Sohbete AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı V. Prof. Dr. Mustafa Güler, AKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuğrul Kandemir, AKÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Özdemir, AKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Peker, AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akçay ve vatandaşlar katıldı.

 

Tüketim üretimden fazla

 

Taş Medresede düzenlenen ve Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Prof. Dr. İsa Sağbaş, “İslam Ülkelerinin Ekonomik Yapısı” konusunu anlattı. İnsanların az üretip çok tükettiğine değinen Sağbaş, “Biz bunu cari işlem açığı olarak adlandırıyoruz. 2017 yılında ülke olarak 165 milyar dolar ihracat, 224 milyar dolar ithalat yapmışız. Yani tüketimimiz üretimimizden daha fazla ve kişi başına gelirimiz şu anda 10 bin 500 dolar civarında Almanya’da ise kişi başına gelir 45 bin 500 dolar bu şu anlama geliyor 4 Türk 1 Alman kadar üretebiliyor. Yine Almanya’nın ithalat ve ihracat rakamlarına baktığımız zaman ihracatı ithalatından çok fazla bizde ise durum tam tersi” diye konuştu.

 

İslam İşbirliği teşkilatı 2017 yılına kadar bilim ve teknoloji zirvesi yapmadı

 

İslam İşbirliği Teşkilatının 1969 yılında kurulduğunu 57 üye ülkesi olduğunu ifade eden Sağbaş, “Bunlardan 47 tanesinin çoğunluğu Müslüman. İslam İşbirliği Teşkilatı ilk defa 2017 yılında bilim ve teknoloji konulu zirve yapmışlar. 2017 yılına kadar bilim ve teknoloji adına hiçbir zirve yapmamış. En fazla nüfusa sahip ülke olan Endonezya 209 milyon nüfusa sahip, Pakistan 176 milyon, Türkiye ise nüfus olarak 5. sırada. İslam ülkelerini kişi başına gelir olarak sıraladığımız zaman Katar 124 bin dolar ile birinci sırada Türkiye ise 9. sırada yer alıyor” dedi.

 

57 İslam ülkesi Almanya’dan daha az üretiyor

 

Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin Müslümanlardan oluştuğunu, yapılan tahminlere göre ise 2070 yılında Müslüman nüfusun Hristiyan nüfusu geçeceğini söyleyen Sağbaş, şöyle devam etti:

 

“Dünya nüfusunun yüzde 25’ini oluşturmasına rağmen İslam ülkelerinde toplamda 1,8 milyar Müslüman var. İslam ülkeleri dünya üretiminin 5,6’sını, ihracatının yüzde 9’unu, teknoloji ihracatının ise binde 4’ünü gerçekleştirebiliyor. 57 İslam ülkesinin toplam üretimi Almanya’nın üretiminden daha az. Bazı ülkelerin ekonomik olarak diğer ülkelerden geri kalması hususu bilim adamlarının ilgi alanında bu konu üzerinde kafa yoruyorlar. Kitaplar, makaleler yazıyorlar. Bu konu ile ilgili verilen ilk örnek yani bazı ülkeler neden geri kalıyor. Satrancı bulan kişi bunu bir padişaha veya krala sununca diyor ki dolar olarak hesapladığımız da birinci kareye bir peni, ikinci kareye iki katı 32. karede bu 21,5 milyon dolara ulaşıyor, 64 karede ise 92 milyar dolara ulaşıyor. Ekonomik büyüme bu şekilde kartopu gibi. Büyümeye önce başlayan ülkeler daha şanslı.”

