ve beraberinde getirebileceği hastalıkların önlenmesi açısından da büyük önem taşıyor. 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle hipertansiyon ve tedavisi hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Deniz Şener önemli uyarılarda bulundu.



BAŞ AĞRISI VE ÇARPINTIYA DİKKAT!



‘Tansiyon yükseldiği anda vücutta önemli belirtiler verir’ diyen Uzm. Dr. Deniz Şener, en temel belirtilerin, baş ağrısı, çabuk yorulma, ensede ağrı, dengesizlik ve çarpıntı olduğunu söyledi. Tansiyon değerlerinin önemine de dikkat çeken Uzm. Dr. Şener, “Büyük tansiyon 14, küçük tansiyon 9’un üzerinde ise mutlaka tedavi edilmelidir. Sınırdaki değerlerde ilk aşamada sadece beslenmenin düzenlenmesi ve egzersiz gibi koruyucu önlemler alınır. 18/10 gibi yüksek değerlere ise mutlaka acil müdahale edilmelidir. Tansiyonu etkileyen birden fazla faktör vardır. Bu nedenle, teşhis bir kere yapılan tansiyon ölçümüyle konulmamaktadır. Doğru tanı ve teşhis için yaklaşık 2 hafta süresince haftada birkaç kere ölçüm yapılmalıdır.” dedi.



ÖLÇÜM İKİ KOLDAN DA YAPILMALI



Tansiyon ölçümünün her iki koldan yapılması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Şener, evde ölçülen değerlerin de mutlaka doktor tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Şener, doğru bir ölçüm için yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Kol damarında darlık olan kişilerde tansiyon düşük çıkabilir. İki koldan ölçüm yapılarak iki tarafta da aynı bulunuyorsa tek bir koldan ölçüm yapılmaya devam edilebilir. Eğer fark varsa yüksek olan kol dikkate alınmalıdır. Ölçüm esnasında kişi, 5 dakikalık istirahat süresi boyunca oturur pozisyonda olmalı, kol bir yere dayandırılmalıdır. Tansiyon ölçümleri tansiyon aleti ile yapılmaktadır. Üst koldan yani omuz ile dirsek arasından ölçülen manuel tansiyon aletleri en doğru sonucu vermektedir. El bileğinden otomatik aletlerle ölçüm yapan cihazlar da kullanılabilir. Evde, el bileğinden ölçüm yapılıyorsa iki defa üst üste ölçüm yapılmalıdır. Anormal bir değer çıkarsa normal bir tansiyon aletiyle tekrar ölçüm yapılmalıdır. Fakat mutlaka bir hekim tarafından normal tansiyon aletiyle ölçülen sonuçlar birbiriyle karşılaştırılmalıdır.”



TANSİYON MU KALP HASTALIĞI MI?



Tansiyonu yükselten en önemli nedenler arasında kalp, damar ve hormon hastalıkları yer aldığının altını çizen Şener, “Kalp damar hastalıkları tansiyonun görülmesindeki en önemli nedenlerden biridir. Böbreklerin iyi çalışmaması sonucu vücuttan su ve tuzun atılamaması da yüksek tansiyona neden olur. Tiroid bezi gibi bazı hormon hastalıkları damar tonusunun artmasına bağlı olarak tansiyonu yükseltir. Nadir görülen tansiyonu yükselten bazı hormonlar salgılayan iyi huylu tümörler de vardır.” diye konuştu.



‘GENÇLERDE ANİ YÜKSELEN TANSİYON ATAKLARI GÖRÜLÜYOR’



Son yıllarda özellikle gençler arasında ani yükselen tansiyon atakları gördüklerini ifade eden Şener, panik atak, endişe, heyecan, gerilimle artan tansiyon değerlerinin gençleri etkilediğini söyledi. Şener, “Bunlara beraberinde nabız artışı da eşlik eder. Özellikle sınava hazırlanan gençlerin duygu durumlarındaki bu ani değişiklikleri kontrol altına alması önemlidir. Bunun için hayat tarzında birtakım değişiklikler yapmak; düzenli beslenme, kilo kontrolü, egzersizler ve spora teşvik hayati önem taşımaktadır.” dedi.



TANSİYON TEDAVİSİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANIYOR



Tansiyon tedavisinde ilaç kullanımının önemine dikkat çeken Şener, hastaya uygun ilaç seçiminin yapılması gerektiğini belirtti. Şener, hastanın tansiyonu düzeldikten sonra ilaçlarını da bırakabileceğini ifade etti.