 

İslam ülkeleri ekonomik olarak geride

 

Ekonomide 5 temel sektörün olduğunu belirten Sağbaş, “Tarım, madencilik, enerji, hizmet ve imalat olmak üzere. Yani milli gelir hesaplamaları yapılırken bu 5 tane temel sektörü bir araya getirip topladığımız zaman ülkede ne kadar üretim yapıldığı ve bunun göstergesi gayri safi yurtiçi hasıla olarak ortaya çıkıyor” diye konuştu. İslam ülkelerinin tarım ve madencilik konusunda daha fazla gelir elde ettiğini söyleyen Sağbaş, “Petrol zengini olan ülkeler enerjiden de gelir elde ediyorlar. Ancak hizmet ve imalat sektörlerine baktığımız zaman bu konuda İslam ülkeleri olarak zayıfız. Almanya’nın en önemli gelir kalemlerinden biri imalat sektörü. İslam ülkeleri olarak ekonomik olarak geri kaldığımız ortada bu bir gerçek. Sonuçta ekonomik olarak baktığımız da İslam ülkeleri açısından durum iyi değil” ifadelerini kullandı.

 

Mısır elit azınlık tarafından esir alındı

 

Daron Acemoğlunun kitabından İslam ülkelerinin neden gelişmediği konusunu Mısır örneği ile anlatan Sağbaş, şunları kaydetti:

 

“Mısır niçin fakir kaldı? Neden geri kaldı? Burada Acemoğlu 3 tane sebep belirlemiş; birincisi Mısır’ın coğrafyası, Mısır çöl ve kuraklık olan bir ülke, ikincisi kültürel faktörler yani iş ahlakının olmaması, üçüncüsü ise politik aktörler. Acemoğlu’na göre ‘Mısır azınlık tarafından çoğunluğun hakları çiğnenerek yönetilmektedir ve Mısır’ın geri kalmasının gerçek nedeni budur.’ Mısır için söylenen bu sebepler diğer geri kalmış ülkeler içinde tekrarlanabilir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelere baktığımız zaman bu ülkelerde elit bir azınlık yok. Vatandaşlar ekonomik özgürlüklerden faydalanabiliyor, ekonomik fırsatlardan yararlanabiliyor. Mısır 1952’de İngilizlerden bağımsızlığını elde ediyor ancak elit azınlık tarafından esir alınıyor.”

 

İnovasyon olmadığı için ekonomik büyüme olmuyor

 

Ekonomik büyümenin önündeki engellerin kalkması için yeniliklerin ve buluşların desteklemesi gerektiğini dile getiren Sağbaş, tarihten örnekler vererek şunları söyledi:

 

“17. yüzyılda İngilizler patenti kabul ediyorlar ve bir kişi bir buluş yaptığında ona patentle bu buluştan ortaya çıkan haklardan koruma hakkını veriliyor. 19. yüzyılda Amerika Birleşik Devletlerinde modern araştırma üniversiteleri kurulmaya başlanıyor. Bizim ülkemizde ise 2017 yılında ilk defa 10 tane üniversiteye araştırma üniversitesi statüsü tanınıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde üniversiteler kurulduğunda araştırmaya cidden destek veriyorlar ve burada özellikle tarım alanında yapılan araştırmalarla tarımda ilerleme sağlanıyor. Temel araştırmaya yönelik araştırma yardımları yapılmaya başlanıyor. 1859 yılında İngiltere’de örgü makinesi icat ediliyor, bu kraliçeye sunuluyor. Fakat kraliçe işsizliği artırır diye patent vermiyor. Bu kişi daha sonra makinesini Fransa’ya taşıyor. Fransa’da da kabul edilmiyor daha sonra İngiltere’de I. James’e bu makinesini sunuyor o da kabul etmiyor. Çünkü Monarklar buluştan hoşlanmıyorlar. Çünkü her bir buluşun kendi gücünü yok edeceğine inanıyor. İslam ülkeleri günümüzde baktığımız zaman iç savaş olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayırabiliriz. Şuanda Suriye, Irak, Yemen gibi ülkelerde iç savaş söz konusu. İslam ülkelerine baktığımız zaman monarşi ile yönetilenler var. Monarşi ile yönetilen ülkelerde monarklar bu tür inovasyonlara izin vermiyor. Buluşlar olmadığı için ekonomik büyümede olmuyor.”

 

Sohbet soru-cevap ile sona erdi.